Dünya Sıhhat Örgütü tarafınca 2019’dan 2022’ye kadar olan süreci kapsayan ve Haziran 2022’de yayınlanan Dünya Ruh Sıhhati Raporu, ruhsal bozukluğu olan 1 milyar kişinin yüzde 15’ini çalışma çağındaki yetişkinlerin oluşturduğunu ortaya koydu.
Bu şahıslardan biri de 31 yaşındaki Suudi Arabistanlı Alghamdi Alaa Saeed A., yaklaşık 12 yıl ağır depresyon ile uğraş etti.
Depresyon niçiniyle 12 defa intihar teşebbüsünde bulunan Alghamdi Alaa Saeed A.’nın yalnızca toplumsal değil, aile yaşantısında da parçalanmalar meydana geldi. Hasta son deva olarak Türkiye’de beyin pili ameliyatına girmeye karar verdi. Bu olay ile uzun müddettir üzerinde çalışmalar yapılan fakat Türkiye’de çabucak hemen ameliyatı yapılmamış olan depresyonun ‘beyin pili yöntemi’ ile tedavisi, özel bir hastanede Beyin ve Hudut Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Sait Öztürk tarafınca uygulanarak bir prensip imza atıldı.
“gayet düşük riskli bir ameliyattır”
DHA’nın haberine göre; beyin pili ameliyatlarının düşünüldüğünün bilakis beyne bir pilin takıldığı ameliyatlar olmadığını söyleyen Beyin ve Hudut Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Sait Öztürk, tedaviye ait şu açıklamalarda bulundu:
“Ülkemizde birinci kere ilaca dirençli depresyon ya da majör depresyon dediğimiz bir hastalıkta beyin pili ameliyatı uyguladık. Beyin pili ameliyatları düşünüldüğünün tersine beyne bir pilin takıldığı ameliyatlar değildir. Hastanın kafatasına iki taraflı, yaklaşık 7-7,5 santimetre uzunluğunda kablolar yerleştiriyoruz. Akabinde bu kabloları hastanın kulağın gerisinden, göğüs bölgesine uzatıp dışarıdan görünmeyecek biçimde pili göğüs boşluğunda oluşturduğumuz bir cebe yerleştiriyoruz. Beyin pili ameliyatları ülkemizde daha epeyce hareket bozuklukları ve parkinson üzere titreme hastalıklarında kullanılan bir tedavi iken birinci kere bir psikiyatrik rahatsızlığın tedavisinde beyin pili metodunu uyguladık. Bu ameliyat çok düşük riskli bir ameliyattır. Ameliyat, 2 etaplı olarak gerçekleştirildi Ameliyatı 2 etaplı yaptık; birinci etapta hastanın beynindeki ilgili depresyondan sorumlu olan alana kablolar yerleştirdik. Bu kademede yerleştirdiğimiz kablonun gerçek yerde olup olmadığını anlamak için hastanın bizimle uyanık kalmasını sağladık. Şayet gerçek yerdeyse, pil çalıştırıldığında mümkün bir yan tesir olup olmayacağını tespit etmek için bir daha hastanın uyanık kalmasına muhtaçlığımız vardı. İkinci basamakta ise genel anestezi altında pili göğüs bölgesine yerleştirdik.”
“Kullanmış olduğumuz piller ileri teknolojik ürünlerdir”
Doç. Dr. Sait Öztürk, Alghamdi Alaa Saeed A’nın hastalığı ile ilgili şu ayrıntıları paylaştı:
“Depresyona yönelik uygulanmış beyin pili ameliyatlarının 6’ncı ay, 1’inci yıl ve 5’inci yıl sonuçlarını incelediğimizde 6’ncı ayda yüzde 30 ile 25, 1’inci yılın sonunda çoklukla yüzde 50 ile 55, 5’inci yıl neticelerinda ise yaklaşık yüzde 75 oranında depresif his durum bozukluğunun gerilediğini bildiren yayınlar mevcut. Hastamız da pek dirençli olup, 12 yıldır depresyon tanısı olan ve elektroşoka kadar giden epey önemli tedaviler almış, toplumsal yaşantısı olmayan, aile bütünlüğü bozulmuş bir hastaydı. Suudi Arabistan’dan ülkemize refere edilen hasta ile ayrıntılı kıymetlendirme daha sonrasında beyin pili ameliyatı yapılmasına karar verdik ve ameliyatını muvaffakiyetle uyguladık. Beyin pilleri ameliyatında kullanmış olduğumuz piller ileri teknolojik eserlerdir.
