Konya Bahri Dağdaş Memleketler arası Ziraî Araştırma Enstitüsünün yerlerinin kamu faydası sebebi öne sürülerek TOKİ’ye devredileceğine yönelik argümanlar gündeme bomba üzere düştü. Halkın reaksiyonlarına niye olan kelam konusu durumla ilgili Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği Konya Şubesi İdare Şurası açıklama yaptı.
Açıklamada “Ülkemizin ziraî üretimini artırmak için kıymetli nazaranvler üstlenmiş olan ziraî araştırma enstitülerin topraklarını ‘Rezerv Arazi’ ilan etmek ülke tarımına ve tohumculuğuna yapılabilecek en büyük yanlışlıktır.” denildi.
Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği Konya Şubesi İdare Şurası ismine yapılan yazılı açıklamada dikkat çeken başlıklar şöyle:
“Konya Bahri Dağdaş Memleketler arası Ziraî Araştırma Enstitüsü arazinin kamu faydası öne sürülen nedeni ile TOKİ’ye devredileceği haberleri dillendirilmeye başlanmıştır. 1914 yılından bugüne kadar Türk tarımına hizmet etmiş ve bugün ülke tarımına tohumculuk ve hayvancılık hususlarında teknoloji üreten Bahri Dağdaş Memleketler arası Ziraî Araştırma Enstitüsü bakılırsavine devam etmelidir.
Enstitüye tahsisli yerler yıllar evvelce Konya’nın sulak çabucak sonrasındaları Aslım Bataklığı olarak bilinen kentin kot düzeyi en düşük bölgesidir. Burası vakit içinde drenaj kanalları açılarak ve iklim olarak daha kurak bir periyot girilmesi sonucunda fazla suların tahliye edilmesi ile 100 yılı aşkın bir müddetdir toprak ıslahı programı kapsamında düzgünleştirilmiş olan, birinci sınıf sulu mutlak tarım alanlarına sahiptir.
BUĞDAY GERECİ TEMİN EDİLEN ALAN TOKİ’YE DEVREDİLECEK
TOKİ’ye verilmek istenen bu alanda 100 yıldır hayvancılık ve tarla bitkileri üretim ve araştırma çalışmaları yanında Dünya Besin Teşkilatına (FAO) bağlı CIMMYT ve ICARDA üzere Milletlerarası Ziraî Araştırma Kurumları ile ortak olarak yürütülen Milletlerarası Kışlık Buğday Geliştirme Programı’nın (IWWIP) Türkiye ismine uyum merkezidir. Bu proje dahilinde dünyada 50’den çok ülkedeki 100’den çok buğday ıslahı programlarına buğday gereci temin etmektedir. Bu çalışmalar kararında verimli ve kaliteli toplam 105 adet buğday çeşidi tescil ettirilerek dünya ve ülkemizin besin üretimine kıymetli katkılar sağlanmış ve sağlanmaktadır.
Bu program ve başka milletlerarası projeler çerçevesinde Enstitünün milletlerarası bakılırsav alanı, başta Ortadoğu, Kafkasya, Orta Asya, Balkanlar, Kuzey ve Orta Afrika Ülkeleri olmak üzere tüm ülkelerdir. Türkiye ortasında Bölgesel vazife Alanı: Orta Anadolu ve Güney Geçit Bölgesi. Konya, Aksaray, Karaman, Niğde, Nevşehir, Kayseri, Sivas, Eskişehir, Kütahya, Afyonkarahisar, Isparta ve Burdur Vilayetlerini kapsamaktadır. nazaranv bahisleri ise tahıllar, sanayi bitkileri, yemeklik tane baklagiller, tıbbi aromatik bitkiler, çayır-mera ve yem bitkileri, meyvecilik, sebzecilik, biyolojik çeşitlilik, genetik kaynaklar ve hayvancılıktır.
