bencede
New member
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı uyumunda güvenlik güçlerine yerli ve ulusal imkanlarla en gelişmiş araç ve ekipmanları kazandırmaya çalışan Türk savunma endüstrisi, yaklaşık bir yıllık devirde birfazlaca projede kritik adımlar atacak.
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) tarafınca yürütülen ve Türkiye’nin en kıymetli teknoloji geliştirme projesi olan Ulusal Muharip Uçak, 18 Mart 2023’te motor çalıştırarak hangardan çıkacak.
2028’de bakılırsave başlaması amaçlanıyor
Hava Kuvvetleri Komutanlığı envanterinde bulunan ve 2030’lu senelerdan itibaren kademeli devreden çıkartılması düşünülen F-16 uçaklarının yerini alacak ve modül üretimleri başlayan Ulusal Muharip Uçak’ın, birinci uçuşunu 2025’te yapması, 2028’de bakılırsave başlaması amaçlanıyor.
Türkiye, projede, yeni jenerasyon bir uçakta olması gereken düşük görünürlük, dahili silah yuvası, yüksek hareket kabiliyeti, artırılmış durumsal farkındalık ve sensör füzyonu gibisi teknoloji alanlarındaki çalışmalar kararı, 5. kuşak bir muharip uçağı üretebilecek altyapı ve teknolojiye sahip ülkeler ortasına girecek.
Hürjet’te geri sayım
Jet eğitim ve yavaşça taarruz uçağı Hürjet ise 18 Mart 2023’te birinci uçuşunu yapacak. Montaj faaliyetlerinde sona gelinen ve yer testlerine hazırlanan Hürjet, 4 prototiple uçuş testleri gerçekleştirecek ve 2025’te birinci bakılırsavini yapabilir düzeye ulaşacak.
Hürjet, tek motorlu, tandem ve çağdaş aviyonik süite sahip kokpitiyle üstün performans özelliklerini kullanarak kritik rol oynamak üzere tasarlandı.
Hürjet’in Türk Hava Kuvvetlerinin envanterinde bulunan T-38 jet eğitim uçakları ile akrotim şovlarında kullanılan F-5 uçaklarının yerini alması, 3 bin kilogram faydalı yük kapasitesine sahip “hafifçe taarruz uçağı” konfigürasyonuyla da F-16’ların yakın hava takviye ve savaş eğitim uçağı rollerini paylaşması hedefleniyor.
Atak-2 uçacak, Gökbey birinci bakılırsavine başlayacak
bu vakitteki bir öbür kıymetli gelişme ise ağır sınıf taarruz helikopteri Atak-2’nin birinci uçuşu olacak.
Özgün olarak geliştirilen yüksek mühimmat taşıma kapasitesine sahip Ağır Sınıf Taarruz Helikopteri, sıcak hava ve yüksek irtifa, gece/gündüz ve buzlanma şartları dahil tüm zorlayıcı şartlarda vazife yapabilecek.
11 ton tartısında, 1,2 ton mühimmat taşıyabilen, 30 milimetre topu bulunan helikopter, taarruz, yakın hava takviyesi, hava-yer muharebesi, silahlı eskort, hava-hava muharebesi, müşterek taarruz operasyonları, silahlı keşif ve gözetleme vazifelerini yerine getirebilecek.
TUSAŞ bu yıl ayrıyeten Gökbey helikopterinin birinci teslimatını gerçekleştirecek. Jandarmaya teslim edilecek 3 helikopter misyona hazırlanıyor.
AA muhabirinin derlediği bilgilere göre Gökbey, mevcut gereksinimler yanında geleceğin operasyonel ihtiyaçları göz önünde bulundurularak, gelişmiş aviyoniklerle üstün performans ve kullanım kalitesi için tasarlandı.
Yüksek yük kapasitesine sahip geniş kabin alanıyla bu helikopter, dünyanın dört bir yanındaki sivil ve askeri kullanıcıların, türlü nazaranv profillerinin icrası için çarçabuk konfigüre edilebilecek.
Bayraktar Kızılelma ve Bayraktar TB3 için geri sayım
Baykar tarafınca geliştirilen muharip insansız uçak sistemi Bayraktar Kızılelma’nın da 2023’ün birinci aylarında uçuş yapması hedefleniyor.