“Ömrü yaklaşık olarak 15 ile 18 yıl”
Hastamızda da şarj edilebilen, ömrü yaklaşık olarak 15 ile 18 yıla kadar uzayan bir sistem kullanıldı. Hastamız ortalama 2-3 haftada bir kablosuz aygıt yardımıyla meskende televizyon izlerken, seyahat ederken bedene rastgele bir şey eklenmeden pilini şarj edebilecek.”
“Depresyon, dünyada hayli ağır cinsleri olan ikinci sıradaki hastalık olarak kabul ediliyor”
Bu süreçte Alghamdi Alaa Saeed A’nın tedavisine eşlik eden Psikiyatri Uzm. Dr. Yeşim Ruhat Kutlu da Saeed’ın ortasında bulunduğu durumla ilgili şöyleki konuştu:
“Hastamız uzun yıllardır tedavi aldığı biçimde tedavilere yanıt vermeyen bir depresyon hastası. Depresyon Dünya Sıhhat Örgütü (WHO) tarafınca dünyada epeyce ağır tipleri olan ikinci sıradaki hastalık olarak kabul ediliyor. Birçoğumuzun bildiği depresyon tipi gündelik hayatta biraz istek kaybının olduğu, hayat gücümüzün, yaşama sevincimizin azaldığı, daha evvel yapmak istediğimiz şeylerden eskisi kadar keyif almadığımız, memnun olduğumuz şeylerin bizi eskisi kadar memnunluk vermediği yavaşça, orta şiddetli depresyon tipleridir. Lakin şayet depresyon ortadan ağıra gerçek gitmeye başlarsa biz gündelik işlerimizi yapamaz hale geliyoruz. Giderek ilerlediğinde ise yataktan çıkamadığımız, günlerce gerçek düzgün beslenemediğimiz, öz bakımımızı yapamadığımız, duşumuzu alamadığımız, sevdiğimiz şeylerden bile eskisi üzere keyif alamadığımız ağır şiddetli depresyonlar ortaya çıkıyor. Bu depresyonlarda kimi vakit epeyce çeşitli tedavilere karşın sonuç alamıyoruz. Başta oldukçalu ilaç tedavileri kullandığımız oluyor. kimi vakit hastalarımız ‘Bize bu kadar ilaç fazla değil mi?’ diye soruyor lakin ağır bir depresyonda ikili- üçlü ilaç tedavilerini 6 ay 1 yıl üzere uzun müddetlerde kullanmak zorunda kalıyoruz. Şayet bu oldukçalu ilaç tedavileriyle sonuç alamazsak elektroşok, manyetik stimülasyon tedavileri üzere eski lakin ilaç dışı tedavilere başvuruyoruz. Suudi hastamız da yaklaşık 12 yıl boyunca epey çeşitli ilaç tedavileri kullanmış, elektroşok, manyetik stimülasyon tedavisi almış lakin buna karşın düzelememişti. Kendisi süreç ortasında intiharla, mevtle, ateşle, öteki dünyayla ilgili yenidenlayıcı hatta neredeyse takıntılı kanılara kapılıp giden, gündelik ömrünü sürdürmekte çok zorlanan bir hastaydı. Bu niçinle artık tedavide cerrahi seçenekleri denemek istedik ve ameliyatını yaptık.”
“Evden hiç çıkmıyor ve daima intihar etmeyi düşünüyordum”
12 yıldan beri bu hastalıktan muzdarip olduğunu, yanlışsız düzgün bir hayatı kalmadığını söyleyen Alghamdi Alaa Saeed A. ise, şu kelamları kaydetti:
“12 yıldan beri bu hastalığı çekiyorum. Biroldukca tıbbi prosedür ile tedavi olmayı denedim lakin hiç birinin yararını görmedim. Evvelce hastalığım yüzünden konuttan hiç çıkmıyor ve daima intihar etmeyi düşünüyordum. Bir gün toplumsal medyada bu tedavi sistemi ile ilgili görüntü gördüm ve akabinde bu hastaneye geldim. Ameliyat sırasında yerleştirilen pili çalıştırdılar ve içimde bir şeyler değişti, kendimi memnun hissettim. Bu hastalığa sahip beşerler benim düştüğüm duruma düşmesin ve onlara pilin yarar sağladığını gösterebilelim diye güzel olmaya başladığımda diğer bir çekim daha yapmak isterim. Geç olmadan bu ameliyatı olun ve vakit kaybetmeyin, ameliyatta biroldukça yarar olduğunu söylemek istiyorum.”
