Avrupa iktisadında yaşanan daralma Türkiye’nin AB’ye en değerli çıkış kapısı olan Kapıkule’ye dayandı. Hudutta yakın bir periyoda kadar 40 km’ye kadar çıkan TIR kuyruğu eridi. Yalnızca mevcut kuyruk erimedi, kapıdan çıkış yapan günlük araç sayısı da azaldı. Türk TIR şoförlerinin Schengen vizesi almak konusunda yaşadığı zorluklar da sondaki yoğunluğun azalmasının iki ana sebebinden biri olarak gösteriliyor.
Avrupa’ya yapılan ihracat taşımalarında karayolunun hissesi yüzde 50’yi geçiyor. Paha bazında ise bu oranın yüzde 70’in üzerinde olduğu belirtiliyor. Türkiye’den Avrupa’ya yıllık yaklaşık 500 bin TIR seferi yapılıyor. İki ay evvel günlük ortalama 9 bin 300 TIR Kapıkule’den AB’ye çıkış yapıyordu. Dünya gazetesinden Aysel Yücel’in haberine göre Memleketler arası Nakliyeciler Derneği (UND) Kapıkule temsilcisinin verdiği bilgiye bakılırsa; bilhassa son haftalarda bu sayı 8 bin 500’lere kadar inmiş durumda.
Sınır geçişlerinde yoğunluk niçiniyle oluşan kilometrelerce kuyruk, AB’ye çıkışlarda 5 güne varan beklemelere niye oluyordu. Artık ise 10 saatte Bulgaristan tarafına geçildiği belirtiliyor. Başka Batı hudut kapılarında da misal durum yaşanıyor.
LOJİSTİK KESİMİ DOMİNO TESİRİNDEN KORKUYOR
Uluslararası Nakliyecilik ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) Lideri Ayşem Ulusoy, memleketler arası karayolu trafiğinde hem ihracat birebir vakitte ithalat tarafında bir yavaşlama olduğuna dikkat çekerek “Ancak asıl büyük tasamız, Avrupa’daki güç krizinin dahada derinleşmesi. Kriz endüstriye yayılır ve domino tesiri yaratırsa bu durum lojistiğe de önemli darbe vurur” dedi.
Konuştuğumuz öbür lojistik firmalarının yöneticileri de piyasada bir daralma olduğunu, mevcut müşterilerinin iş hacimlerinin azaldığını söylemiş oldu.
‘BU SAKİNLİĞİN AYAK SESLERİ’
Temmuz ve ağustos ayları yaz dönemi olması ve AB’de biroldukca fabrikanın kapanması niçiniyle ekseriyetle milletlerarası nakliyatın nispeten zayıf olduğu bir devirdir. Fakat otomotiv, çelik üzere kimi dallarda ağustos ihracatı geçen yılın da altında kaldı. Bu durum resesyonun ayak sesleri olarak yorumlandı. Fakat biroldukça ihracatçı dal yetkilisi ve lojistik yöneticisi AB’deki daralmanın ve beklenen resesyonun tesirlerinin eylül ayında daha net görüleceğini söylüyordu.
Uluslararası lojistik şirketi Rif Line’ın Türkiye Genel Müdürü Mehmet Serkan Fazilet, korkulanın olduğunu ve eylül ayının birinci haftasının sakinliğin sinyallerini verdiğini lisana getirdi. Serkan Fazilet, hususla ilgili şu açıklamayı yaptı: “Temmuz ve ağustos ihracatta, ötürüsıyla nakliyatta vakit sessiz sakin geçer. Son 15 günden bu yana bütün piyasa tasayla eylül ayını bekliyordu. Yurt dışı ortaklarım, müşterilerimiz eylül ayında tatil sakinliğinin biteceğini umuyorduk. Maalesef üzülerek söylüyorum ki, beklenen eylül dönüşü olmadı. Yurt haricindeki alıcı firmalarla da görüşüyorum. Hepsi birebir tasayı taşıyor. Gördüğümüz kadarıyla bu sakinliğin ayak sesleri.”
‘ŞOFÖRLER VİZE ALAMADIĞI İÇİN ESERLER DEPODA KALDI’
AB’nin azalan siparişleri niçiniyle Türkiye’nin ihracat taşımalarında azalma yaşanırken, başka yandan mevcut yükü göndermek de vize manileri niçiniyle sıkıntıya dönüşmüş durumda. Sürücüleri vize alamadığı için 50 TIR’ı yüküyle bir arada depoda bekleten firma var! Türkiye vatandaşları Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte hem turistik tıpkı vakitte iş seyahati emelli Schengen vizesi almakta büyük zorluk yaşıyordu.