Yapısal entegrasyonu büyük ölçüde tamamlanan, mekanik ve aviyonik entegrasyon süreci devam eden insansız savaş uçağı Bayraktar Kızılelma’ya yönelik çalışmalar 2 prototip üzerinde devam ediyor.
Bayraktar Kızılelma, yüksek ve agresif hareket kabiliyetiyle nazaranv yapacak, 5 saat havada kalabilecek, 35 bin fit operasyonel irtifaya çıkabilecek.
İHA teknolojisinin dünyada geldiği son noktanın örneklerinden olan Bayraktar Kızılelma, 6 ton kalkış yüküne, 1,5 ton faydalı yük taşıma kapasitesine sahip bulunuyor.
Yerli olarak geliştirilen ve envanterdeki tüm mühimmatları kullanımı amaçlanan Bayraktar Kızılelma’nın TCG Anadolu’ya iniş kalkış yapabilmesi amaçlanıyor.
Çok uzun aralıklardan kumanda edilebiliyor
Baykar’ın TCG Anadolu gemisine konuşlandırılmak üzere geliştirdiği Bayraktar TB3 SİHA da yeni yılın birinci yarısında gökyüzüyle buluşacak.
Bayraktar TB3, dünyada birinci kere kısa pistli gemiden konvansiyonel biçimde inip kalkan insansız hava aracı olarak fazlaca büyük bir kuvvet çarpanı oluşturacak.
Bayraktar TB3, sahip olduğu özelliklerle Bayraktar TB2 ile Bayraktar Akıncı TİHA içinde bir seçenek oluşturacak.
Keşif-gözetleme ve istihbarat bakılırsavlerinin yanı sıra kanatları altında taşıdığı yerli akıllı mühimmatlarla operasyon icra etme kabiliyetine sahip olacak Bayraktar TB3, katlanabilen kanat yapısıyla helikopter gemileri ve uçak gemilerinde kullanıma uygun olarak tasarlandı.
Bayraktar TB3 bu sayede kullanıcıya deniz çok nazaranvlerde silahlı insansız hava araçlarıyla operasyon icra etme kabiliyeti sunuyor.
Görüş çizgisi haberleşmenin yanı sıra görüş çizgisi ötesi haberleşme kabiliyetine de sahip Bayraktar TB3, bu sayede epeyce uzun aralardan kumanda edilebiliyor.
Milli motorla beşerli uçuş
TUSAŞ Motor Sanayii AŞ (TEI) tarafınca Gökbey helikopterinde kullanılmak üzere geliştirilen, birinci prototipi entegrasyon çalışmaları için teslim edilen TS1400 turboşaft motorunu olgunlaştırma testlerinde de sona gelindi.
İnsanlı uçuş için kâfi olgunluğa ulaşan birinci motorun yıl bitmeden helikopteri üreten TUSAŞ’a teslim edilmesi hedefleniyor.
2023 yılının birinci yarısında motorun Gökbey helikopterine entegrasyonunun tanımlanması ve ulusal motorla birinci uçuşun gerçekleştirilmesi amaçlanıyor.
TS1400 turboşaft motoru, bu alandaki dışa bağımlılığı sonlandırarak Türkiye’de geliştirilen ve üretilen helikopterlerin ihracatının önündeki en kıymetli manilerden birini ortadan kaldıracak.
Yüzen İHA üssü TCG Anadolu
Türkiye’nin en büyük savaş gemisi olacak TCG Anadolu da envantere katılmaya hazırlanıyor.
Tam yüklü deplasmanda 27 bin 436 ton yükte, 231 metre uzunluğunda ve 32 metre genişliğinde inşa edilen ve kamuoyunda “uçak gemisi” olarak da nitelendirilen Çok Niyetli Amfibi Gemi TCG Anadolu, Ege, Karadeniz ve Akdeniz harekat alanlarında ve gerektiğinde Hint ve Atlantik okyanuslarında kullanılabilecek.
Bir amfibi tabur ile gerekli muharebe ve dayanak araçlarını kriz bölgelerine taşıyabilme yeteneğine sahip TCG Anadolu, havuzunda taşıyacağı araçlarıyla çıkarma operasyonlarına katılabilecek.
