Diyanet İşleri Lideri Ali Erbaş, Birleşik Arap Emirlikleri’nin başşehri Abu Dabi’de düzenlenen İslam Birliği Doruğu’nda konuştu.
“Son iki asırda dünyada her açıdan global boyutta süratli değişimlerin yaşandığını ve bugün dünyanın devasa problemlerin kuşatması altında, tarihinin en güç periyotlarından birini yaşadığını” belirten Erbaş, “İslam coğrafyasının, global ölçekte maruz kaldığı fiili, siyasi, kültürel ve iktisadi meydan okumalara gereği üzere karşı koyamadığını” söylemiş oldu.
“İNANÇ TERSİ İDEOLOJİLER GENÇLERİ KUŞATTI”
“İnanç aykırısı ya da inkarcı akımların ve ideolojilerin, algı operasyonları ve enformatik propagandalarla bilhassa gençleri kuşattığını” tabir eden Erbaş, “yaşanan problemlerin ve insanlığın büyük krizlerinin, Müslümanları ümitsizliğe sevk etmemesi gerektiğini” lisana getirip şu tabirleri kullandı:
“BÜTÜN SIKINTILARIMIZI ÇÖZEBİLECEK İNANCA, İRFANA VE MEDENİYET BİRİKİMİNE SAHİBİZ”
“Müslümanlar, 1400 yılı aşkın ilim ve medeniyet birikimiyle genç ve dinamik nüfusuyla yer altı ve yer üstü zenginlik kaynaklarıyla dünyanın en büyük imkanlarına sahiptir. Bizler bütün sıkıntılarımızı çözebilecek inanca, irfana ve medeniyet birikimine sahibiz. Kuran’ın ve sünnetin hakikatleri bütün açıklığıyla elimizdedir. Bize düşen bilgiyle hikmet ve tefekkürle bir daha öze dönmek, ortak tabanımızı sağlamlaştırmak, yüreklerimizi birbirimize açmaktır. Bilgiye, ferasete, şuura ve ahlaka dayalı bir hayat tasavvurunu geliştirmek ve güçlendirmektir. Çağın sıkıntılarına İslam niyetinden hareketle tahliller üretmek için iş birliği ortasında, milletlerarası araştırmalar ve bilimsel çalışmalar yapan akademiler kurmalıyız. İslam’ın kozmik prensiplerini ve Müslüman imajını zedeleyen terör örgütlerine karşı birlikte çaba etmeliyiz. Eğitimden aileye kadar her mevzuda özveriyle fedakarlıkla iş birliği ortasında ortak çalışmalar yapmalıyız. İslam toplumları olarak bizler, kendi ortamızda birliktelik ve dayanışmayı pekiştirdiğimizde, imkanlarımızı birleştirerek ortak çalışmalarımızı geliştirdiğimizde, coğrafyamızdaki ve dünyadaki biroldukça sorun kolay kolay çözülebilecektir.”
“Son iki asırda dünyada her açıdan global boyutta süratli değişimlerin yaşandığını ve bugün dünyanın devasa problemlerin kuşatması altında, tarihinin en güç periyotlarından birini yaşadığını” belirten Erbaş, “İslam coğrafyasının, global ölçekte maruz kaldığı fiili, siyasi, kültürel ve iktisadi meydan okumalara gereği üzere karşı koyamadığını” söylemiş oldu.
“İNANÇ TERSİ İDEOLOJİLER GENÇLERİ KUŞATTI”
“İnanç aykırısı ya da inkarcı akımların ve ideolojilerin, algı operasyonları ve enformatik propagandalarla bilhassa gençleri kuşattığını” tabir eden Erbaş, “yaşanan problemlerin ve insanlığın büyük krizlerinin, Müslümanları ümitsizliğe sevk etmemesi gerektiğini” lisana getirip şu tabirleri kullandı:
“BÜTÜN SIKINTILARIMIZI ÇÖZEBİLECEK İNANCA, İRFANA VE MEDENİYET BİRİKİMİNE SAHİBİZ”
“Müslümanlar, 1400 yılı aşkın ilim ve medeniyet birikimiyle genç ve dinamik nüfusuyla yer altı ve yer üstü zenginlik kaynaklarıyla dünyanın en büyük imkanlarına sahiptir. Bizler bütün sıkıntılarımızı çözebilecek inanca, irfana ve medeniyet birikimine sahibiz. Kuran’ın ve sünnetin hakikatleri bütün açıklığıyla elimizdedir. Bize düşen bilgiyle hikmet ve tefekkürle bir daha öze dönmek, ortak tabanımızı sağlamlaştırmak, yüreklerimizi birbirimize açmaktır. Bilgiye, ferasete, şuura ve ahlaka dayalı bir hayat tasavvurunu geliştirmek ve güçlendirmektir. Çağın sıkıntılarına İslam niyetinden hareketle tahliller üretmek için iş birliği ortasında, milletlerarası araştırmalar ve bilimsel çalışmalar yapan akademiler kurmalıyız. İslam’ın kozmik prensiplerini ve Müslüman imajını zedeleyen terör örgütlerine karşı birlikte çaba etmeliyiz. Eğitimden aileye kadar her mevzuda özveriyle fedakarlıkla iş birliği ortasında ortak çalışmalar yapmalıyız. İslam toplumları olarak bizler, kendi ortamızda birliktelik ve dayanışmayı pekiştirdiğimizde, imkanlarımızı birleştirerek ortak çalışmalarımızı geliştirdiğimizde, coğrafyamızdaki ve dünyadaki biroldukça sorun kolay kolay çözülebilecektir.”