170’Den çok TOHUMCULUK FİRMASINA DAYANAK SAĞLAMAKTA
Enstitü toprağında insanımızın temel besini olan ekmeğin elde edildiği buğday başta olmak üzere arpa, yulaf, tritikale, çavdar, nohut, kuru fasulye üzere iç tüketim ve ihracat mamüllerinin ıslah programlarını yürütürken, başka taraftan da bilhassa mısır, ayçiçeği ve soya fasulyesi üzere fazlacaça ithal ettiğimiz eserlerde bu bağımlılığı azaltmak ve ortadan kaldırmak gayesiyle pek stratejik bir husus olan, tohumculuk kesimine geliştirdiği ve geliştireceği çeşitlerle katkı vermektedir. Bu alanda günümüze kadar 40’a yakın farklı bitki tipinin ıslahını gerçekleştiren Enstitü, Türk Tohumculuğunun yüzde 38‘inin yer aldığı ve yürütüldüğü, ötürüsıyla kalbi olan Konya‘da 170’den çok tohumculuk firmasına kıymetli takviyeler sağlamaktadır.
KURAKLIK KONUSUNDA ÇALIŞMALAR İÇİN ENSTİTÜ GÖREVLENDİRİLDİ
Son senelerda dünyada ve ülkemizde tarım ve besin üretiminde biroldukca aksilikler yaşamaktayız. Bu aksiliklerin en mühimlerin birisi de dünyayı ve ülkemizi de etkileyen global iklim değişikliğinin neticelerindan olduğu kabul edilen kuraklık gerçeğidir. Ülkemiz bu tehlikeye karşı önlem gayeli olarak, kurağa güçlü yeni çeşitler geliştirip, adaptasyon çalışmaları yaparak Türkiye’nin kuraklık sıkıntısına tahlil bulması için 2007 yılında ülkemizin en kurak alanlarından biri olarak kabul edilen Konya’da önemli maliyetlere karşılığında Kuraklık Test Merkezi Bahri Dağdaş UTAE’nün içine kurulmuş ve ülkenin ziraî kuraklık konusunda yapılacak çalışmaları için Enstitü Koordinatör olarak gorevlendirilmiştir. bir daha bu arazi Türkiye Kurak Ekim Alanları için pek pahalı bilgiler ve sonuçlar içeren, Direkt Ekim Çalışmaları konusunda da bir merkez olarak faaliyet göstermektedir.
18 FARKLI PROJE YÜRÜTÜLMEKTEDİR
Bahri Dağdaş UTAE yalnızca bitkisel alanda değil hayvancılık ve hayvancılığın temel girdisi olan yem bitkileri alanında kıymetli çalışmalar yapmaktadır. Hayvancılık alanında yapılan hayvan ıslahı çalışmaları sonucunda Hasmer ve Hasak koyun ırklarını ülkemize kazandırmıştır. Bu yeni koyun ırkları normaline nazaran 10 kiloya varan canlı yük farkı oluşturmaktadır. Bunun yanında 2005 yılından itibaren ‘Halk Elinde Küçükbaş Hayvan Islahı Projeleri’ çerçevesinde Merinos, Akkaraman, Pırlak ve Dağlıç koyun ırkları yanında kıl keçisi, Honamlı keçisi üzere ırkların yer aldığı 18 başka proje yürütmektedir.
İSMİNİ ‘İNSANIMIZI AÇLIKTAN KURTARAN ADAM’DAN ALIYOR
İsmini Konya Şeker Fabrikasının kurucusu ve 1960’lı yılarda ülkenin buğday açığını yaptığı çalışma ve projelerle ortadan kaldırarak “insanımızı açlıktan kurtaran adam” olarak nitelenen tarım eski bakanımız merhum Bahri Dağdaş’tan alan bu güzide Enstitünün yaptığı ve üstte saydığımız çalışmalar dikkate alındında; 19 Temmuz 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5403 sayılı Toprak Müdafaa ve Arazi Kullanım Kanunu’nun 2. ve 4. unsurlarında açıkça açıklandıği üzere; Tarım topraklarının gaye dışı ve yanlış kullanımlarının önlenmesi, muhafazayı sağlayacak formların oluşturulması gerekmektedir. Enstitü toprağı, 5403 sayılı Toprak Müdafaa ve Arazi Kullanım Kanunu’nun 3. hususu J bendinde açıklandıği üzere, birinci sınıf sulu mutlak tarım yeridir.
