Hitit Üniversitesi Sıhhat Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı, Halk Sıhhati Uzmanı Doç. Dr. Gülay Yılmazer, ergenliğin, bireyin çocukluktan yetişkinliğe geçtiği periyot olmasından dolayı son derece değerli olduğunu, ergenlik periyodunun sağlıklı geçirilmesiyle yetişkinliğe de sağlıklı bir başlangıç yapılabileceğini söylemiş oldu.
Akıllı telefon bağımlılığı, ergenlikte olumsuz etkiliyor
Bireyin ergenlik devrinde bağımlılıklara karşı daha açık olduğunu lisana getiren Yılmazer, dünyada son devirde süratle artan akıllı telefon kullanmasının bilhassa gençlerde fizikî ve psikososyal problemlere niye olabileceğini vurguladı.
Ergenlik periyodunda görülen depresyon ve anksiyetenin, ergenin bir arayış ortasında olmasından kaynaklandığına işaret eden Yılmazer, bu durumda içine kapanan ergenin akıllı telefonu bir kaçış noktası olarak kullanabildiğini anlattı.
gençlerde telefon bağımlılığı bir hayli sorunu da birlikteinde getiriyor
AA’nın haberine bakılırsa; ağır telefon kullanmasının vakit içinde bağımlılığa dönüştüğünün altını çizen Yılmazer, “Özellikle aile, akran, arkadaş ve öğretmenlerle olan alakalar, akıllı telefon bağımlılığıyla ilgili riski olumlu ya da olumsuz istikamette tetikleyebilecektir. Toplumsal takviye ağlarının kuvvetli olması akıllı telefon bağımlılığı riskini azaltırken, tam aksine bu ağların zayıf olması ergenleri farklı bir arayış içine yönlendirebilecektir. gençlerde telefon bağımlılığı his durum bozuklukları, depresyon, anksiyete, düşük benlik hürmeti, sedanter ömür biçimi (düzensiz fizikî aktivitenin olduğu ya da fizikî aktivitenin olmadığı ömür tarzı), obezite ve birlikteinde getirdiği işitme, görme bozuklukları gençlerde karşımıza çıkan fizikî ve psikososyal sıkıntılar içinde yer alıyor.” diye konuştu.
“Ergenler bizim için epeyce kıymetli”
Ergenlik çağının riske atılamayacak kadar değerli olduğunu vurgulayan Yılmazer, “Ergenler bizler için epey değerli. Yetişkinliğe geçiş sürecinde yer alıyorlar. Bu süreçte biz onları ziyanlı alışkanlıklardan ne kadar uzak tutabilirsek, ne kadar öz bakımını sağlayabilecek bir birey yetiştirebilirsek, o kadar sağlıklı toplumların oluşmasına katkı sağlayabileceğiz.” tabirini kullandı.
“Ebeveynler, çocuklarını oyalamak için önlerine telefon koymamalı”
Yılmazer, ebeveynlerin oyalamak için çocuklarının önüne akıllı telefon koymasının, çocuğun gelecekte telefon bağımlısı bulunmasına niye olacağından dolayı son derece yanlış olduğunu lisana getirdi.
Obezitenin, akıllı telefon bağımlılığının olumsuz fizikî tesirlerinden biri olduğuna dikkati çeken Yılmazer, şunları kaydetti:
“Obeziteyle bir arada kronik hastalıklar artacak. Bel etrafında, kan basıncında, nabız suratında artış olacak, kardiyovasküler hastalıkları tetikleyebilecek. Gece geç saatlere kadar uyumama, gündüz uyku haliyle uyanma, uyku bozukluklarını birlikteinde getirecek. tıpkı vakitte alışılmış ki depresyon ve başka fizyolojik meseleler tetiklenebilecek. Bunların hepsi aslında yetişkinlik çağında ortaya çıkabilen problemleri daha erken yaşlara çekmiş oluyor. Kardiyovasküler hastalık riski tahminen 40’lı yaşlarda ortaya çıkacak bir hastalıkken biz bu riski daha erken yaşlara kaydırmış oluyoruz, akıllı telefon bağımlılığıyla bir arada. Sedanter hayatımız birlikteinde yetersiz beslenme alışkanlığı ve obezitenin ortaya çıkışı kan lipid seviyelerimizi artıracak, kollestrol seviyelerimiz yükselecek, kan basıncımız artacak ve 40 yaş ve üzerinde ortaya çıkabilecek bu riskler artık 15 yaşından itibaren yol almaya başlayacak ve kronik hastalıklara taban hazırlayacak.”
