CHP İzmir Milletvekili ve TBMM Başkanlık Divanı Katip Üyesi Av. Sevda Erdan Kılıç, Parlamento’da bulunan ve bulunmayan tüm siyasi partilere, “temiz bir toplum hedefi” için “TBMM Araştırma Komisyonu” kurulması davetinde bulundu.
CHP Milletvekili Av. Kılıç, bahisle ilgili hazırladığı Araştırma Önergesini TBMM Başkanlığı’na sundu.
Yazılı bir açıklama yapan Av. Kılıç, organize kabahat örgütü liderliğinden karar giyen Sedat Peker’in, AKP iktidarında üst seviye bürokratlar ile İçişleri Bakanlığı ve Bakan Süleyman Soylu’nun da ortasında bulunduğu ‘yolsuzluk, rüşvet, şantaj ağı’ tezlerini anımsattı. Peker’in bu tezlerinin “birileri tarafınca” engellenmek istense de devam ettiğini tabir eden CHP’li Av. Sevda Erdan Kılıç, açıklamasında şu konuları belirtti:
“RESEN SORUŞTURMA AÇILMASINI TALEP ETTİK”
“Türkiye uzun bir müddetdir; kamu yöneticilerinin ve iktidara yakın üst seviye siyasetçilerin isimlerinin karıştığı yolsuzluk, rüşvet, el koyma, şantaj olaylarının ortalığa saçıldığı bir devri yaşamaktadır. İktidar ve yargının süreci yalnızca izlemesi, adalet teriminin içini boşaltmıştır. Sedat Peker’in bu tezlerde bulunmaya başladığı tarihten itibaren başta Genel Liderimiz Sayın Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere Cumhuriyet Halk Partisi örgütü ve milletvekilleri olarak savcıların resen soruşturma açarak bu argümanların gerçek olup olmadığı konusunda inceleme yapmasını talep ettik ve bekledik. Fakat bugüne kadar bırakın ‘AKP yargısı’ haline gelen yargı mensuplarının soruşturma yahut inceleme başlatmasını; savcılar adeta gözlerini, kulaklarını, ağızlarını kapatarak, ‘ben görmedim, ben duymadım, ben bilmiyorum’ oyununu oynadılar! Yürekli, ülkesini, milletini ve vatanını seven bir savcı çıkıp da ‘yolsuzluk, rüşvet, el koyma, şantaj sarmalını’ inceleme, araştırma hamasetini ortaya koyamadı.”
“ADALET GEÇ DE OLSA YERİNİ BULACAKTIR”
Sedat Peker’in son olarak, Cumhurbaşkanı Danışmanı Serkan Taranoğlu’nun da ortalarında bulunduğu kimi bireylerin rüşvet aldığı savlarına ait yaptığı açıklamaları aktaran Kılıç, “WhatsApp yazışmaları ve dokümanlarıyla ortaya konan bu tezlerden daha sonra Genel Liderimiz Sayın Kemal Kılıçdaroğlu Cumhuriyet Halk Partisi örgütü olarak bugün hata duyurusunda bulunacağımızı açıklamıştır. Bu dokümanlardan daha sonra ‘rüşvetin dokümanı mi olurmuş’ kelamı de tarihe karışmış oldu. Cumhurbaşkanı danışmanı olan ve Sedat Peker’in belgeleyerek rüşvet suçlamasında bulunduğu Serkan Taranoğlu hakkında istifa ettiğine dair haberler yayılmıştır. İstifa ettiği istikametindeki haberler olumlu lakin bundan daha sonraki süreçte yalnızca istifa ederek TCK’da cürüm sayılan bu hareketinden ceza almayacağını sanmasın. Adalet geç de olsa yerini bulacaktır” tabirlerini kullandı.
