Sessiz Bekçi
New member
Yirmi Yediler, Vladimir Putin'in oyların yüzde 87'sini alarak kazandığı Rusya seçimlerinin “özgür ve adil” olmaktan uzak olduğunu düşünüyor. Avrupa Birliği (AB), Pazartesi günü yayınlanan açıklamasında, gerçek bir muhalefetin bulunmadığı, seçimlerin yapıldığı “baskı ve yıldırma” ortamını eleştirdi. Ve Ukrayna'nın işgal altındaki topraklarında gerçekleşen “seçim süreçlerini” kınadı.
Rakip Alexei Navalny'nin öldürülmesinin henüz yakın zamanda gerçekleşmesi nedeniyle blok, seçimlerin “siyasi alanın giderek daraldığı” ve “medeni ve siyasi hak ihlallerinde endişe verici bir artış” yaşandığından üzüntü duydu. Yirmi Yediler ayrıca Ukrayna'nın işgal altındaki topraklarında görülen ve “Rusya tarafından uluslararası hukukun bir başka ihlalini” temsil eden davaları da güçlü bir şekilde kınadı. AB, bu oyların “geçersiz olduğunu ve herhangi bir hukuki etkisi olamayacağını” vurguluyor ve “Rus liderler ve örgütlerinde yer alanlar, yasadışı eylemlerinin sonuçlarıyla yüzleşecekler.” Aynı Pazartesi günü, Yirmi Yedi'nin Dışişleri Bakanları Ukrayna'ya silah gönderilmesi için 5 milyar avroluk fonu onayladı. Bu karar ülkeye verilen askeri desteği 17 milyara çıkaracak.
Ülkesi Avrupa Konseyi başkanlığını yürüten Belçika Dışişleri Bakanı Hadja Lahbib, Brüksel'deki Dışişleri Konseyi'ne girerken Rusya'daki siyasi durumu “diktatörlük” olarak nitelendirdi. Litvanya temsilcisi Gabrielius Lansdsbergis de yaşananların “seçim olarak adlandırılamayacağını” garanti etme konusunda sert davrandı. Seçim gibi görünen ama meşru olmayan bir prosedür” diyerek, ülkenin “siyasi bir hapishane” haline geldiğine dikkat çekti.
Dışişleri, Avrupa Birliği ve İşbirliği Bakanı José Manuel Albares ise seçimlerin “gerekli güvencelere sahip demokratik seçimler olarak değerlendirdiğimiz seçimlerden çok uzak olduğunu” savundu. Ve “Ukrayna'nın askeri olarak işgal altındaki topraklarında yaşanmış olabilecek süreçlere hiçbir meşruiyet vermiyoruz” diye ekledi.
Rakip Alexei Navalny'nin öldürülmesinin henüz yakın zamanda gerçekleşmesi nedeniyle blok, seçimlerin “siyasi alanın giderek daraldığı” ve “medeni ve siyasi hak ihlallerinde endişe verici bir artış” yaşandığından üzüntü duydu. Yirmi Yediler ayrıca Ukrayna'nın işgal altındaki topraklarında görülen ve “Rusya tarafından uluslararası hukukun bir başka ihlalini” temsil eden davaları da güçlü bir şekilde kınadı. AB, bu oyların “geçersiz olduğunu ve herhangi bir hukuki etkisi olamayacağını” vurguluyor ve “Rus liderler ve örgütlerinde yer alanlar, yasadışı eylemlerinin sonuçlarıyla yüzleşecekler.” Aynı Pazartesi günü, Yirmi Yedi'nin Dışişleri Bakanları Ukrayna'ya silah gönderilmesi için 5 milyar avroluk fonu onayladı. Bu karar ülkeye verilen askeri desteği 17 milyara çıkaracak.
Ülkesi Avrupa Konseyi başkanlığını yürüten Belçika Dışişleri Bakanı Hadja Lahbib, Brüksel'deki Dışişleri Konseyi'ne girerken Rusya'daki siyasi durumu “diktatörlük” olarak nitelendirdi. Litvanya temsilcisi Gabrielius Lansdsbergis de yaşananların “seçim olarak adlandırılamayacağını” garanti etme konusunda sert davrandı. Seçim gibi görünen ama meşru olmayan bir prosedür” diyerek, ülkenin “siyasi bir hapishane” haline geldiğine dikkat çekti.
Dışişleri, Avrupa Birliği ve İşbirliği Bakanı José Manuel Albares ise seçimlerin “gerekli güvencelere sahip demokratik seçimler olarak değerlendirdiğimiz seçimlerden çok uzak olduğunu” savundu. Ve “Ukrayna'nın askeri olarak işgal altındaki topraklarında yaşanmış olabilecek süreçlere hiçbir meşruiyet vermiyoruz” diye ekledi.