Çocuğunuzu korumak için ne yapabilirsiniz
Yılmazer, ergenin telefon bağımlısı olmaması için ebeveynleri tarafınca toplumsal ve sportif faaliyetlere yönlendirilmesi gerektiğini, konutta yemek masasında ve yatak odasında telefon kullanmasının kısıtlanması üzere uygulamalar yapılabileceğini kelamlarına ekledi.
Akıllı telefon bağımlılığı, ergenlikte olumsuz etkiliyor
Bireyin ergenlik devrinde bağımlılıklara karşı daha açık olduğunu lisana getiren Yılmazer, dünyada son devirde süratle artan akıllı telefon kullanmasının bilhassa gençlerde fizikî ve psikososyal problemlere niye olabileceğini vurguladı.
Ergenlik periyodunda görülen depresyon ve anksiyetenin, ergenin bir arayış ortasında olmasından kaynaklandığına işaret eden Yılmazer, bu durumda içine kapanan ergenin akıllı telefonu bir kaçış noktası olarak kullanabildiğini anlattı.
gençlerde telefon bağımlılığı bir hayli sorunu da birlikteinde getiriyor
AA’nın haberine bakılırsa; ağır telefon kullanmasının vakit içinde bağımlılığa dönüştüğünün altını çizen Yılmazer, “Özellikle aile, akran, arkadaş ve öğretmenlerle olan alakalar, akıllı telefon bağımlılığıyla ilgili riski olumlu ya da olumsuz istikamette tetikleyebilecektir. Toplumsal takviye ağlarının kuvvetli olması akıllı telefon bağımlılığı riskini azaltırken, tam aksine bu ağların zayıf olması ergenleri farklı bir arayış içine yönlendirebilecektir. gençlerde telefon bağımlılığı his durum bozuklukları, depresyon, anksiyete, düşük benlik hürmeti, sedanter ömür biçimi (düzensiz fizikî aktivitenin olduğu ya da fizikî aktivitenin olmadığı ömür tarzı), obezite ve birlikteinde getirdiği işitme, görme bozuklukları gençlerde karşımıza çıkan fizikî ve psikososyal sıkıntılar içinde yer alıyor.” diye konuştu.
“Ergenler bizim için epeyce kıymetli”
Ergenlik çağının riske atılamayacak kadar değerli olduğunu vurgulayan Yılmazer, “Ergenler bizler için epey değerli. Yetişkinliğe geçiş sürecinde yer alıyorlar. Bu süreçte biz onları ziyanlı alışkanlıklardan ne kadar uzak tutabilirsek, ne kadar öz bakımını sağlayabilecek bir birey yetiştirebilirsek, o kadar sağlıklı toplumların oluşmasına katkı sağlayabileceğiz.” tabirini kullandı.
“Ebeveynler, çocuklarını oyalamak için önlerine telefon koymamalı”
Yılmazer, ebeveynlerin oyalamak için çocuklarının önüne akıllı telefon koymasının, çocuğun gelecekte telefon bağımlısı bulunmasına niye olacağından dolayı son derece yanlış olduğunu lisana getirdi.
Obezitenin, akıllı telefon bağımlılığının olumsuz fizikî tesirlerinden biri olduğuna dikkati çeken Yılmazer, şunları kaydetti:
“Obeziteyle bir arada kronik hastalıklar artacak. Bel etrafında, kan basıncında, nabız suratında artış olacak, kardiyovasküler hastalıkları tetikleyebilecek. Gece geç saatlere kadar uyumama, gündüz uyku haliyle uyanma, uyku bozukluklarını birlikteinde getirecek. tıpkı vakitte alışılmış ki depresyon ve başka fizyolojik meseleler tetiklenebilecek. Bunların hepsi aslında yetişkinlik çağında ortaya çıkabilen problemleri daha erken yaşlara çekmiş oluyor. Kardiyovasküler hastalık riski tahminen 40’lı yaşlarda ortaya çıkacak bir hastalıkken biz bu riski daha erken yaşlara kaydırmış oluyoruz, akıllı telefon bağımlılığıyla bir arada. Sedanter hayatımız birlikteinde yetersiz beslenme alışkanlığı ve obezitenin ortaya çıkışı kan lipid seviyelerimizi artıracak, kollestrol seviyelerimiz yükselecek, kan basıncımız artacak ve 40 yaş ve üzerinde ortaya çıkabilecek bu riskler artık 15 yaşından itibaren yol almaya başlayacak ve kronik hastalıklara taban hazırlayacak.”
Çocuğunuzu korumak için ne yapabilirsiniz
Yılmazer, ergenin telefon bağımlısı olmaması için ebeveynleri tarafınca toplumsal ve sportif faaliyetlere yönlendirilmesi gerektiğini, konutta yemek masasında ve yatak odasında telefon kullanmasının kısıtlanması üzere uygulamalar yapılabileceğini kelamlarına ekledi.