TARIM TOPRAKLARININ EMEL DIŞI KULLANIMININ TELAFİSİ YOK
Toprak ve Arazi Kullanım Kanunu çerçevesinde, tarım topraklarının emel dışı kullanılmasını engellemek hakkın ve hukukun savunucusu olan her vatandaşın bakılırsavi olmalıdır. Ülkemizin ziraî üretimini artırmak için kıymetli bakılırsavler üstlenmiş olan ziraî araştırma enstitülerin yerlerini ‘Rezerv Arazi’ ilan etmek ülke tarımına ve tohumculuğuna yapılabilecek en büyük yanlışlıktır. Nüfus artışını da dikkate aldığımızda toprak oluşum süreci mevcut tarım topraklarının emel dışı kullanılmasının telafisi mümkün olmayan aksiliklere niye olabileceğinin en kıymetli göstergesidir. Konut ve iş yeri beşerler için elbette kıymetlidir, yapılmalıdır lakin tarım topraklarına, araştırma yerlerine değil. Şu anda TOKİ tarafınca Konya’da türlü bölgelerde konut imali devam etmekte ve bunların pek birden fazla tarım dışı yamaç bölgelerde inşa edilmektedir. Toplam yüz ölçümü 38.873 kilometre kare olan Konya’da tarım dışı yapılaşmada kullanılabilecek alanlar olduğunu belirtir, Bahri Dağdaş yerlerinin yapılaşmaya açılmaması gerektiğini kamuoyuna ehemmiyetle duyururuz.”
ESKİ TÜİK LİDERİ’NDEN REAKSİYON
Eski TÜİK Lideri Birol Aydemir, Bahri Dağdaş Araştırma Enstitüsü’nün TOKİ’ye devredilmesine yönelik tezlere toplumsal medya hesabından reaksiyon gösterdi. Halka ve reaksiyonlarına dikkat çeken Aydemir, “Ülkemizde tarım yerleri azalıp kayıtlı çiftçi rekor düzeylere gerilerken tarım siyaseti da ranta kurban ediliyor” tabirlerini kullandı.
Aydemir’in paylaşımı şöyle:
“Halka ve yansılara karşın 1. sınıf tarım toprağı olan Bahri Dağdaş Araştırma Enstitüsü malum sebeplerle TOKİ’ye verilmeye çalışılıyor. Ülkemizde tarım toprakları azalıp kayıtlı çiftçi rekor düzeylere gerilerken tarım siyaseti da ranta kurban ediliyor #BahriDağdaşkapatılmasın”
Açıklamada “Ülkemizin ziraî üretimini artırmak için kıymetli nazaranvler üstlenmiş olan ziraî araştırma enstitülerin topraklarını ‘Rezerv Arazi’ ilan etmek ülke tarımına ve tohumculuğuna yapılabilecek en büyük yanlışlıktır.” denildi.
Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği Konya Şubesi İdare Şurası ismine yapılan yazılı açıklamada dikkat çeken başlıklar şöyle:
“Konya Bahri Dağdaş Memleketler arası Ziraî Araştırma Enstitüsü arazinin kamu faydası öne sürülen nedeni ile TOKİ’ye devredileceği haberleri dillendirilmeye başlanmıştır. 1914 yılından bugüne kadar Türk tarımına hizmet etmiş ve bugün ülke tarımına tohumculuk ve hayvancılık hususlarında teknoloji üreten Bahri Dağdaş Memleketler arası Ziraî Araştırma Enstitüsü bakılırsavine devam etmelidir.
Enstitüye tahsisli yerler yıllar evvelce Konya’nın sulak çabucak sonrasındaları Aslım Bataklığı olarak bilinen kentin kot düzeyi en düşük bölgesidir. Burası vakit içinde drenaj kanalları açılarak ve iklim olarak daha kurak bir periyot girilmesi sonucunda fazla suların tahliye edilmesi ile 100 yılı aşkın bir müddetdir toprak ıslahı programı kapsamında düzgünleştirilmiş olan, birinci sınıf sulu mutlak tarım alanlarına sahiptir.
