İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Seyahat Davası’nda verdiği kararla, iş insanı Osman Kavala’nın “casusluk” suçlamasından beraat ve tahliyesine, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Ortadan Kaldırmaya yahut nazaranvini Yapmasını Engellemeye Teşebbüs Etme” hatasından ise ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezasına çarptırılmasına hükmetmişti.
Kavala yaptığı yazılı açıklama ile sonucu kıymetlendirdi. Kavala yazılı açıklamasında, “25 Nisan 2022 tarihinde, demokrasi kıymetlerini benimsemiş, ülkelerini seven yurttaşlar yargı kullanılarak cezalandırıldılar. Heyetteki yargıçlardan birinin karşı oy yazısında da ortaya konulduğu üzere, bu karar hukuka muhalif elde edilmiş ve hata işlendiğine dair makul kuşku içermeyen kanıtlara dayanmaktadır. Karar keyfidir; siyasi baskı altında hukuk normları çiğnenerek alınmıştır.” sözünü kullandı.
Kavala şunları kaydetti:
Benim ‘Sorosçu’ olduğuma dair beyanlarla bu karara legallik kazandırılmaya çalışılıyor. Seyahat protestolarının tarafımdan organize edilmediği yalın bir gerçektir. Yüz binlerce yurttaşımızın antidemokratik uygulamalara karşı adalet hisleriyle, özgürlük talebiyle sokağa çıkmalarını, Soros’a yahut öteki bir dış aktöre bağlamak beyhude bir gayrettir. Seyahat Davası, yargının içine düştüğü durumu gözler önüne serdi; bu biçimdece yargının bu türlü kullanılmasının bütün yurttaşlar için önemli bir tehlike oluşturduğu daha düzgün anlaşılmış oldu.
Kavala yaptığı yazılı açıklama ile sonucu kıymetlendirdi. Kavala yazılı açıklamasında, “25 Nisan 2022 tarihinde, demokrasi kıymetlerini benimsemiş, ülkelerini seven yurttaşlar yargı kullanılarak cezalandırıldılar. Heyetteki yargıçlardan birinin karşı oy yazısında da ortaya konulduğu üzere, bu karar hukuka muhalif elde edilmiş ve hata işlendiğine dair makul kuşku içermeyen kanıtlara dayanmaktadır. Karar keyfidir; siyasi baskı altında hukuk normları çiğnenerek alınmıştır.” sözünü kullandı.
Kavala şunları kaydetti:
Benim ‘Sorosçu’ olduğuma dair beyanlarla bu karara legallik kazandırılmaya çalışılıyor. Seyahat protestolarının tarafımdan organize edilmediği yalın bir gerçektir. Yüz binlerce yurttaşımızın antidemokratik uygulamalara karşı adalet hisleriyle, özgürlük talebiyle sokağa çıkmalarını, Soros’a yahut öteki bir dış aktöre bağlamak beyhude bir gayrettir. Seyahat Davası, yargının içine düştüğü durumu gözler önüne serdi; bu biçimdece yargının bu türlü kullanılmasının bütün yurttaşlar için önemli bir tehlike oluşturduğu daha düzgün anlaşılmış oldu.