Organize hata örgütü başkanı suçlamasıyla hakkında yakalama sonucu olan Sedat Peker, “Deli Çavuş” isimli Twitter hesabından AK Partili Zehra Taşkesenlioğlu, eski SPK Lideri Ali Fuat Taşkesenlioğlu ve Serkan Taranoğlu’nun Marka Yatırım Holding’in sahibi Mine Tozlu Sineren’den 12 milyon TL rüşvet istediğini argüman etmişti. Argümanların akabinde Halk TV’ye konuşan Sineren, Peker’in evraklarının yanlışsız olduğunu söz etti. Sineren, “Bunu yalnızca ben değil, Türkiye’de kaç tane borsa işvereni var ise yaşıyor.” sözlerini kullandı.
Sineren’in açıklamaları şöyleki;
“BANA DİYORLAR Kİ YA PARAYI YA ŞİRKETİ KOYACAKSIN”
“Bunu yalnızca ben değil, Türkiye’de kaç tane borsa işvereni var ise yaşıyor. 2016 yılında bu şirketin idare şurasına girdiğim e şirket gözaltı pazarındaydı. Benim buradaki yapmak istediğim olay, mağdur olan şirketlerin, süreç goren hale gelmelerini sağlamak. Darbe teşebbüsün akabinde kasım ayına kadar sistem çöktü ve kimse süreç yapamadı. 8 ay daha sonra süreç pazarına çıkardım bu şirketi. Yani şirket borsada süreç görmeye başladı.
Patronların paylarla bir alakası olmamalı. İşveren şirketine sahip çıkar, yatırımcı payına sahip çıkar.
Ben 13 milyon sermayeyi içeriye soktum, mağazalar açmaya başladım. Benim bu işi yapmama müsaade veren SPK’ydı. Pay senetlerim benim adıma tahsis edildi. daha sonra kapılar çalınmaya başladı.
Borsayla ilgili bir medya kümesi var. Bunlar işverenlerin paylarını yükseltebilmek için haberler yapıyorlar. Birtakım kümeler kuruluyor, küçük yatırımcıyı kandırıyorlar.
Ansa olan şirketin ismini Marka Yatırım Holding olarak değiştirdim. Oluşturduğum projeyle sermaye artırımı için müracaat yaptım SPK’ya. O devir Ali Fuat Taşkesenlioğlu, SPK başkanlığına geçti. Benim projemi anlayabilecek şahısların incelemesini istiyorum. Sermaye artırımı talebim fiktif sebebi öne sürülerek reddedildi. Birinci alarmı orada alıyorum. Bana diyorlar ki ya parayı ya şirketi koyacaksın.”
“SALİH ORAKÇI’YA VERDİĞİM PARALARLA İLGİLİ KENDİSİNE İCRA DAVASI AÇTIM”
İşlemin onay görmesi için Taşkesenlioğlu’nun uzmanları ile muhattabım. TOBB Deniz Meclis Üyesi Salih Orakçı (Binali Yıldırım’ın başdanışmanı) ile yollarımızı kesişti. Biz bir iştirak yaptı kendisiyle. Bürokrasinin içerisinde yer aldığı için iştirak kurdum. Salih Orakçı’ya verdiğim paralarla ilgili kendisine icra davası açtım.
”ANLATTIĞI HER ŞEY DOĞRU”
Sedat Peker’i evvelden tanıyorum lakin bir müddetdir görüşmüyoruz. Geçmişten gelen ortak arkadaşlarımız var. Bu ayrıntıları nereden aldı epey şaşırdım. Bunlarla ilgili epeyce müracaatta bulundum. Her seferinde devlet kurumlarına bildirdim, karşılık alamadım. Anlattığı her şey yanlışsız.
SPK halk ismine şirketleri denetleyen bir kurum. Ben bir sorun yaşadığımda SPK’ya gittiğimde SPK hangi mekanizmayı çalıştırarak bize ziyan veren şirketleri cezalandırıyor?
