Avrupa Parlamentosu (AP) Seyahat Davası’nda müebbet mahpus cezasına çarptırılan Osman Kavala hakkında hükümetin “Türkiye’nin AB sürecini şuurlu bir biçimde sonlandırdığını” savunan bir karar aldı.
AP’nin Strasbourg’daki genel konsey toplantısında dün akşam tartışılan “Osman Kavala’nın Durumu” başlıklı karar tasarısı, bugün genel heyetteki oylamada ezici sıklıkla kabul edildi.
DW Türkçe’den Kayhan Karaca’nın haberine gore; AP’nin Hristiyan Demokrat, Toplumsal Demokrat, Liberal, Yeşiller ve Sol kümeleri tarafınca ortaklaşa bir biçimde kaleme alınan karar metninde, hükümetinin Kavala davasındaki tavrının Türkiye’nin AB üyelik sürecini büsbütün sonlanma evresine getirdiği bildirisi verildi.
Kararda “Osman Kavala davasında AİHM’nin bağlayıcı sonucuna açıkça meydan okuyan Türk hükümeti, AB üyelik sürecini bir daha başlatmaya yahut yeni müzakere başlıkları açmaya ve açılmış olanları kapatmaya dayalı her türlü umudu taammüden yok etmiştir” sözlerine yer verildi. Kararda ayrıyeten Türkiye ile AB içindeki münasebetlerin geliştirilmesinin “Türkiye’de temel hak ve özgürlükler, insan hakları ve hukuk devleti alanlarında gerçek manada güzelleşmeye bağlı olması gerektiği” not edildi.
GEZİ DAVASI KARARI KINANDI
Kararda Seyahat Davası’nda İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafınca Kavala hakkında 25 Nisan 2022 tarihinde verilen ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezası “en sert ifadelerle” kınanırken Kavala’nın dört buçuk yılı aşkın bir süre “adaletsiz, yasa dışı ve gayrı meşru” biçimde tutukluğunun akabinde “yersiz suçlamalar temelinde ve insan hakları savunucusu olarak susturulma hedefiyle” mahkum edildiği görüşü aktarıldı.
SERBEST BIRAKILMASI ÇAĞRISI
AİHM’nin 2019’da deklare ettiğı karar gereği “derhal ve şartsız hür bırakılması” ve hakkındaki tüm suçlamaların düşürülmesi talep edildi. AP, birebir davada Kavala ile birlikte yargılanan öteki 7 sanığın da özgür bırakılmaları davetinde bulundu.
İHLAL PROSEDÜRÜ BAŞLATILDIĞI HATIRLADILDI
Türkiye’nin Avrupa Kurulu üyesi olarak AİHM kararlarını uygulamakla mükellef olduğu altı çizilen kararda, Strasbourg Mahkemesi’nin Kavala sonucu yerine getirilmediği için Avrupa Kurulu Bakanlar Komitesi tarafınca Ankara’ya karşı “ihlal prosedürü” başlatıldığı hatırlatıldı.
Bu sürecin başlatılmasının “Avrupa Kurulu üyesi ve AB üyeliğine aday ülke olarak Türkiye’nin yükümlülüklerini ihlal ettiğini ortaya koyduğu” kaydedildi. Hükümetin AİHM’nin Kavala sonucunı gecikmeksizin uygulaması için Bakanlar Komitesi’nden “gerekli tedbirleri alması” istendi.
“TACİZE SON VER”
Türkiye’de “özellikle darbe teşebbüsü daha sonrası” hukuk devletinin ve temel hak ve özgürlüklerin “daimi halde kötüleşmesinden” duyulan korkunun da açıklandıği kararda, Türk makamlarına “insan hakları savunucuları, akademisyenler, gazeteciler, dini önderler ve avukatları yargı aracılığıyla tacize son ver” davetinde bulunuldu.
