Umut Vakfı’nın datalarına göre ise Türkiye’de 2021 yılında basına yansıyan 3 bin 801 silahlı şiddet olayı kararında 2 bin 145 kişi öldü, 3 bin 896 kişi ise yaralandı. 2021 yılında basına yansıyan silahlı şiddet olayları 985 olayla en çok Marmara Bölgesi’nde görüldü. En az şiddet olayı ise 216 olayla Doğu Anadolu Bölgesi’nde meydana geldi.
Umut Vakfı, 28 Eylül’ü Ferdî Silahsızlanma Günü olarak kabul edilmesi için her yıl çeşitli etkinlikler düzenliyor. Emniyet Genel Müdürlüğü datalarına nazaran, Türkiye’de 627 bin 765 taşıma ruhsatlı silah bulunuyor. Türkiye’de 2021 yılında mahallî ve ulusal basına 3 bin 801 silahlı şiddet olayı yansıdı. Bu olayların 3 bin 172’sinde ateşli silahlar kullanıldı. Umut Vakfı İdare Heyeti Üyesi Prof. Dr. Timur Demirbaş, yeni düzenlemelerle müsaadesiz üretim ve satışa büyük cezalar getirildiğini lakin ruhsatsız av tüfeği bulundurmanın da idari cürüm niteliğinden çıkartılarak 6136 Sayılı Kanun’da olduğu üzere mahpus cezası getirilmesi gerektiğini hatırlattı.
EN ÇOK ARTIŞ AKDENİZ’DE; EGE’DE DÜŞÜŞ VAR
Silahlı şiddetin en epeyce arttığı bölge olarak Akdeniz dikkat çekerken Ege ve İç Anadolu’da ise yüzde 6’lık bir düşüş meydana geldi. Ege Bölgesi 2020 yılında şiddetin en epeyce yaşandığı bölgeler sıralamasında üçüncü sıradayken 2021 yılında altıncı sıraya geriledi, ateşli ve delici silahların kullanıldığı hadiselerdeki vefatlar açısından bakıldığında ise üçüncü sıradaki yerini muhafazaya devam etti. En epey olayın yaşandığı 10 vilayet ise sırasıyla; İstanbul, Adana, Samsun, İzmir, Bursa, Şanlıurfa, Antalya, Kocaeli, Konya, Diyarbakır olarak kayıtlara geçti.
BİREYSEL SİLAHLANMANIN ÖNÜNÜ AÇIYOR
Umut Vakfı İdare Konseyi Üyesi Prof. Dr. Timur Demirbaş, Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Öbür Aletler Hakkında Yönetmelik’te 19. sefer değişiklik yapıldığını belirtti. Prof. Dr. Timur Demirbaş, birden fazla ruhsatsız milyonlarca silahın bulunduğu Türkiye’de, son düzenlemeyle “hiç bir biçimde ruhsat verilemeyeceği” ibaresinin çıkarıldığını, silah ruhsatı alabileceklerin listesinin de kimi bürokratlar ve meslek kümeleri eklenerek genişletildiğini belirtti. Demirbaş, bu değişikliklerin ferdi silahlanmanın önünü açacağına dikkat çekti.
RUHSATSIZ AV TÜFEKLERİ İÇİN MAHPUS CEZASI GETİRİLMESİ
Prof. Dr. Demirbaş, “Ruhsatsız av tüfeği sahibi olmanın sadece 944 TL idari para cezası bulunuyor. Bu silahlar taammüden öldürmeden, yağmaya kadar biroldukca cürümde rahatlıkla kullanılabiliyor. 6136 Sayılı Kanun’da tabanca üzere ruhsatsız silahları taşımanın cezası 3 yıla kadar varan mahpus, silah yahut mermilerin sayı yahut nitelik bakımından otomatik tabanca üzere vahim olması halinde ise 8 yıl mahpussa daha öldürücü güce sahip olduğu biçimde namlu ortasında yiv ve set bulunmadığından bu kanun çerçevesinde kıymetlendirilmeyen ruhsatsız av tüfekleri için de yapılacak düzenleme ile mahpus cezası getirilmeli” diyerek yaptırımların caydırıcı hale getirilmesi ve faal gayret durumunda bu hatalarda azalma olacağını söylemiş oldu.
İZİNSİZ ÜRETİME VE SATIŞA BÜYÜK CEZALAR GELDİ
2020 yılının Mart ayında kanunda yapılan değişiklikle pompalı ya da av tüfeği olarak bilinen silahların müsaadesiz ya da müsaade dokümanına ters üretim, satış ve reklam yasağına ait olumlu düzenlemeler yapıldığını hatırlatan Prof. Dr. Demirbaş, “Buna göre, müsaadesiz üretim yapanlara 5 yıla, yasadışı satışını yapanlara 3 yıla kadar mahpus cezası getirildi. Rastgele bir mecrada yazılı, görsel, işitsel ve gibisi yollarla ticari reklamı yahut tanıtımının yapılamayacağı, bu silahların kullanılmasını özendiren yahut teşvik eden kampanyalar düzenlenemeyeceği de yasaya eklendi.” diye konuştu.