Bu şahıslardan biri de 31 yaşındaki Suudi Arabistanlı Alghamdi Alaa Saeed A., yaklaşık 12 yıl ağır depresyon ile uğraş etti.
Depresyon niçiniyle 12 defa intihar teşebbüsünde bulunan Alghamdi Alaa Saeed A.’nın yalnızca toplumsal değil, aile yaşantısında da parçalanmalar meydana geldi. Hasta son deva olarak Türkiye’de beyin pili ameliyatına girmeye karar verdi. Bu olay ile uzun müddettir üzerinde çalışmalar yapılan fakat Türkiye’de çabucak hemen ameliyatı yapılmamış olan depresyonun ‘beyin pili yöntemi’ ile tedavisi, özel bir hastanede Beyin ve Hudut Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Sait Öztürk tarafınca uygulanarak bir prensip imza atıldı.
“gayet düşük riskli bir ameliyattır”
DHA’nın haberine göre; beyin pili ameliyatlarının düşünüldüğünün bilakis beyne bir pilin takıldığı ameliyatlar olmadığını söyleyen Beyin ve Hudut Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Sait Öztürk, tedaviye ait şu açıklamalarda bulundu:
“Ülkemizde birinci kere ilaca dirençli depresyon ya da majör depresyon dediğimiz bir hastalıkta beyin pili ameliyatı uyguladık. Beyin pili ameliyatları düşünüldüğünün tersine beyne bir pilin takıldığı ameliyatlar değildir. Hastanın kafatasına iki taraflı, yaklaşık 7-7,5 santimetre uzunluğunda kablolar yerleştiriyoruz. Akabinde bu kabloları hastanın kulağın gerisinden, göğüs bölgesine uzatıp dışarıdan görünmeyecek biçimde pili göğüs boşluğunda oluşturduğumuz bir cebe yerleştiriyoruz. Beyin pili ameliyatları ülkemizde daha epeyce hareket bozuklukları ve parkinson üzere titreme hastalıklarında kullanılan bir tedavi iken birinci kere bir psikiyatrik rahatsızlığın tedavisinde beyin pili metodunu uyguladık. Bu ameliyat çok düşük riskli bir ameliyattır. Ameliyat, 2 etaplı olarak gerçekleştirildi Ameliyatı 2 etaplı yaptık; birinci etapta hastanın beynindeki ilgili depresyondan sorumlu olan alana kablolar yerleştirdik. Bu kademede yerleştirdiğimiz kablonun gerçek yerde olup olmadığını anlamak için hastanın bizimle uyanık kalmasını sağladık. Şayet gerçek yerdeyse, pil çalıştırıldığında mümkün bir yan tesir olup olmayacağını tespit etmek için bir daha hastanın uyanık kalmasına muhtaçlığımız vardı. İkinci basamakta ise genel anestezi altında pili göğüs bölgesine yerleştirdik.”
“Kullanmış olduğumuz piller ileri teknolojik ürünlerdir”
Doç. Dr. Sait Öztürk, Alghamdi Alaa Saeed A’nın hastalığı ile ilgili şu ayrıntıları paylaştı:
“Depresyona yönelik uygulanmış beyin pili ameliyatlarının 6’ncı ay, 1’inci yıl ve 5’inci yıl sonuçlarını incelediğimizde 6’ncı ayda yüzde 30 ile 25, 1’inci yılın sonunda çoklukla yüzde 50 ile 55, 5’inci yıl neticelerinda ise yaklaşık yüzde 75 oranında depresif his durum bozukluğunun gerilediğini bildiren yayınlar mevcut. Hastamız da pek dirençli olup, 12 yıldır depresyon tanısı olan ve elektroşoka kadar giden epey önemli tedaviler almış, toplumsal yaşantısı olmayan, aile bütünlüğü bozulmuş bir hastaydı. Suudi Arabistan’dan ülkemize refere edilen hasta ile ayrıntılı kıymetlendirme daha sonrasında beyin pili ameliyatı yapılmasına karar verdik ve ameliyatını muvaffakiyetle uyguladık. Beyin pilleri ameliyatında kullanmış olduğumuz piller ileri teknolojik eserlerdir.