AB Dış Siyaset ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Avrupa Kurulu ve AB üyesi devletlerden “Osman Kavala ve öbür tüm insan hakları savunucuları, avukatlar, gazeteciler, siyasi yetkililer ve akademisyenler yahut keyfi biçimde tutuklu olanların durumunu Türk muhataplarının gündemine taşımaya devam etmeleri” istendi. Karara, Kavala’ya ve emsal durumda olan Türk vatandaşlarına “gerekirse AB ortasında siyasi iltica hakkı tanınabileceğine” dair bir husus de eklendi.
“TÜRK YARGISI BAĞIMSIZ DEĞİL”
Oylama öncesi dün genel heyette yapılan oturumda Avrupa Komitesi ismine yapılan konuşmada, Osman Kavala davasının “aşırı politize edilmesinin son derece düşünceli bir durum” olduğu ve “Türk yargısının bağımsız olmadığını bir sefer daha gösterdiği” savunuldu.
Konuşmada, “(Kavala davasındaki) trajik sonuç yalnızca Türkiye’nin iç sorunu değildir. Türkiye’nin memleketler arası yükümlülükleriyle ve Türkiye’nin üyesi olmak istediği AB’nin temel bedelleriyle ilgilidir… Türkiye, Avrupa Kurulu’nun eski bir üyesi olarak AİHM kararlarını uygulamakla yükümlüdür” sözlerine yer verildi.
SANCHEZ AMOR: AB KAPISI TÜRKİYE’YE KAPANDI
AP Türkiye raportörü ve İspanyol parlamenter Nacho Sanchez Amor, Toplumsal Demokrat Küme ismine yaptığı konuşmada, Osman Kavala hakkındaki son yargı sonucunı kıymetlendirerek şunları söylemiş oldu:
“Sadece suçsuz bir beşere yönelik gaddar bir ceza ve adalet güldürüsü değil. Türk yargı sisteminin bir modülü olan AİHM kararlarını bariz halde yerine getirmemenin siyasal neticelerindan mükemmelen haberdar olan günümüz Türk makamları tarafınca gönderilmiş net bir siyasi mesajdır”
Türk hükümetini Türkiye’nin AB sürecini “bilinçlice imha etmekle” suçlayan Sanchez Amor, “Kapattıkları bu kapı bundan daha sonra lakin öbür bir Türkiye’ye açılacaktır” dedi.
AP’nin Strasbourg’daki genel konsey toplantısında dün akşam tartışılan “Osman Kavala’nın Durumu” başlıklı karar tasarısı, bugün genel heyetteki oylamada ezici sıklıkla kabul edildi.
DW Türkçe’den Kayhan Karaca’nın haberine gore; AP’nin Hristiyan Demokrat, Toplumsal Demokrat, Liberal, Yeşiller ve Sol kümeleri tarafınca ortaklaşa bir biçimde kaleme alınan karar metninde, hükümetinin Kavala davasındaki tavrının Türkiye’nin AB üyelik sürecini büsbütün sonlanma evresine getirdiği bildirisi verildi.
Kararda “Osman Kavala davasında AİHM’nin bağlayıcı sonucuna açıkça meydan okuyan Türk hükümeti, AB üyelik sürecini bir daha başlatmaya yahut yeni müzakere başlıkları açmaya ve açılmış olanları kapatmaya dayalı her türlü umudu taammüden yok etmiştir” sözlerine yer verildi. Kararda ayrıyeten Türkiye ile AB içindeki münasebetlerin geliştirilmesinin “Türkiye’de temel hak ve özgürlükler, insan hakları ve hukuk devleti alanlarında gerçek manada güzelleşmeye bağlı olması gerektiği” not edildi.
GEZİ DAVASI KARARI KINANDI
Kararda Seyahat Davası’nda İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafınca Kavala hakkında 25 Nisan 2022 tarihinde verilen ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezası “en sert ifadelerle” kınanırken Kavala’nın dört buçuk yılı aşkın bir süre “adaletsiz, yasa dışı ve gayrı meşru” biçimde tutukluğunun akabinde “yersiz suçlamalar temelinde ve insan hakları savunucusu olarak susturulma hedefiyle” mahkum edildiği görüşü aktarıldı.