BUĞDAY GERECİ TEMİN EDİLEN ALAN TOKİ’YE DEVREDİLECEK
TOKİ’ye verilmek istenen bu alanda 100 yıldır hayvancılık ve tarla bitkileri üretim ve araştırma çalışmaları yanında Dünya Besin Teşkilatına (FAO) bağlı CIMMYT ve ICARDA üzere Milletlerarası Ziraî Araştırma Kurumları ile ortak olarak yürütülen Milletlerarası Kışlık Buğday Geliştirme Programı’nın (IWWIP) Türkiye ismine uyum merkezidir. Bu proje dahilinde dünyada 50’den çok ülkedeki 100’den çok buğday ıslahı programlarına buğday gereci temin etmektedir. Bu çalışmalar kararında verimli ve kaliteli toplam 105 adet buğday çeşidi tescil ettirilerek dünya ve ülkemizin besin üretimine kıymetli katkılar sağlanmış ve sağlanmaktadır.
Bu program ve başka milletlerarası projeler çerçevesinde Enstitünün milletlerarası bakılırsav alanı, başta Ortadoğu, Kafkasya, Orta Asya, Balkanlar, Kuzey ve Orta Afrika Ülkeleri olmak üzere tüm ülkelerdir. Türkiye ortasında Bölgesel vazife Alanı: Orta Anadolu ve Güney Geçit Bölgesi. Konya, Aksaray, Karaman, Niğde, Nevşehir, Kayseri, Sivas, Eskişehir, Kütahya, Afyonkarahisar, Isparta ve Burdur Vilayetlerini kapsamaktadır. nazaranv bahisleri ise tahıllar, sanayi bitkileri, yemeklik tane baklagiller, tıbbi aromatik bitkiler, çayır-mera ve yem bitkileri, meyvecilik, sebzecilik, biyolojik çeşitlilik, genetik kaynaklar ve hayvancılıktır.
170’Den çok TOHUMCULUK FİRMASINA DAYANAK SAĞLAMAKTA
Enstitü toprağında insanımızın temel besini olan ekmeğin elde edildiği buğday başta olmak üzere arpa, yulaf, tritikale, çavdar, nohut, kuru fasulye üzere iç tüketim ve ihracat mamüllerinin ıslah programlarını yürütürken, başka taraftan da bilhassa mısır, ayçiçeği ve soya fasulyesi üzere fazlacaça ithal ettiğimiz eserlerde bu bağımlılığı azaltmak ve ortadan kaldırmak gayesiyle pek stratejik bir husus olan, tohumculuk kesimine geliştirdiği ve geliştireceği çeşitlerle katkı vermektedir. Bu alanda günümüze kadar 40’a yakın farklı bitki tipinin ıslahını gerçekleştiren Enstitü, Türk Tohumculuğunun yüzde 38‘inin yer aldığı ve yürütüldüğü, ötürüsıyla kalbi olan Konya‘da 170’den çok tohumculuk firmasına kıymetli takviyeler sağlamaktadır.
KURAKLIK KONUSUNDA ÇALIŞMALAR İÇİN ENSTİTÜ GÖREVLENDİRİLDİ
Son senelerda dünyada ve ülkemizde tarım ve besin üretiminde biroldukca aksilikler yaşamaktayız. Bu aksiliklerin en mühimlerin birisi de dünyayı ve ülkemizi de etkileyen global iklim değişikliğinin neticelerindan olduğu kabul edilen kuraklık gerçeğidir. Ülkemiz bu tehlikeye karşı önlem gayeli olarak, kurağa güçlü yeni çeşitler geliştirip, adaptasyon çalışmaları yaparak Türkiye’nin kuraklık sıkıntısına tahlil bulması için 2007 yılında ülkemizin en kurak alanlarından biri olarak kabul edilen Konya’da önemli maliyetlere karşılığında Kuraklık Test Merkezi Bahri Dağdaş UTAE’nün içine kurulmuş ve ülkenin ziraî kuraklık konusunda yapılacak çalışmaları için Enstitü Koordinatör olarak gorevlendirilmiştir. bir daha bu arazi Türkiye Kurak Ekim Alanları için pek pahalı bilgiler ve sonuçlar içeren, Direkt Ekim Çalışmaları konusunda da bir merkez olarak faaliyet göstermektedir.