Üzerine konuşlandırılacak ulusal insansız hava araçlarıyla (İHA) denizde adeta bir İHA üssü olarak da nazaranv yapacak TCG Anadolu’ya, Hürjet’in de iniş kalkış yapabilmesi amaçlanıyor.
Türk savunma endüstrisi şirketlerinin hayata geçirdikleri 4 farklı iş beraberliğinin kararı ortaya çıkan insansız deniz araçları da Türk Silahlı Kuvvetleri envanterine girebilmek için rekabet ortasında bulunuyor. İnsansız deniz araçlarının yakın vakitte envantere katılmaya başlaması bekleniyor.
“Reis”ler donanmaya katılıyor
Yeni Tip Denizaltı Projesi kapsamında üretilecek 6 denizaltıdan birincisinin bu yıl teslim edilmesi planlanıyor.
Denizaltılar, 68,35 metre uzunluğa, 6,3 metre mukavim tekne dış çapına, 1850 ton deplasmana ve 40 işçi kapasitesine sahip olarak inşa ediliyor.
Dünyaca “Tip-214” olarak tanınan ve sahip olduğu yakıt pili teknolojisi yardımıyla havadan bağımsız tahrik kabiliyetine sahip denizaltılar, Türk Deniz Kuvvetleri için birinci olma niteliği taşıyor.
Su altı, su üstü ve kara gayelerine karşı silahlarla donatılmış denizaltılar biroldukca tipte torpido, füze atabilme ve mayın dökebilme özelliğine sahip bulunuyor.
Havadan bağımsız tahrik sistemi yardımıyla haftalarca su altında saklılık ortasında harekat yapabilme özelliğiyle Türk Deniz Kuvvetlerinin mavi sulardaki en değerli ögelerinden biri olacak Reis sınıfı denizaltıların teslimatlarının 2027 yılına kadar tamamlanması hedefleniyor.
Yeni beşerli ve insansız kara araçları
Türk savunma endüstrisi bünyesinde geliştirilen yeni beşerli ve insansız kara araçları da birinci defa envantere katılacak.
FNSS tarafınca geliştirilen “ağır sınıf insansız kara aracı”, ASELSAN, Best Küme, Elektroland ve HAVELSAN tarafınca geliştirilen “orta sınıf insansız kara araçları” alandaki testlerin akabinde güvenlik güçlerinin görüş, teklif ve talepleri doğrultusunda revize edildi, ek kabiliyetlerle donatıldı.
Geliştirme süreçlerinin alanda test edilmesinin akabinde insansız kara araçları güvenlik güçlerinin kullanmasına sunulacak.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığının amfibi zırhlı araç gereksinimini karşılamak için FNSS tarafınca geliştirilen ZAHA, envantere yeni katılacak Türk savunma endüstrisi eserleri içinde yer alıyor.
27 araç teslim edilecek
ZAHA’lar, amfibi harekatta hem birliklerin kıyıya inançlı biçimde çıkarılmasını sağlıyor birebir vakitte karaya çıktıktan daha sonra zırhlı işçi taşıyıcı olarak bakılırsav yapıyor.
Bu araçlar, harekatın amfibi hamle safhasında havuzlu çıkarma gemilerinden denize iniyor ve yüksek hızla gemi-kıyı intikalini yaparak, birliklerin muhafaza altında, en kısa vakitte karaya çıkmasını sağlıyor.
ZAHA, karada öbür zırhlı araçlarla yan yana bakılırsav icra edebiliyor.
Söz konusu araçların, nazaranv tarifleri gereği, çift doğalı araçlar olarak, birebir zamandanizde tıpkı vakitte karada üstün performans göstermeleri gerekiyor.
Dünyada hayli az sayıda ülke bu tıp araçları envanterinde bulunduruyor. NATO ve müttefiklerinde ise bu sınıftaki araçları üreten FNSS haricinde tek firma bulunuyor.
ZAHA Projesi kapsamında, 23 işçi taşıyıcı, 2 komuta denetim aracı ve 2 kurtarma aracı olmak üzere toplam 27 araç teslim edilecek.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin “özel” aracı
Türk Silahlı Kuvvetlerinin muhtaçlıkları için özgün olarak geliştirilen Pars IV 6×6 Özel Operasyonlar Aracı’nın da envantere girmesi için gün sayılıyor.