KILIÇ’TAN ‘TEMİZ TOPLUM’
Parlamento’da bulunan ve bulunmayan tüm siyasi partilere, “temiz bir toplum” davetinde bulunan CHP İzmir Milletvekili Av. Kılıç, “Gelin, mafya-devlet-siyaset sarmalındaki alakaları tüm bilgileriyla araştıralım, ortaya çıkartalım, pak bir sayfa açalım. Polis memurlarından çetesi olan savcı baronlarını araştıralım, ortaya çıkartalım. Her gün sokaklarda uyuşturucunun tesiri ile kendini kaybeden, yerden yere atan gençlerimiz kamuoyuna yansıyor. ‘Uyuşturucu nasıl bu kadar kolay yayılabiliyor, elde edilebiliyor’ diye düşünürken; uyuşturucu kuryesi polisleri, uyuşturucu baronu savcıları görür görmez sorunun yanıtını da bulmuş oluyoruz.” diye konuştu.
“SUSURLUK KURULU LİDERİ, AKP KURUCUSU MEHMET ELKATMIŞ, ‘BÖYLESİNİ GÖRMEDİM’ DEDİ”
TBMM Başkanlık Divanı Üyesi Av. Kılıç, Sedat Peker’in ortaya attığı savların, kamuoyunda devlet-mafya-siyaset münasebetlerini açığa çıkaran, 3 Kasım 1996’da meydana gelen Susurluk kazasını akıllara getirdiğini kaydederek, şunları kaydetti: “O kazadan daha sonra ülkedeki kirli münasebetleri ve bunları açığı çıkartmak için yaşananları hepimiz hatırlamaktayız. Lakin TBMM Susurluk Araştırma Kurulu Lideri ve AKP kurucu üyesi Mehmet Elkatmış’ın, Peker’in tezlerindeki bağlar için, ‘bu biçimdesini görmedim. Türkiye’de biten bir şey var; hukuk, adalet ve yargı yok.’ kelamları, bugün yaşananların 26 yıl evvel yaşananlardan daha vahim ve skandal olduğunu ortaya koymaktadır. Bu niçinle daha evvel Susurluk Kazası için kurulan Araştırma Komitesi, Sedat Peker’in ifşaları için de kurulmalıdır. Sanatçı Gülşen’i ışık süratiyle tutuklatan savcılar Sedat Peker’in ifşalarına karşı harekete geçmeyecekse, tezden da öte olan bu açıklamaların araştırılması için kesinlikle TBMM çatısı altında Araştırma Komitesi kurulmalıdır. Sedat Peker’in savlarının araştırılması, tezlerde ismi geçenlerin ve bu argümanlara tanıklık edebileceklerin TBMM çatısı altında dinlenmesi gerekmektedir. Tweet ceddin, işini yapan gazetecinin sabah operasyonlarıyla gözaltına alındığı, hukukta yeri olmayan niçinlerle haklarında dava açıldığı bir ortamda, Peker’in isnat ettiği suçlamaların Cumhuriyet Savcıları tarafınca görmezden gelinmesi hayatın olağan akışına aykırıdır. Mevzular şikayete bağlı cürümler olmayıp, savcıların resen inceleyeceği bahislerdir. Fakat onca suçlamaya hatta ve hatta delillere karşın savcılar tarafınca harekete geçilmiyorsa, bunun sebebi birilerinin nüfusunu kullanarak bu olayların üstünü örtme gayretidir.”
“ERDOĞAN, SOYLU, AKP’Lİ POLİTİKLER VE BÜROKRATLARLA BAĞLANTILI”
“Görüyoruz ki Sedat Peker tarafınca atfedilen suçlamalar ve bu suçlamalara bahis olan bireyler birileri tarafınca korunmaktadır” diye devam eden CHP’li Kılıç, “Bu suçlamalara husus olan bireylerin profiline bakıldığında şimdi hepsinin, AKP Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, AKP’li politikler ve bürokratlarla ilişkili olduğu açıkça ortadadır ve AKP kulislerinde de bu mevzuların konuşulduğu belirtilmektedir. Devlet içerisindeki nüfusunu ve devletin gücünü ardına alarak kendisine verilen kamu nazaranvini berbata kullanarak suça bulaşan her insanın adalet önüne çıkarılması ülkemizin asıl beka sorunudur. Suçlamalara husus olan iş insanları, gazeteciler, politikler vb… Her kim olursa olsun geniş kapsamlı bir biçimde yurtiçi ve yurtdışı mal varlıklarının incelenmesi, hesabını veremediği her kuruş için hesap sorulması ülkemizin geleceği açısından son derece değerli olacaktır” tabirlerini kullandı.
