Şakran’daki proje, halkın ve meslek odalarının, Çeşmealtı’nda ise İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yargıya taşıdığı ve mahkeme tarafınca iptal edilen bu projeler ne hikmetse bir daha gündemde.
Yeni raporlar ile Etraf ve Şehircilik Bakanlığı’na başvuracak olan Ulaştırma Bakanlığı, projenin imali için ihale açacak üzere görünüyor.
İnşaat ihalesinin akabinde iki projenin de temeli atılacak ve denize beton doldurularak yeni yat limanları inşa edilecek.
Yazık ki ne yazık!
Aliağa’da halkın denize girebildiği tek halk plajı olan Şakran’ı ve Urla Çeşmealtı’nda balıkçılıkla uğraşan üreticiyi yerinden edecek olan bu projelerdeki ısrarı anlamak mümkün değil!
Halkın karşı çıktığı projeleri savunan ve her seferinde bir daha imar planı hazırlatan AKP ve partinin başkanı Erdoğan: “Biz buyruğu dağdan değil, Hak’tan ve halktan aldık” derken hangi halkı kastediyordu sanki?
Ne şanssız bir jenerasyonuz ki ömrümüzün 20 yılı bu iktidara denk geldi ve bu durum nitekim hayli büyük bir talihsizlik…
Ve bizler 20 yıldır yapılan yanlışları lisana getirmekten bıktık usandık.
Lakin AKP bu projeleri mahallî idarelerin ve STK’ların görüşlerini dikkate almadan gerçekleştiremeyeceğini her niçinse bir türlü anlamak istemiyor.
İnatla ülkenin her yerinde birebir yanlışa düşüyor.
daha sonra da ulusal iradeden ve halkın gücünden bahsediyor.
Her vakit belirttiğim üzere halka karşın siyaset olmaz.
“Ben yaptım oldu” anlayışı ile kimse bir yere varamaz.
Şakran ve Çeşmealtı halkının itirazlarına ve mahkeme kararlarına karşın bu ısrarı sürdürmek kimseye yarar getirmez.
Sizin tabirinizle “İstemezük zihniyeti ” olan bizler bu ülkenin yeşiline mavisine sevdalıyız.
Bu epeyce net!
Ayrıca beğenmediğiniz “istemezük zihniyeti” ülkesinin ormanlarını, su kaynaklarını, madenlerini, kıyılarını işverenlerin yağmasına açan ve Türkiye’nin doğal zenginliklerini telafisi mümkün olmayacak biçimde tahrip edenlere karşıdır, hizmet edenlere değil…
Bu ülkenin her bir karış toprağı hayli pahalı ve özeldir.
Herkes şunu düzgün bilmeli ki bu hoş vatan kimsenin inhisarında değildir.
Her seferinde “Durmak yok, yola devam” diyorsunuz ya…
Durun artık…
Şakran’ı, Çeşmealtı’nı gerçek sahiplerine yani halkına teslim edin.
Lütfen!
Bu ülkeye daha fazla ziyan vermeyin!
Yeni raporlar ile Etraf ve Şehircilik Bakanlığı’na başvuracak olan Ulaştırma Bakanlığı, projenin imali için ihale açacak üzere görünüyor.
İnşaat ihalesinin akabinde iki projenin de temeli atılacak ve denize beton doldurularak yeni yat limanları inşa edilecek.
Yazık ki ne yazık!
Aliağa’da halkın denize girebildiği tek halk plajı olan Şakran’ı ve Urla Çeşmealtı’nda balıkçılıkla uğraşan üreticiyi yerinden edecek olan bu projelerdeki ısrarı anlamak mümkün değil!
Halkın karşı çıktığı projeleri savunan ve her seferinde bir daha imar planı hazırlatan AKP ve partinin başkanı Erdoğan: “Biz buyruğu dağdan değil, Hak’tan ve halktan aldık” derken hangi halkı kastediyordu sanki?
Ne şanssız bir jenerasyonuz ki ömrümüzün 20 yılı bu iktidara denk geldi ve bu durum nitekim hayli büyük bir talihsizlik…
Ve bizler 20 yıldır yapılan yanlışları lisana getirmekten bıktık usandık.
Lakin AKP bu projeleri mahallî idarelerin ve STK’ların görüşlerini dikkate almadan gerçekleştiremeyeceğini her niçinse bir türlü anlamak istemiyor.
İnatla ülkenin her yerinde birebir yanlışa düşüyor.
daha sonra da ulusal iradeden ve halkın gücünden bahsediyor.
Her vakit belirttiğim üzere halka karşın siyaset olmaz.
“Ben yaptım oldu” anlayışı ile kimse bir yere varamaz.
Şakran ve Çeşmealtı halkının itirazlarına ve mahkeme kararlarına karşın bu ısrarı sürdürmek kimseye yarar getirmez.
Sizin tabirinizle “İstemezük zihniyeti ” olan bizler bu ülkenin yeşiline mavisine sevdalıyız.
Bu epeyce net!
Ayrıca beğenmediğiniz “istemezük zihniyeti” ülkesinin ormanlarını, su kaynaklarını, madenlerini, kıyılarını işverenlerin yağmasına açan ve Türkiye’nin doğal zenginliklerini telafisi mümkün olmayacak biçimde tahrip edenlere karşıdır, hizmet edenlere değil…
Bu ülkenin her bir karış toprağı hayli pahalı ve özeldir.
Herkes şunu düzgün bilmeli ki bu hoş vatan kimsenin inhisarında değildir.
Her seferinde “Durmak yok, yola devam” diyorsunuz ya…
Durun artık…
Şakran’ı, Çeşmealtı’nı gerçek sahiplerine yani halkına teslim edin.
Lütfen!
Bu ülkeye daha fazla ziyan vermeyin!