6×6 Mayına Karşı Muhafazalı Araç (MKKA) Tedariki Projesi kapsamında geliştirilen araç, özel operasyonlara yönelik ateş kabiliyeti, el üretimi patlayıcıya (EYP) karşı aktif müdafaası, yüksek mayın ve balistik muhafaza içeren beka altyapısı, yeni teknoloji eseri vazife donanımları ile mevcutların ötesinde bir araç olarak tasarlandı.
Milli imkanlarla FNSS tarafınca tasarlanıp geliştirilen araç, özgün, modüler bir zırh yapısına sahip bulunuyor.
Araç üzerinde yer alıyor
Süpersonik seslere hassas ve silah kuleleriyle entegre akustik ikaz sistemi, faal karıştırma/köreltme sistemi, 360 derece çift kullanıcılı sis havanları ve KBRN (kimyasal, biyolojik, radyolojik, nükleer) sistemi de etkin müdafaa ögeleri olarak araç üzerinde yer alıyor.
Özel operasyonların taktik muhtaçlıkları doğrultusunda, konseptiyle birlikte özgün olarak oluşturulan Pars IV 6×6 Özel Operasyonlar Aracı’nda bir daha FNSS tarafınca geliştirilen 2 adet bağımsız Sancak Uzaktan Komutalı Silah Sistemi yer alıyor.
İhtiyaç halinde kullanıcı tarafınca silahı kolaylıkla değiştirilebilen kulelerde, 3 başka silah tipi (7,62 milimetre, 12,7 milimetre makineli tüfek ile 40 milimetre otomatik bomba atar) kullanılabiliyor.
Araç, çepeçevre etrafından yahut yüksek noktalardan, eş vakitli olarak farklı istikametlerde belirecek tehditlere karşı gözetleme ve 2 kat tesirli ateş gücü imkanı sağlıyor.
İlk Altay tankı üretilecek
Modernize ve insansız silah kulesi entegre edilmiş birinci zırhlı muharebe aracı teslim edilecek.
Yerli Motorlu Vuran, 8×8 tekerlekli konteyner taşıyıcı araçlar ve Amazon zırhlı araçlarının birinci teslimatları yapılacak.
Yurt dışı ihracat lisansına tabi kimi alt sistemlerin yerlileştirilmesinin akabinde birinci Altay tankının üretimi tamamlanacak.
“Kabiliyetlerimiz artık oyun değiştirici olarak nitelendiriliyor”
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Lideri İsmail Demir, Cumhuriyet’in 100’üncü yılında hizmete alınacak araç, gereç ve sistemlere ait değerlendirmede bulundu.
Çeşitli projelerde kısa mühlet ortasında epey kıymetli basamakların geride bırakılacağını belirten Demir, “Savunma endüstrimizin son senelerdaki atılımı milletimizin büyük takdirini kazanırken dünyanın da ilgisini çekiyor. Harekat alanında çarpan tesiri yapan sistemlerimiz, güvenlik güçlerimiz tarafınca alanda faal biçimde kullanılıyor ve kimi alanlardaki kabiliyetlerimiz artık oyun değiştirici olarak nitelendiriliyor.
Önümüzdeki 1 yıldan kısa müddet ortasında birfazlaca değerli projemizin tamamlandığını, yeni kimi platformlarımızın teslim edildiğini, çeşitli projelerimizde değerli kilometre taşlarını geride bıraktığımızı nazaranceğiz.” dedi.
“Milletimize yeni muştular vereceğiz”
Savunma endüstrisinde öncü olma stratejisiyle çalışmaların devam ettiğini vurgulayan Demir, şunları kaydetti:
“Milli Muharip Uçak’ımızdan Kızılelma Muharip İnsansız Uçak’ımıza, gemilerimizden helikopterlerimize, kara araçlarımızdan motor projelerimize, insansız deniz ve kara araçlarımızdan denizaltılarımıza, hava savunma sistemlerimizden füze ve mühimmatlarımıza kadar savunma endüstrimizin çabucak her alanında yeni gelişmelere şahit olacak, milletimize yeni muştular vereceğiz.
Türk savunma endüstrisi olarak Cumhuriyet’imizin 100’üncü yılında, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde milletimize gurur veren çalışmalarımıza sürat kesmeden devam edeceğiz. Savunma endüstrisinde geriden gelen değil, öncü olan Türkiye kararlılığına emin adımlarla devam edeceğiz.”