18 FARKLI PROJE YÜRÜTÜLMEKTEDİR
Bahri Dağdaş UTAE yalnızca bitkisel alanda değil hayvancılık ve hayvancılığın temel girdisi olan yem bitkileri alanında kıymetli çalışmalar yapmaktadır. Hayvancılık alanında yapılan hayvan ıslahı çalışmaları sonucunda Hasmer ve Hasak koyun ırklarını ülkemize kazandırmıştır. Bu yeni koyun ırkları normaline nazaran 10 kiloya varan canlı yük farkı oluşturmaktadır. Bunun yanında 2005 yılından itibaren ‘Halk Elinde Küçükbaş Hayvan Islahı Projeleri’ çerçevesinde Merinos, Akkaraman, Pırlak ve Dağlıç koyun ırkları yanında kıl keçisi, Honamlı keçisi üzere ırkların yer aldığı 18 başka proje yürütmektedir.
İSMİNİ ‘İNSANIMIZI AÇLIKTAN KURTARAN ADAM’DAN ALIYOR
İsmini Konya Şeker Fabrikasının kurucusu ve 1960’lı yılarda ülkenin buğday açığını yaptığı çalışma ve projelerle ortadan kaldırarak “insanımızı açlıktan kurtaran adam” olarak nitelenen tarım eski bakanımız merhum Bahri Dağdaş’tan alan bu güzide Enstitünün yaptığı ve üstte saydığımız çalışmalar dikkate alındında; 19 Temmuz 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5403 sayılı Toprak Müdafaa ve Arazi Kullanım Kanunu’nun 2. ve 4. unsurlarında açıkça açıklandıği üzere; Tarım topraklarının gaye dışı ve yanlış kullanımlarının önlenmesi, muhafazayı sağlayacak formların oluşturulması gerekmektedir. Enstitü toprağı, 5403 sayılı Toprak Müdafaa ve Arazi Kullanım Kanunu’nun 3. hususu J bendinde açıklandıği üzere, birinci sınıf sulu mutlak tarım yeridir.
TARIM TOPRAKLARININ EMEL DIŞI KULLANIMININ TELAFİSİ YOK
Toprak ve Arazi Kullanım Kanunu çerçevesinde, tarım topraklarının emel dışı kullanılmasını engellemek hakkın ve hukukun savunucusu olan her vatandaşın bakılırsavi olmalıdır. Ülkemizin ziraî üretimini artırmak için kıymetli bakılırsavler üstlenmiş olan ziraî araştırma enstitülerin yerlerini ‘Rezerv Arazi’ ilan etmek ülke tarımına ve tohumculuğuna yapılabilecek en büyük yanlışlıktır. Nüfus artışını da dikkate aldığımızda toprak oluşum süreci mevcut tarım topraklarının emel dışı kullanılmasının telafisi mümkün olmayan aksiliklere niye olabileceğinin en kıymetli göstergesidir. Konut ve iş yeri beşerler için elbette kıymetlidir, yapılmalıdır lakin tarım topraklarına, araştırma yerlerine değil. Şu anda TOKİ tarafınca Konya’da türlü bölgelerde konut imali devam etmekte ve bunların pek birden fazla tarım dışı yamaç bölgelerde inşa edilmektedir. Toplam yüz ölçümü 38.873 kilometre kare olan Konya’da tarım dışı yapılaşmada kullanılabilecek alanlar olduğunu belirtir, Bahri Dağdaş yerlerinin yapılaşmaya açılmaması gerektiğini kamuoyuna ehemmiyetle duyururuz.”
ESKİ TÜİK LİDERİ’NDEN REAKSİYON
Eski TÜİK Lideri Birol Aydemir, Bahri Dağdaş Araştırma Enstitüsü’nün TOKİ’ye devredilmesine yönelik tezlere toplumsal medya hesabından reaksiyon gösterdi. Halka ve reaksiyonlarına dikkat çeken Aydemir, “Ülkemizde tarım yerleri azalıp kayıtlı çiftçi rekor düzeylere gerilerken tarım siyaseti da ranta kurban ediliyor” tabirlerini kullandı.
Aydemir’in paylaşımı şöyle:
“Halka ve yansılara karşın 1. sınıf tarım toprağı olan Bahri Dağdaş Araştırma Enstitüsü malum sebeplerle TOKİ’ye verilmeye çalışılıyor. Ülkemizde tarım toprakları azalıp kayıtlı çiftçi rekor düzeylere gerilerken tarım siyaseti da ranta kurban ediliyor #BahriDağdaşkapatılmasın”