“Ömrü yaklaşık olarak 15 ile 18 yıl”
Hastamızda da şarj edilebilen, ömrü yaklaşık olarak 15 ile 18 yıla kadar uzayan bir sistem kullanıldı. Hastamız ortalama 2-3 haftada bir kablosuz aygıt yardımıyla meskende televizyon izlerken, seyahat ederken bedene rastgele bir şey eklenmeden pilini şarj edebilecek.”
“Depresyon, dünyada hayli ağır cinsleri olan ikinci sıradaki hastalık olarak kabul ediliyor”
Bu süreçte Alghamdi Alaa Saeed A’nın tedavisine eşlik eden Psikiyatri Uzm. Dr. Yeşim Ruhat Kutlu da Saeed’ın ortasında bulunduğu durumla ilgili şöyleki konuştu:
“Hastamız uzun yıllardır tedavi aldığı biçimde tedavilere yanıt vermeyen bir depresyon hastası. Depresyon Dünya Sıhhat Örgütü (WHO) tarafınca dünyada epeyce ağır tipleri olan ikinci sıradaki hastalık olarak kabul ediliyor. Birçoğumuzun bildiği depresyon tipi gündelik hayatta biraz istek kaybının olduğu, hayat gücümüzün, yaşama sevincimizin azaldığı, daha evvel yapmak istediğimiz şeylerden eskisi kadar keyif almadığımız, memnun olduğumuz şeylerin bizi eskisi kadar memnunluk vermediği yavaşça, orta şiddetli depresyon tipleridir. Lakin şayet depresyon ortadan ağıra gerçek gitmeye başlarsa biz gündelik işlerimizi yapamaz hale geliyoruz. Giderek ilerlediğinde ise yataktan çıkamadığımız, günlerce gerçek düzgün beslenemediğimiz, öz bakımımızı yapamadığımız, duşumuzu alamadığımız, sevdiğimiz şeylerden bile eskisi üzere keyif alamadığımız ağır şiddetli depresyonlar ortaya çıkıyor. Bu depresyonlarda kimi vakit epeyce çeşitli tedavilere karşın sonuç alamıyoruz. Başta oldukçalu ilaç tedavileri kullandığımız oluyor. kimi vakit hastalarımız ‘Bize bu kadar ilaç fazla değil mi?’ diye soruyor lakin ağır bir depresyonda ikili- üçlü ilaç tedavilerini 6 ay 1 yıl üzere uzun müddetlerde kullanmak zorunda kalıyoruz. Şayet bu oldukçalu ilaç tedavileriyle sonuç alamazsak elektroşok, manyetik stimülasyon tedavileri üzere eski lakin ilaç dışı tedavilere başvuruyoruz. Suudi hastamız da yaklaşık 12 yıl boyunca epey çeşitli ilaç tedavileri kullanmış, elektroşok, manyetik stimülasyon tedavisi almış lakin buna karşın düzelememişti. Kendisi süreç ortasında intiharla, mevtle, ateşle, öteki dünyayla ilgili yenidenlayıcı hatta neredeyse takıntılı kanılara kapılıp giden, gündelik ömrünü sürdürmekte çok zorlanan bir hastaydı. Bu niçinle artık tedavide cerrahi seçenekleri denemek istedik ve ameliyatını yaptık.”
“Evden hiç çıkmıyor ve daima intihar etmeyi düşünüyordum”
12 yıldan beri bu hastalıktan muzdarip olduğunu, yanlışsız düzgün bir hayatı kalmadığını söyleyen Alghamdi Alaa Saeed A. ise, şu kelamları kaydetti:
“12 yıldan beri bu hastalığı çekiyorum. Biroldukca tıbbi prosedür ile tedavi olmayı denedim lakin hiç birinin yararını görmedim. Evvelce hastalığım yüzünden konuttan hiç çıkmıyor ve daima intihar etmeyi düşünüyordum. Bir gün toplumsal medyada bu tedavi sistemi ile ilgili görüntü gördüm ve akabinde bu hastaneye geldim. Ameliyat sırasında yerleştirilen pili çalıştırdılar ve içimde bir şeyler değişti, kendimi memnun hissettim. Bu hastalığa sahip beşerler benim düştüğüm duruma düşmesin ve onlara pilin yarar sağladığını gösterebilelim diye güzel olmaya başladığımda diğer bir çekim daha yapmak isterim. Geç olmadan bu ameliyatı olun ve vakit kaybetmeyin, ameliyatta biroldukça yarar olduğunu söylemek istiyorum.”