CHP’li Av. Sevda Erdan Kılıç, açıklamasına şöyleki devam etti:
“Gelin kuralım bu komitesi, kaçmayın, siz hatasız olduğunuzu söylüyorsunuz, yolsuzluk yapmadığınızı, saraydaki danışmanların iş takibi için rüşvet almadığını söylüyorsunuz, işte size fırsat; biz CHP olarak size yardımcı olmak istiyoruz, gelin bu argümanların yanlışsız olmadığını kurulacak araştırma komitesinde kanıtlayın, aklanın! Nasıl olsa kurulacak Araştırma Komisyonu’nda çoğunluğunuz olacak, kurul lideri sizden olacak, bizim istediğimiz şahitlerin yanı sıra siz de istediğiniz bireyleri dinletirsiniz, kamuoyunu aydınlatırsınız, halk tüm açıklığı ile gerçekleri görsün ve bilsin! Fakat asıl gerçekleri…”
CHP İzmir Milletvekili Av. Sevda Erdan Kılıç, bütün bu niçinlerle; kamuoyuna yansıyan ve büyük kısmı doğrulanan argümanların tüm taraflarıyla araştırılarak, hata işleyenlerin, rüşvet alanların ve yolsuzluk yapanların yanına kar kalmaması, ülkemizin bir daha bir hukuk devleti olabilmesi ve pak toplum gayesinin yaşama geçirilmesini sağlayacak tedbirlerin belirlenmesi hedefiyle, Anayasa’nın 98 inci ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 104 ve 105 inci hususları yeterince Meclis Araştırması açılmasını istedi.
CHP Milletvekili Av. Kılıç, bahisle ilgili hazırladığı Araştırma Önergesini TBMM Başkanlığı’na sundu.
Yazılı bir açıklama yapan Av. Kılıç, organize kabahat örgütü liderliğinden karar giyen Sedat Peker’in, AKP iktidarında üst seviye bürokratlar ile İçişleri Bakanlığı ve Bakan Süleyman Soylu’nun da ortasında bulunduğu ‘yolsuzluk, rüşvet, şantaj ağı’ tezlerini anımsattı. Peker’in bu tezlerinin “birileri tarafınca” engellenmek istense de devam ettiğini tabir eden CHP’li Av. Sevda Erdan Kılıç, açıklamasında şu konuları belirtti:
“RESEN SORUŞTURMA AÇILMASINI TALEP ETTİK”
“Türkiye uzun bir müddetdir; kamu yöneticilerinin ve iktidara yakın üst seviye siyasetçilerin isimlerinin karıştığı yolsuzluk, rüşvet, el koyma, şantaj olaylarının ortalığa saçıldığı bir devri yaşamaktadır. İktidar ve yargının süreci yalnızca izlemesi, adalet teriminin içini boşaltmıştır. Sedat Peker’in bu tezlerde bulunmaya başladığı tarihten itibaren başta Genel Liderimiz Sayın Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere Cumhuriyet Halk Partisi örgütü ve milletvekilleri olarak savcıların resen soruşturma açarak bu argümanların gerçek olup olmadığı konusunda inceleme yapmasını talep ettik ve bekledik. Fakat bugüne kadar bırakın ‘AKP yargısı’ haline gelen yargı mensuplarının soruşturma yahut inceleme başlatmasını; savcılar adeta gözlerini, kulaklarını, ağızlarını kapatarak, ‘ben görmedim, ben duymadım, ben bilmiyorum’ oyununu oynadılar! Yürekli, ülkesini, milletini ve vatanını seven bir savcı çıkıp da ‘yolsuzluk, rüşvet, el koyma, şantaj sarmalını’ inceleme, araştırma hamasetini ortaya koyamadı.”