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) tarafınca yürütülen ve Türkiye’nin en kıymetli teknoloji geliştirme projesi olan Ulusal Muharip Uçak, 18 Mart 2023’te motor çalıştırarak hangardan çıkacak.
2028’de bakılırsave başlaması amaçlanıyor
Hava Kuvvetleri Komutanlığı envanterinde bulunan ve 2030’lu senelerdan itibaren kademeli devreden çıkartılması düşünülen F-16 uçaklarının yerini alacak ve modül üretimleri başlayan Ulusal Muharip Uçak’ın, birinci uçuşunu 2025’te yapması, 2028’de bakılırsave başlaması amaçlanıyor.
Türkiye, projede, yeni jenerasyon bir uçakta olması gereken düşük görünürlük, dahili silah yuvası, yüksek hareket kabiliyeti, artırılmış durumsal farkındalık ve sensör füzyonu gibisi teknoloji alanlarındaki çalışmalar kararı, 5. kuşak bir muharip uçağı üretebilecek altyapı ve teknolojiye sahip ülkeler ortasına girecek.
Hürjet’te geri sayım
Jet eğitim ve yavaşça taarruz uçağı Hürjet ise 18 Mart 2023’te birinci uçuşunu yapacak. Montaj faaliyetlerinde sona gelinen ve yer testlerine hazırlanan Hürjet, 4 prototiple uçuş testleri gerçekleştirecek ve 2025’te birinci bakılırsavini yapabilir düzeye ulaşacak.
Hürjet, tek motorlu, tandem ve çağdaş aviyonik süite sahip kokpitiyle üstün performans özelliklerini kullanarak kritik rol oynamak üzere tasarlandı.
Hürjet’in Türk Hava Kuvvetlerinin envanterinde bulunan T-38 jet eğitim uçakları ile akrotim şovlarında kullanılan F-5 uçaklarının yerini alması, 3 bin kilogram faydalı yük kapasitesine sahip “hafifçe taarruz uçağı” konfigürasyonuyla da F-16’ların yakın hava takviye ve savaş eğitim uçağı rollerini paylaşması hedefleniyor.
Atak-2 uçacak, Gökbey birinci bakılırsavine başlayacak
bu vakitteki bir öbür kıymetli gelişme ise ağır sınıf taarruz helikopteri Atak-2’nin birinci uçuşu olacak.
Özgün olarak geliştirilen yüksek mühimmat taşıma kapasitesine sahip Ağır Sınıf Taarruz Helikopteri, sıcak hava ve yüksek irtifa, gece/gündüz ve buzlanma şartları dahil tüm zorlayıcı şartlarda vazife yapabilecek.
11 ton tartısında, 1,2 ton mühimmat taşıyabilen, 30 milimetre topu bulunan helikopter, taarruz, yakın hava takviyesi, hava-yer muharebesi, silahlı eskort, hava-hava muharebesi, müşterek taarruz operasyonları, silahlı keşif ve gözetleme vazifelerini yerine getirebilecek.
TUSAŞ bu yıl ayrıyeten Gökbey helikopterinin birinci teslimatını gerçekleştirecek. Jandarmaya teslim edilecek 3 helikopter misyona hazırlanıyor.
AA muhabirinin derlediği bilgilere göre Gökbey, mevcut gereksinimler yanında geleceğin operasyonel ihtiyaçları göz önünde bulundurularak, gelişmiş aviyoniklerle üstün performans ve kullanım kalitesi için tasarlandı.
Yüksek yük kapasitesine sahip geniş kabin alanıyla bu helikopter, dünyanın dört bir yanındaki sivil ve askeri kullanıcıların, türlü nazaranv profillerinin icrası için çarçabuk konfigüre edilebilecek.
Bayraktar Kızılelma ve Bayraktar TB3 için geri sayım
Baykar tarafınca geliştirilen muharip insansız uçak sistemi Bayraktar Kızılelma’nın da 2023’ün birinci aylarında uçuş yapması hedefleniyor.
Yapısal entegrasyonu büyük ölçüde tamamlanan, mekanik ve aviyonik entegrasyon süreci devam eden insansız savaş uçağı Bayraktar Kızılelma’ya yönelik çalışmalar 2 prototip üzerinde devam ediyor.