Patronların önüne çıkan şu; vereceksin, vermezsen ilerleyemezsin, durdururuz. Paylaşmak zorundasınız. İmzalarımızı taklit ederek düzmece senet düzenlediler. Jandarma kriminale gitti. Oradan bize imzaların bize ilişkin olduğu tarafında doküman geldi. Şok olduk. Hacizler başladı.
Sineren’in açıklamaları şöyleki;
“BANA DİYORLAR Kİ YA PARAYI YA ŞİRKETİ KOYACAKSIN”
“Bunu yalnızca ben değil, Türkiye’de kaç tane borsa işvereni var ise yaşıyor. 2016 yılında bu şirketin idare şurasına girdiğim e şirket gözaltı pazarındaydı. Benim buradaki yapmak istediğim olay, mağdur olan şirketlerin, süreç goren hale gelmelerini sağlamak. Darbe teşebbüsün akabinde kasım ayına kadar sistem çöktü ve kimse süreç yapamadı. 8 ay daha sonra süreç pazarına çıkardım bu şirketi. Yani şirket borsada süreç görmeye başladı.
Patronların paylarla bir alakası olmamalı. İşveren şirketine sahip çıkar, yatırımcı payına sahip çıkar.
Ben 13 milyon sermayeyi içeriye soktum, mağazalar açmaya başladım. Benim bu işi yapmama müsaade veren SPK’ydı. Pay senetlerim benim adıma tahsis edildi. daha sonra kapılar çalınmaya başladı.
Borsayla ilgili bir medya kümesi var. Bunlar işverenlerin paylarını yükseltebilmek için haberler yapıyorlar. Birtakım kümeler kuruluyor, küçük yatırımcıyı kandırıyorlar.
Ansa olan şirketin ismini Marka Yatırım Holding olarak değiştirdim. Oluşturduğum projeyle sermaye artırımı için müracaat yaptım SPK’ya. O devir Ali Fuat Taşkesenlioğlu, SPK başkanlığına geçti. Benim projemi anlayabilecek şahısların incelemesini istiyorum. Sermaye artırımı talebim fiktif sebebi öne sürülerek reddedildi. Birinci alarmı orada alıyorum. Bana diyorlar ki ya parayı ya şirketi koyacaksın.”
“SALİH ORAKÇI’YA VERDİĞİM PARALARLA İLGİLİ KENDİSİNE İCRA DAVASI AÇTIM”
İşlemin onay görmesi için Taşkesenlioğlu’nun uzmanları ile muhattabım. TOBB Deniz Meclis Üyesi Salih Orakçı (Binali Yıldırım’ın başdanışmanı) ile yollarımızı kesişti. Biz bir iştirak yaptı kendisiyle. Bürokrasinin içerisinde yer aldığı için iştirak kurdum. Salih Orakçı’ya verdiğim paralarla ilgili kendisine icra davası açtım.
”ANLATTIĞI HER ŞEY DOĞRU”
Sedat Peker’i evvelden tanıyorum lakin bir müddetdir görüşmüyoruz. Geçmişten gelen ortak arkadaşlarımız var. Bu ayrıntıları nereden aldı epey şaşırdım. Bunlarla ilgili epeyce müracaatta bulundum. Her seferinde devlet kurumlarına bildirdim, karşılık alamadım. Anlattığı her şey yanlışsız.
SPK halk ismine şirketleri denetleyen bir kurum. Ben bir sorun yaşadığımda SPK’ya gittiğimde SPK hangi mekanizmayı çalıştırarak bize ziyan veren şirketleri cezalandırıyor?
Patronların önüne çıkan şu; vereceksin, vermezsen ilerleyemezsin, durdururuz. Paylaşmak zorundasınız. İmzalarımızı taklit ederek düzmece senet düzenlediler. Jandarma kriminale gitti. Oradan bize imzaların bize ilişkin olduğu tarafında doküman geldi. Şok olduk. Hacizler başladı.