“ADALET GEÇ DE OLSA YERİNİ BULACAKTIR”
Sedat Peker’in son olarak, Cumhurbaşkanı Danışmanı Serkan Taranoğlu’nun da ortalarında bulunduğu kimi bireylerin rüşvet aldığı savlarına ait yaptığı açıklamaları aktaran Kılıç, “WhatsApp yazışmaları ve dokümanlarıyla ortaya konan bu tezlerden daha sonra Genel Liderimiz Sayın Kemal Kılıçdaroğlu Cumhuriyet Halk Partisi örgütü olarak bugün hata duyurusunda bulunacağımızı açıklamıştır. Bu dokümanlardan daha sonra ‘rüşvetin dokümanı mi olurmuş’ kelamı de tarihe karışmış oldu. Cumhurbaşkanı danışmanı olan ve Sedat Peker’in belgeleyerek rüşvet suçlamasında bulunduğu Serkan Taranoğlu hakkında istifa ettiğine dair haberler yayılmıştır. İstifa ettiği istikametindeki haberler olumlu lakin bundan daha sonraki süreçte yalnızca istifa ederek TCK’da cürüm sayılan bu hareketinden ceza almayacağını sanmasın. Adalet geç de olsa yerini bulacaktır” tabirlerini kullandı.
KILIÇ’TAN ‘TEMİZ TOPLUM’
Parlamento’da bulunan ve bulunmayan tüm siyasi partilere, “temiz bir toplum” davetinde bulunan CHP İzmir Milletvekili Av. Kılıç, “Gelin, mafya-devlet-siyaset sarmalındaki alakaları tüm bilgileriyla araştıralım, ortaya çıkartalım, pak bir sayfa açalım. Polis memurlarından çetesi olan savcı baronlarını araştıralım, ortaya çıkartalım. Her gün sokaklarda uyuşturucunun tesiri ile kendini kaybeden, yerden yere atan gençlerimiz kamuoyuna yansıyor. ‘Uyuşturucu nasıl bu kadar kolay yayılabiliyor, elde edilebiliyor’ diye düşünürken; uyuşturucu kuryesi polisleri, uyuşturucu baronu savcıları görür görmez sorunun yanıtını da bulmuş oluyoruz.” diye konuştu.
“SUSURLUK KURULU LİDERİ, AKP KURUCUSU MEHMET ELKATMIŞ, ‘BÖYLESİNİ GÖRMEDİM’ DEDİ”
TBMM Başkanlık Divanı Üyesi Av. Kılıç, Sedat Peker’in ortaya attığı savların, kamuoyunda devlet-mafya-siyaset münasebetlerini açığa çıkaran, 3 Kasım 1996’da meydana gelen Susurluk kazasını akıllara getirdiğini kaydederek, şunları kaydetti: “O kazadan daha sonra ülkedeki kirli münasebetleri ve bunları açığı çıkartmak için yaşananları hepimiz hatırlamaktayız. Lakin TBMM Susurluk Araştırma Kurulu Lideri ve AKP kurucu üyesi Mehmet Elkatmış’ın, Peker’in tezlerindeki bağlar için, ‘bu biçimdesini görmedim. Türkiye’de biten bir şey var; hukuk, adalet ve yargı yok.’ kelamları, bugün yaşananların 26 yıl evvel yaşananlardan daha vahim ve skandal olduğunu ortaya koymaktadır. Bu niçinle daha evvel Susurluk Kazası için kurulan Araştırma Komitesi, Sedat Peker’in ifşaları için de kurulmalıdır. Sanatçı Gülşen’i ışık süratiyle tutuklatan savcılar Sedat Peker’in ifşalarına karşı harekete geçmeyecekse, tezden da öte olan bu açıklamaların araştırılması için kesinlikle TBMM çatısı altında Araştırma Komitesi kurulmalıdır. Sedat Peker’in savlarının araştırılması, tezlerde ismi geçenlerin ve bu argümanlara tanıklık edebileceklerin TBMM çatısı altında dinlenmesi gerekmektedir. Tweet ceddin, işini yapan gazetecinin sabah operasyonlarıyla gözaltına alındığı, hukukta yeri olmayan niçinlerle haklarında dava açıldığı bir ortamda, Peker’in isnat ettiği suçlamaların Cumhuriyet Savcıları tarafınca görmezden gelinmesi hayatın olağan akışına aykırıdır. Mevzular şikayete bağlı cürümler olmayıp, savcıların resen inceleyeceği bahislerdir. Fakat onca suçlamaya hatta ve hatta delillere karşın savcılar tarafınca harekete geçilmiyorsa, bunun sebebi birilerinin nüfusunu kullanarak bu olayların üstünü örtme gayretidir.”