Bayraktar Kızılelma, yüksek ve agresif hareket kabiliyetiyle nazaranv yapacak, 5 saat havada kalabilecek, 35 bin fit operasyonel irtifaya çıkabilecek.
İHA teknolojisinin dünyada geldiği son noktanın örneklerinden olan Bayraktar Kızılelma, 6 ton kalkış yüküne, 1,5 ton faydalı yük taşıma kapasitesine sahip bulunuyor.
Yerli olarak geliştirilen ve envanterdeki tüm mühimmatları kullanımı amaçlanan Bayraktar Kızılelma’nın TCG Anadolu’ya iniş kalkış yapabilmesi amaçlanıyor.
Çok uzun aralıklardan kumanda edilebiliyor
Baykar’ın TCG Anadolu gemisine konuşlandırılmak üzere geliştirdiği Bayraktar TB3 SİHA da yeni yılın birinci yarısında gökyüzüyle buluşacak.
Bayraktar TB3, dünyada birinci kere kısa pistli gemiden konvansiyonel biçimde inip kalkan insansız hava aracı olarak fazlaca büyük bir kuvvet çarpanı oluşturacak.
Bayraktar TB3, sahip olduğu özelliklerle Bayraktar TB2 ile Bayraktar Akıncı TİHA içinde bir seçenek oluşturacak.
Keşif-gözetleme ve istihbarat bakılırsavlerinin yanı sıra kanatları altında taşıdığı yerli akıllı mühimmatlarla operasyon icra etme kabiliyetine sahip olacak Bayraktar TB3, katlanabilen kanat yapısıyla helikopter gemileri ve uçak gemilerinde kullanıma uygun olarak tasarlandı.
Bayraktar TB3 bu sayede kullanıcıya deniz çok nazaranvlerde silahlı insansız hava araçlarıyla operasyon icra etme kabiliyeti sunuyor.
Görüş çizgisi haberleşmenin yanı sıra görüş çizgisi ötesi haberleşme kabiliyetine de sahip Bayraktar TB3, bu sayede epeyce uzun aralardan kumanda edilebiliyor.
Milli motorla beşerli uçuş
TUSAŞ Motor Sanayii AŞ (TEI) tarafınca Gökbey helikopterinde kullanılmak üzere geliştirilen, birinci prototipi entegrasyon çalışmaları için teslim edilen TS1400 turboşaft motorunu olgunlaştırma testlerinde de sona gelindi.
İnsanlı uçuş için kâfi olgunluğa ulaşan birinci motorun yıl bitmeden helikopteri üreten TUSAŞ’a teslim edilmesi hedefleniyor.
2023 yılının birinci yarısında motorun Gökbey helikopterine entegrasyonunun tanımlanması ve ulusal motorla birinci uçuşun gerçekleştirilmesi amaçlanıyor.
TS1400 turboşaft motoru, bu alandaki dışa bağımlılığı sonlandırarak Türkiye’de geliştirilen ve üretilen helikopterlerin ihracatının önündeki en kıymetli manilerden birini ortadan kaldıracak.
Yüzen İHA üssü TCG Anadolu
Türkiye’nin en büyük savaş gemisi olacak TCG Anadolu da envantere katılmaya hazırlanıyor.
Tam yüklü deplasmanda 27 bin 436 ton yükte, 231 metre uzunluğunda ve 32 metre genişliğinde inşa edilen ve kamuoyunda “uçak gemisi” olarak da nitelendirilen Çok Niyetli Amfibi Gemi TCG Anadolu, Ege, Karadeniz ve Akdeniz harekat alanlarında ve gerektiğinde Hint ve Atlantik okyanuslarında kullanılabilecek.
Bir amfibi tabur ile gerekli muharebe ve dayanak araçlarını kriz bölgelerine taşıyabilme yeteneğine sahip TCG Anadolu, havuzunda taşıyacağı araçlarıyla çıkarma operasyonlarına katılabilecek.
Üzerine konuşlandırılacak ulusal insansız hava araçlarıyla (İHA) denizde adeta bir İHA üssü olarak da nazaranv yapacak TCG Anadolu’ya, Hürjet’in de iniş kalkış yapabilmesi amaçlanıyor.