Her gün gerek ülkemizde gerekse de dünyada silahlanmanın boyutunun geldiği kademeye ve insanların mağduriyetine şahit olduğumuzu belirten Prof. Dr. Timur Demirbaş, suçluluğun önlenmesi açısından kelam konusu kararların hayati kıymette olduğunu paylşaştı.
Umut Vakfı, 28 Eylül’ü Ferdî Silahsızlanma Günü olarak kabul edilmesi için her yıl çeşitli etkinlikler düzenliyor. Emniyet Genel Müdürlüğü datalarına nazaran, Türkiye’de 627 bin 765 taşıma ruhsatlı silah bulunuyor. Türkiye’de 2021 yılında mahallî ve ulusal basına 3 bin 801 silahlı şiddet olayı yansıdı. Bu olayların 3 bin 172’sinde ateşli silahlar kullanıldı. Umut Vakfı İdare Heyeti Üyesi Prof. Dr. Timur Demirbaş, yeni düzenlemelerle müsaadesiz üretim ve satışa büyük cezalar getirildiğini lakin ruhsatsız av tüfeği bulundurmanın da idari cürüm niteliğinden çıkartılarak 6136 Sayılı Kanun’da olduğu üzere mahpus cezası getirilmesi gerektiğini hatırlattı.
EN ÇOK ARTIŞ AKDENİZ’DE; EGE’DE DÜŞÜŞ VAR
Silahlı şiddetin en epeyce arttığı bölge olarak Akdeniz dikkat çekerken Ege ve İç Anadolu’da ise yüzde 6’lık bir düşüş meydana geldi. Ege Bölgesi 2020 yılında şiddetin en epeyce yaşandığı bölgeler sıralamasında üçüncü sıradayken 2021 yılında altıncı sıraya geriledi, ateşli ve delici silahların kullanıldığı hadiselerdeki vefatlar açısından bakıldığında ise üçüncü sıradaki yerini muhafazaya devam etti. En epey olayın yaşandığı 10 vilayet ise sırasıyla; İstanbul, Adana, Samsun, İzmir, Bursa, Şanlıurfa, Antalya, Kocaeli, Konya, Diyarbakır olarak kayıtlara geçti.
BİREYSEL SİLAHLANMANIN ÖNÜNÜ AÇIYOR
Umut Vakfı İdare Konseyi Üyesi Prof. Dr. Timur Demirbaş, Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Öbür Aletler Hakkında Yönetmelik’te 19. sefer değişiklik yapıldığını belirtti. Prof. Dr. Timur Demirbaş, birden fazla ruhsatsız milyonlarca silahın bulunduğu Türkiye’de, son düzenlemeyle “hiç bir biçimde ruhsat verilemeyeceği” ibaresinin çıkarıldığını, silah ruhsatı alabileceklerin listesinin de kimi bürokratlar ve meslek kümeleri eklenerek genişletildiğini belirtti. Demirbaş, bu değişikliklerin ferdi silahlanmanın önünü açacağına dikkat çekti.
RUHSATSIZ AV TÜFEKLERİ İÇİN MAHPUS CEZASI GETİRİLMESİ
Prof. Dr. Demirbaş, “Ruhsatsız av tüfeği sahibi olmanın sadece 944 TL idari para cezası bulunuyor. Bu silahlar taammüden öldürmeden, yağmaya kadar biroldukca cürümde rahatlıkla kullanılabiliyor. 6136 Sayılı Kanun’da tabanca üzere ruhsatsız silahları taşımanın cezası 3 yıla kadar varan mahpus, silah yahut mermilerin sayı yahut nitelik bakımından otomatik tabanca üzere vahim olması halinde ise 8 yıl mahpussa daha öldürücü güce sahip olduğu biçimde namlu ortasında yiv ve set bulunmadığından bu kanun çerçevesinde kıymetlendirilmeyen ruhsatsız av tüfekleri için de yapılacak düzenleme ile mahpus cezası getirilmeli” diyerek yaptırımların caydırıcı hale getirilmesi ve faal gayret durumunda bu hatalarda azalma olacağını söylemiş oldu.
İZİNSİZ ÜRETİME VE SATIŞA BÜYÜK CEZALAR GELDİ
2020 yılının Mart ayında kanunda yapılan değişiklikle pompalı ya da av tüfeği olarak bilinen silahların müsaadesiz ya da müsaade dokümanına ters üretim, satış ve reklam yasağına ait olumlu düzenlemeler yapıldığını hatırlatan Prof. Dr. Demirbaş, “Buna göre, müsaadesiz üretim yapanlara 5 yıla, yasadışı satışını yapanlara 3 yıla kadar mahpus cezası getirildi. Rastgele bir mecrada yazılı, görsel, işitsel ve gibisi yollarla ticari reklamı yahut tanıtımının yapılamayacağı, bu silahların kullanılmasını özendiren yahut teşvik eden kampanyalar düzenlenemeyeceği de yasaya eklendi.” diye konuştu.
Her gün gerek ülkemizde gerekse de dünyada silahlanmanın boyutunun geldiği kademeye ve insanların mağduriyetine şahit olduğumuzu belirten Prof. Dr. Timur Demirbaş, suçluluğun önlenmesi açısından kelam konusu kararların hayati kıymette olduğunu paylşaştı.