“ERDOĞAN, SOYLU, AKP’Lİ POLİTİKLER VE BÜROKRATLARLA BAĞLANTILI”
“Görüyoruz ki Sedat Peker tarafınca atfedilen suçlamalar ve bu suçlamalara bahis olan bireyler birileri tarafınca korunmaktadır” diye devam eden CHP’li Kılıç, “Bu suçlamalara husus olan bireylerin profiline bakıldığında şimdi hepsinin, AKP Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, AKP’li politikler ve bürokratlarla ilişkili olduğu açıkça ortadadır ve AKP kulislerinde de bu mevzuların konuşulduğu belirtilmektedir. Devlet içerisindeki nüfusunu ve devletin gücünü ardına alarak kendisine verilen kamu nazaranvini berbata kullanarak suça bulaşan her insanın adalet önüne çıkarılması ülkemizin asıl beka sorunudur. Suçlamalara husus olan iş insanları, gazeteciler, politikler vb… Her kim olursa olsun geniş kapsamlı bir biçimde yurtiçi ve yurtdışı mal varlıklarının incelenmesi, hesabını veremediği her kuruş için hesap sorulması ülkemizin geleceği açısından son derece değerli olacaktır” tabirlerini kullandı.
CHP’li Av. Sevda Erdan Kılıç, açıklamasına şöyleki devam etti:
“Gelin kuralım bu komitesi, kaçmayın, siz hatasız olduğunuzu söylüyorsunuz, yolsuzluk yapmadığınızı, saraydaki danışmanların iş takibi için rüşvet almadığını söylüyorsunuz, işte size fırsat; biz CHP olarak size yardımcı olmak istiyoruz, gelin bu argümanların yanlışsız olmadığını kurulacak araştırma komitesinde kanıtlayın, aklanın! Nasıl olsa kurulacak Araştırma Komisyonu’nda çoğunluğunuz olacak, kurul lideri sizden olacak, bizim istediğimiz şahitlerin yanı sıra siz de istediğiniz bireyleri dinletirsiniz, kamuoyunu aydınlatırsınız, halk tüm açıklığı ile gerçekleri görsün ve bilsin! Fakat asıl gerçekleri…”
CHP İzmir Milletvekili Av. Sevda Erdan Kılıç, bütün bu niçinlerle; kamuoyuna yansıyan ve büyük kısmı doğrulanan argümanların tüm taraflarıyla araştırılarak, hata işleyenlerin, rüşvet alanların ve yolsuzluk yapanların yanına kar kalmaması, ülkemizin bir daha bir hukuk devleti olabilmesi ve pak toplum gayesinin yaşama geçirilmesini sağlayacak tedbirlerin belirlenmesi hedefiyle, Anayasa’nın 98 inci ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 104 ve 105 inci hususları yeterince Meclis Araştırması açılmasını istedi.