Türk savunma endüstrisi şirketlerinin hayata geçirdikleri 4 farklı iş beraberliğinin kararı ortaya çıkan insansız deniz araçları da Türk Silahlı Kuvvetleri envanterine girebilmek için rekabet ortasında bulunuyor. İnsansız deniz araçlarının yakın vakitte envantere katılmaya başlaması bekleniyor.
“Reis”ler donanmaya katılıyor
Yeni Tip Denizaltı Projesi kapsamında üretilecek 6 denizaltıdan birincisinin bu yıl teslim edilmesi planlanıyor.
Denizaltılar, 68,35 metre uzunluğa, 6,3 metre mukavim tekne dış çapına, 1850 ton deplasmana ve 40 işçi kapasitesine sahip olarak inşa ediliyor.
Dünyaca “Tip-214” olarak tanınan ve sahip olduğu yakıt pili teknolojisi yardımıyla havadan bağımsız tahrik kabiliyetine sahip denizaltılar, Türk Deniz Kuvvetleri için birinci olma niteliği taşıyor.
Su altı, su üstü ve kara gayelerine karşı silahlarla donatılmış denizaltılar biroldukca tipte torpido, füze atabilme ve mayın dökebilme özelliğine sahip bulunuyor.
Havadan bağımsız tahrik sistemi yardımıyla haftalarca su altında saklılık ortasında harekat yapabilme özelliğiyle Türk Deniz Kuvvetlerinin mavi sulardaki en değerli ögelerinden biri olacak Reis sınıfı denizaltıların teslimatlarının 2027 yılına kadar tamamlanması hedefleniyor.
Yeni beşerli ve insansız kara araçları
Türk savunma endüstrisi bünyesinde geliştirilen yeni beşerli ve insansız kara araçları da birinci defa envantere katılacak.
FNSS tarafınca geliştirilen “ağır sınıf insansız kara aracı”, ASELSAN, Best Küme, Elektroland ve HAVELSAN tarafınca geliştirilen “orta sınıf insansız kara araçları” alandaki testlerin akabinde güvenlik güçlerinin görüş, teklif ve talepleri doğrultusunda revize edildi, ek kabiliyetlerle donatıldı.
Geliştirme süreçlerinin alanda test edilmesinin akabinde insansız kara araçları güvenlik güçlerinin kullanmasına sunulacak.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığının amfibi zırhlı araç gereksinimini karşılamak için FNSS tarafınca geliştirilen ZAHA, envantere yeni katılacak Türk savunma endüstrisi eserleri içinde yer alıyor.
27 araç teslim edilecek
ZAHA’lar, amfibi harekatta hem birliklerin kıyıya inançlı biçimde çıkarılmasını sağlıyor birebir vakitte karaya çıktıktan daha sonra zırhlı işçi taşıyıcı olarak bakılırsav yapıyor.
Bu araçlar, harekatın amfibi hamle safhasında havuzlu çıkarma gemilerinden denize iniyor ve yüksek hızla gemi-kıyı intikalini yaparak, birliklerin muhafaza altında, en kısa vakitte karaya çıkmasını sağlıyor.
ZAHA, karada öbür zırhlı araçlarla yan yana bakılırsav icra edebiliyor.
Söz konusu araçların, nazaranv tarifleri gereği, çift doğalı araçlar olarak, birebir zamandanizde tıpkı vakitte karada üstün performans göstermeleri gerekiyor.
Dünyada hayli az sayıda ülke bu tıp araçları envanterinde bulunduruyor. NATO ve müttefiklerinde ise bu sınıftaki araçları üreten FNSS haricinde tek firma bulunuyor.
ZAHA Projesi kapsamında, 23 işçi taşıyıcı, 2 komuta denetim aracı ve 2 kurtarma aracı olmak üzere toplam 27 araç teslim edilecek.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin “özel” aracı
Türk Silahlı Kuvvetlerinin muhtaçlıkları için özgün olarak geliştirilen Pars IV 6×6 Özel Operasyonlar Aracı’nın da envantere girmesi için gün sayılıyor.
