İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum İdaresi Başkanlığı (AFAD) Sarsıntı Dairesi Başkanlığı datalarına nazaran, bugün saat 04.52’de, merkez üssü Ege Denizi olan Richter ölçeğine göre 4.8 büyüklüğünde zelzele meydana geldi. Ege Denizi açıklarında meydana gelen sarsıntının derinliği 8.25 kilometre olarak ölçüldü.
bir daha AFAD datalarına göre, 1 gün evvel de Kıbrıs Adası açıklarında 4.6 büyüklüğünde bir sarsıntı meydana geldi.
‘GÜNEY KIYILARIMIZ DAHA RİSKLİ’
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Sarsıntı Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, zelzelelerle ilgili açıklamalarda bulunup, şu kelamları kaydetti:
“Bugün Türkiye ölçeğinde baktığımızda kuzeyde, Kuzey Anadolu fayı var. Doğuda, Doğu Anadolu fayı var. Güneyde de Helenik ve Kıbrıs yayı var. Türkiye bu ana faylardan etkileniyor. Güneydeki bu iki ana fay, Türkiye ölçeğinde geçmişte en büyük sarsıntıları üretmiş. Karadaki faylarımızın en büyük üreteceği sarsıntı 7.9. Güneyde denizde yer alan fayların üreteceği en büyük zelzele ise bilhassa Helen fayı 8.4. Zira Helen fayı geçmişte 8.4 büyüklüğünde zelzele üretmiş. Gelecekte de bu büyüklüğünde zelzele üretebilir. Güney kıyılarımız, kuzey kıyılarımızdan tehlike manasında daha fazla risk altında.”
Prof. Dr. Hasan Sözbilir
‘İZMİR’DEN İSKENDERUN’A KADAR…’
Helen ile Kıbrıs fayının mümkün büyük bir zelzele üretmesi halinde muhtemel tehlikeye de dikkati çeken Prof. Dr. Sözbilir, kelamlarına şu biçimde devam etti:
“Bu iki fay çizgisi daima birbirini tetikleyecek biçimde zelzele üretiyor. Helenik fayla alakalı kentler; İzmir, Aydın, Muğla, Antalya. Kıbrıs fayıyla bağlantılı kentler ise Adana, Muğla’nın Fethiye ilçesi ve Hatay’ın İskenderun ilçesi. Helen ve Kıbrıs yayını bir bütün olarak değerlendirdiğimizde, İzmir’den İskenderun’a kadar ki kıyı şeridi tsunami tehlikesi altında. Tedbirler alınmalı. Bu fayların gelecekte büyük sarsıntılar üretebileceğini hesaba katıp, tsunami erken ikaz sistemleri üzere konularda halkın bilgilendirilmesi gerekiyor” diye konuştu.
bir daha AFAD datalarına göre, 1 gün evvel de Kıbrıs Adası açıklarında 4.6 büyüklüğünde bir sarsıntı meydana geldi.
‘GÜNEY KIYILARIMIZ DAHA RİSKLİ’
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Sarsıntı Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, zelzelelerle ilgili açıklamalarda bulunup, şu kelamları kaydetti:
“Bugün Türkiye ölçeğinde baktığımızda kuzeyde, Kuzey Anadolu fayı var. Doğuda, Doğu Anadolu fayı var. Güneyde de Helenik ve Kıbrıs yayı var. Türkiye bu ana faylardan etkileniyor. Güneydeki bu iki ana fay, Türkiye ölçeğinde geçmişte en büyük sarsıntıları üretmiş. Karadaki faylarımızın en büyük üreteceği sarsıntı 7.9. Güneyde denizde yer alan fayların üreteceği en büyük zelzele ise bilhassa Helen fayı 8.4. Zira Helen fayı geçmişte 8.4 büyüklüğünde zelzele üretmiş. Gelecekte de bu büyüklüğünde zelzele üretebilir. Güney kıyılarımız, kuzey kıyılarımızdan tehlike manasında daha fazla risk altında.”
Prof. Dr. Hasan Sözbilir
‘İZMİR’DEN İSKENDERUN’A KADAR…’
Helen ile Kıbrıs fayının mümkün büyük bir zelzele üretmesi halinde muhtemel tehlikeye de dikkati çeken Prof. Dr. Sözbilir, kelamlarına şu biçimde devam etti:
“Bu iki fay çizgisi daima birbirini tetikleyecek biçimde zelzele üretiyor. Helenik fayla alakalı kentler; İzmir, Aydın, Muğla, Antalya. Kıbrıs fayıyla bağlantılı kentler ise Adana, Muğla’nın Fethiye ilçesi ve Hatay’ın İskenderun ilçesi. Helen ve Kıbrıs yayını bir bütün olarak değerlendirdiğimizde, İzmir’den İskenderun’a kadar ki kıyı şeridi tsunami tehlikesi altında. Tedbirler alınmalı. Bu fayların gelecekte büyük sarsıntılar üretebileceğini hesaba katıp, tsunami erken ikaz sistemleri üzere konularda halkın bilgilendirilmesi gerekiyor” diye konuştu.