Benzer biçimde Türk TIR sürücülerine yönelik de vize sorunu başladı. Sürücülere en erken 40 gün daha sonraya randevu veriliyor. Randevu alınsa da sonuç için eskisine göre epey daha fazla bekleniyor. Öbür yandan müracaat sürecini tamamlayan biroldukça şoförün de ret aldığı belirtiliyor.
‘AB, VİZE VERMEYEREK KENDİ AYAĞINA SIKIYOR’
UND Lider Yardımcısı Fatih Şener, son periyotta Türk TIR sürücülerine Schengen vizesi konusunda çıkarılan zorlukların, hem Türkiye’nin birebir vakitte AB’nin ticaretine büyük sekte vurduğunu söylemiş oldu. Fatih Şener, ticaretin siyasete alet edilmemesi gerektiğine işaret ederek, şunları söylemiş oldu:
“Türkiye’den AB’ye taşınan ihraç yüklerinin büyük çoğunluğu Türkiye’de üretim yapan Avrupalı şirketlere ilişkin. ötürüsıyla AB, vize pürüzü ile kendi ayağına sıkıyor. Pilotlar ve gemi erkeklerinın vize kederi yok. Biz Türk nakliyeciler olarak TIR sürücülerini de vizeden muaf tutmaya çalışırken AB bize daha fazla mani çıkarıyor” diye konuştu.
‘VİZE PÜRÜZÜNE KARŞI MÜTEKABİLİYET TEMELİ UYGULANMALI’
UND Lider Yardımcısı Fatih Şener, nakliyeciler olarak, Schengen vizesi meselesine tahlil için Türkiye’nin mütekabiliyeti gözetmesi ve gerekirse tarife dışı uygulamalara gitmesi gerektiğini belirterek “Vize vermedikleri bu sürücüler Türk malını Avrupa da boşalttıktan daha sonra, Avrupa dan Türkiye’ye ve Türkiye arkasındaki Irak,İran, Azerbaycan, Gürcistan, ve tüm orta asya ülkelerine AB İhracat mallarını taşıyorlar.
Türk sürücülerine Schengen vizesi için 40 gün daha sonrasına randevu veren AB üyesi ülke sürücüleri de yükünü aldıktan daha sonra bizlerin bekletildiği üzere vize randevusu için 40 gün bekletilmeli. Schengen ülkelerine vize koyulmasını değil, yalnızca sürücülerine birebir koşullarda vize verilmesini talep ediyoruz. Dışişleri Bakanlığımızın uygulayacağı mütekabiliyet ile vize meselemizin çözülebileceğine inanıyoruz” dedi.
Avrupa’ya yapılan ihracat taşımalarında karayolunun hissesi yüzde 50’yi geçiyor. Paha bazında ise bu oranın yüzde 70’in üzerinde olduğu belirtiliyor. Türkiye’den Avrupa’ya yıllık yaklaşık 500 bin TIR seferi yapılıyor. İki ay evvel günlük ortalama 9 bin 300 TIR Kapıkule’den AB’ye çıkış yapıyordu. Dünya gazetesinden Aysel Yücel’in haberine göre Memleketler arası Nakliyeciler Derneği (UND) Kapıkule temsilcisinin verdiği bilgiye bakılırsa; bilhassa son haftalarda bu sayı 8 bin 500’lere kadar inmiş durumda.
Sınır geçişlerinde yoğunluk niçiniyle oluşan kilometrelerce kuyruk, AB’ye çıkışlarda 5 güne varan beklemelere niye oluyordu. Artık ise 10 saatte Bulgaristan tarafına geçildiği belirtiliyor. Başka Batı hudut kapılarında da misal durum yaşanıyor.
LOJİSTİK KESİMİ DOMİNO TESİRİNDEN KORKUYOR
Uluslararası Nakliyecilik ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) Lideri Ayşem Ulusoy, memleketler arası karayolu trafiğinde hem ihracat birebir vakitte ithalat tarafında bir yavaşlama olduğuna dikkat çekerek “Ancak asıl büyük tasamız, Avrupa’daki güç krizinin dahada derinleşmesi. Kriz endüstriye yayılır ve domino tesiri yaratırsa bu durum lojistiğe de önemli darbe vurur” dedi.
Konuştuğumuz öbür lojistik firmalarının yöneticileri de piyasada bir daralma olduğunu, mevcut müşterilerinin iş hacimlerinin azaldığını söylemiş oldu.