6×6 Mayına Karşı Muhafazalı Araç (MKKA) Tedariki Projesi kapsamında geliştirilen araç, özel operasyonlara yönelik ateş kabiliyeti, el üretimi patlayıcıya (EYP) karşı aktif müdafaası, yüksek mayın ve balistik muhafaza içeren beka altyapısı, yeni teknoloji eseri vazife donanımları ile mevcutların ötesinde bir araç olarak tasarlandı.
Milli imkanlarla FNSS tarafınca tasarlanıp geliştirilen araç, özgün, modüler bir zırh yapısına sahip bulunuyor.
Araç üzerinde yer alıyor
Süpersonik seslere hassas ve silah kuleleriyle entegre akustik ikaz sistemi, faal karıştırma/köreltme sistemi, 360 derece çift kullanıcılı sis havanları ve KBRN (kimyasal, biyolojik, radyolojik, nükleer) sistemi de etkin müdafaa ögeleri olarak araç üzerinde yer alıyor.
Özel operasyonların taktik muhtaçlıkları doğrultusunda, konseptiyle birlikte özgün olarak oluşturulan Pars IV 6×6 Özel Operasyonlar Aracı’nda bir daha FNSS tarafınca geliştirilen 2 adet bağımsız Sancak Uzaktan Komutalı Silah Sistemi yer alıyor.
İhtiyaç halinde kullanıcı tarafınca silahı kolaylıkla değiştirilebilen kulelerde, 3 başka silah tipi (7,62 milimetre, 12,7 milimetre makineli tüfek ile 40 milimetre otomatik bomba atar) kullanılabiliyor.
Araç, çepeçevre etrafından yahut yüksek noktalardan, eş vakitli olarak farklı istikametlerde belirecek tehditlere karşı gözetleme ve 2 kat tesirli ateş gücü imkanı sağlıyor.
İlk Altay tankı üretilecek
Modernize ve insansız silah kulesi entegre edilmiş birinci zırhlı muharebe aracı teslim edilecek.
Yerli Motorlu Vuran, 8×8 tekerlekli konteyner taşıyıcı araçlar ve Amazon zırhlı araçlarının birinci teslimatları yapılacak.
Yurt dışı ihracat lisansına tabi kimi alt sistemlerin yerlileştirilmesinin akabinde birinci Altay tankının üretimi tamamlanacak.
“Kabiliyetlerimiz artık oyun değiştirici olarak nitelendiriliyor”
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Lideri İsmail Demir, Cumhuriyet’in 100’üncü yılında hizmete alınacak araç, gereç ve sistemlere ait değerlendirmede bulundu.
Çeşitli projelerde kısa mühlet ortasında epey kıymetli basamakların geride bırakılacağını belirten Demir, “Savunma endüstrimizin son senelerdaki atılımı milletimizin büyük takdirini kazanırken dünyanın da ilgisini çekiyor. Harekat alanında çarpan tesiri yapan sistemlerimiz, güvenlik güçlerimiz tarafınca alanda faal biçimde kullanılıyor ve kimi alanlardaki kabiliyetlerimiz artık oyun değiştirici olarak nitelendiriliyor.
Önümüzdeki 1 yıldan kısa müddet ortasında birfazlaca değerli projemizin tamamlandığını, yeni kimi platformlarımızın teslim edildiğini, çeşitli projelerimizde değerli kilometre taşlarını geride bıraktığımızı nazaranceğiz.” dedi.
“Milletimize yeni muştular vereceğiz”
Savunma endüstrisinde öncü olma stratejisiyle çalışmaların devam ettiğini vurgulayan Demir, şunları kaydetti:
“Milli Muharip Uçak’ımızdan Kızılelma Muharip İnsansız Uçak’ımıza, gemilerimizden helikopterlerimize, kara araçlarımızdan motor projelerimize, insansız deniz ve kara araçlarımızdan denizaltılarımıza, hava savunma sistemlerimizden füze ve mühimmatlarımıza kadar savunma endüstrimizin çabucak her alanında yeni gelişmelere şahit olacak, milletimize yeni muştular vereceğiz.
Türk savunma endüstrisi olarak Cumhuriyet’imizin 100’üncü yılında, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde milletimize gurur veren çalışmalarımıza sürat kesmeden devam edeceğiz. Savunma endüstrisinde geriden gelen değil, öncü olan Türkiye kararlılığına emin adımlarla devam edeceğiz.”