SERBEST BIRAKILMASI ÇAĞRISI
AİHM’nin 2019’da deklare ettiğı karar gereği “derhal ve şartsız hür bırakılması” ve hakkındaki tüm suçlamaların düşürülmesi talep edildi. AP, birebir davada Kavala ile birlikte yargılanan öteki 7 sanığın da özgür bırakılmaları davetinde bulundu.
İHLAL PROSEDÜRÜ BAŞLATILDIĞI HATIRLADILDI
Türkiye’nin Avrupa Kurulu üyesi olarak AİHM kararlarını uygulamakla mükellef olduğu altı çizilen kararda, Strasbourg Mahkemesi’nin Kavala sonucu yerine getirilmediği için Avrupa Kurulu Bakanlar Komitesi tarafınca Ankara’ya karşı “ihlal prosedürü” başlatıldığı hatırlatıldı.
Bu sürecin başlatılmasının “Avrupa Kurulu üyesi ve AB üyeliğine aday ülke olarak Türkiye’nin yükümlülüklerini ihlal ettiğini ortaya koyduğu” kaydedildi. Hükümetin AİHM’nin Kavala sonucunı gecikmeksizin uygulaması için Bakanlar Komitesi’nden “gerekli tedbirleri alması” istendi.
“TACİZE SON VER”
Türkiye’de “özellikle darbe teşebbüsü daha sonrası” hukuk devletinin ve temel hak ve özgürlüklerin “daimi halde kötüleşmesinden” duyulan korkunun da açıklandıği kararda, Türk makamlarına “insan hakları savunucuları, akademisyenler, gazeteciler, dini önderler ve avukatları yargı aracılığıyla tacize son ver” davetinde bulunuldu.
AB Dış Siyaset ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Avrupa Kurulu ve AB üyesi devletlerden “Osman Kavala ve öbür tüm insan hakları savunucuları, avukatlar, gazeteciler, siyasi yetkililer ve akademisyenler yahut keyfi biçimde tutuklu olanların durumunu Türk muhataplarının gündemine taşımaya devam etmeleri” istendi. Karara, Kavala’ya ve emsal durumda olan Türk vatandaşlarına “gerekirse AB ortasında siyasi iltica hakkı tanınabileceğine” dair bir husus de eklendi.
“TÜRK YARGISI BAĞIMSIZ DEĞİL”
Oylama öncesi dün genel heyette yapılan oturumda Avrupa Komitesi ismine yapılan konuşmada, Osman Kavala davasının “aşırı politize edilmesinin son derece düşünceli bir durum” olduğu ve “Türk yargısının bağımsız olmadığını bir sefer daha gösterdiği” savunuldu.
Konuşmada, “(Kavala davasındaki) trajik sonuç yalnızca Türkiye’nin iç sorunu değildir. Türkiye’nin memleketler arası yükümlülükleriyle ve Türkiye’nin üyesi olmak istediği AB’nin temel bedelleriyle ilgilidir… Türkiye, Avrupa Kurulu’nun eski bir üyesi olarak AİHM kararlarını uygulamakla yükümlüdür” sözlerine yer verildi.
SANCHEZ AMOR: AB KAPISI TÜRKİYE’YE KAPANDI
AP Türkiye raportörü ve İspanyol parlamenter Nacho Sanchez Amor, Toplumsal Demokrat Küme ismine yaptığı konuşmada, Osman Kavala hakkındaki son yargı sonucunı kıymetlendirerek şunları söylemiş oldu:
“Sadece suçsuz bir beşere yönelik gaddar bir ceza ve adalet güldürüsü değil. Türk yargı sisteminin bir modülü olan AİHM kararlarını bariz halde yerine getirmemenin siyasal neticelerindan mükemmelen haberdar olan günümüz Türk makamları tarafınca gönderilmiş net bir siyasi mesajdır”
Türk hükümetini Türkiye’nin AB sürecini “bilinçlice imha etmekle” suçlayan Sanchez Amor, “Kapattıkları bu kapı bundan daha sonra lakin öbür bir Türkiye’ye açılacaktır” dedi.