‘BU SAKİNLİĞİN AYAK SESLERİ’
Temmuz ve ağustos ayları yaz dönemi olması ve AB’de biroldukca fabrikanın kapanması niçiniyle ekseriyetle milletlerarası nakliyatın nispeten zayıf olduğu bir devirdir. Fakat otomotiv, çelik üzere kimi dallarda ağustos ihracatı geçen yılın da altında kaldı. Bu durum resesyonun ayak sesleri olarak yorumlandı. Fakat biroldukça ihracatçı dal yetkilisi ve lojistik yöneticisi AB’deki daralmanın ve beklenen resesyonun tesirlerinin eylül ayında daha net görüleceğini söylüyordu.
Uluslararası lojistik şirketi Rif Line’ın Türkiye Genel Müdürü Mehmet Serkan Fazilet, korkulanın olduğunu ve eylül ayının birinci haftasının sakinliğin sinyallerini verdiğini lisana getirdi. Serkan Fazilet, hususla ilgili şu açıklamayı yaptı: “Temmuz ve ağustos ihracatta, ötürüsıyla nakliyatta vakit sessiz sakin geçer. Son 15 günden bu yana bütün piyasa tasayla eylül ayını bekliyordu. Yurt dışı ortaklarım, müşterilerimiz eylül ayında tatil sakinliğinin biteceğini umuyorduk. Maalesef üzülerek söylüyorum ki, beklenen eylül dönüşü olmadı. Yurt haricindeki alıcı firmalarla da görüşüyorum. Hepsi birebir tasayı taşıyor. Gördüğümüz kadarıyla bu sakinliğin ayak sesleri.”
‘ŞOFÖRLER VİZE ALAMADIĞI İÇİN ESERLER DEPODA KALDI’
AB’nin azalan siparişleri niçiniyle Türkiye’nin ihracat taşımalarında azalma yaşanırken, başka yandan mevcut yükü göndermek de vize manileri niçiniyle sıkıntıya dönüşmüş durumda. Sürücüleri vize alamadığı için 50 TIR’ı yüküyle bir arada depoda bekleten firma var! Türkiye vatandaşları Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte hem turistik tıpkı vakitte iş seyahati emelli Schengen vizesi almakta büyük zorluk yaşıyordu.
Benzer biçimde Türk TIR sürücülerine yönelik de vize sorunu başladı. Sürücülere en erken 40 gün daha sonraya randevu veriliyor. Randevu alınsa da sonuç için eskisine göre epey daha fazla bekleniyor. Öbür yandan müracaat sürecini tamamlayan biroldukça şoförün de ret aldığı belirtiliyor.
‘AB, VİZE VERMEYEREK KENDİ AYAĞINA SIKIYOR’
UND Lider Yardımcısı Fatih Şener, son periyotta Türk TIR sürücülerine Schengen vizesi konusunda çıkarılan zorlukların, hem Türkiye’nin birebir vakitte AB’nin ticaretine büyük sekte vurduğunu söylemiş oldu. Fatih Şener, ticaretin siyasete alet edilmemesi gerektiğine işaret ederek, şunları söylemiş oldu:
“Türkiye’den AB’ye taşınan ihraç yüklerinin büyük çoğunluğu Türkiye’de üretim yapan Avrupalı şirketlere ilişkin. ötürüsıyla AB, vize pürüzü ile kendi ayağına sıkıyor. Pilotlar ve gemi erkeklerinın vize kederi yok. Biz Türk nakliyeciler olarak TIR sürücülerini de vizeden muaf tutmaya çalışırken AB bize daha fazla mani çıkarıyor” diye konuştu.
‘VİZE PÜRÜZÜNE KARŞI MÜTEKABİLİYET TEMELİ UYGULANMALI’
UND Lider Yardımcısı Fatih Şener, nakliyeciler olarak, Schengen vizesi meselesine tahlil için Türkiye’nin mütekabiliyeti gözetmesi ve gerekirse tarife dışı uygulamalara gitmesi gerektiğini belirterek “Vize vermedikleri bu sürücüler Türk malını Avrupa da boşalttıktan daha sonra, Avrupa dan Türkiye’ye ve Türkiye arkasındaki Irak,İran, Azerbaycan, Gürcistan, ve tüm orta asya ülkelerine AB İhracat mallarını taşıyorlar.
Türk sürücülerine Schengen vizesi için 40 gün daha sonrasına randevu veren AB üyesi ülke sürücüleri de yükünü aldıktan daha sonra bizlerin bekletildiği üzere vize randevusu için 40 gün bekletilmeli. Schengen ülkelerine vize koyulmasını değil, yalnızca sürücülerine birebir koşullarda vize verilmesini talep ediyoruz. Dışişleri Bakanlığımızın uygulayacağı mütekabiliyet ile vize meselemizin çözülebileceğine inanıyoruz” dedi.