Türkiye’nin dört bir yanında devam eden ve ortalarında dokuma ve metal işçilerinin başını çektiği personel direnişine Aliağa’daki gemi söküm işçileri de katıldı.
2 bini aşkın ağır sanayi çalışanı, düşük maaşlar ve çalışma şartlarına isyan etti.
Haksızlar mı?
olağan olarak hayır!
Milyonlarca doların döndüğü bölümde ülkede gittikçe artan ekonomik buhran ve bunun kararı ortaya çıkan hayat pahalılığı karşısında geçinemeyen emekçiler isyan etmekte, yansılarını lisana getirmekte geç bile kaldılar.
Düşük maaş ve tehlikeli çalışma şartlarına daha ne kadar sessiz kalacaklardı?
İşin trajikomik yanı patronların grev niçiniyle gördükleri ziyan niçiniyle karşı dava açacak olmaları.
Patronlara şunu hatırlatmak isterim.
Tarih:15 Temmuz 1963…
Türkiye’de grev ve toplu iş mukavelesi hakkı yasal olarak tanındı.
Sizler çalışanlarınızı köle üzere çalıştırır ve minimum haklarından dahi yoksun bırakırsanız bu kaçınılmaz sonu hazırlamış olursunuz.
Hiç kusura bakamayın!
Her niçinse Osmanlı’dan bu yana Türkiye topraklarında grev hakkının kullanılması, birinci defa yasal hale geldiği 15 Temmuz 1963 yılına kadar daima tartışmalı olmuştur.
Ne acı ki 2022 yılı Türkiyesi’nde de durum farklı değil.
Bu vakte kadar her türlü yasaklamaya karşın personeller, kendilerine güvenerek ve inanarak, birfazlaca hakkı gerek iktidarlardan gerek ise patrondan dilenerek değil kendi öz güçlerine dayanarak almayı bir biçimde başarmışlardır.
Emekçi sınıfının kararlılığı ve örgütlü uğraşı her türlü yasal engellemelere karşın “Hak verilmez, alınır” mottosunu beyinlere kazıyarak her vakit muzaffer olmuştur.
İnanıyorum ki Aliağa’da direnişini sürdüren, insanca hayat hakkına sahip olmak isteyen emekçi kardeşlerimiz de bu çabadan galip ayrılacaklardır.
Dört kişilik bir ailenin açlık hududunun 4 bin 13 TL ve yoksulluk sonunun 13 bin 73 TL olduğu, bekar bir çalışanın aylık hayat maliyetinin 4 bin 927 TL’ye dayandığı bu topraklarda her birimiz her geçen gün biraz daha fakirleşirken personel kardeşlerimizin taleplerine duyarsız kalmamalıyız diye düşünmekteyim.
Grevde attığınız sloganda olduğu üzere “Birleşe birleşe kazanacaksınız”
Bundan hiç kuşkumuz yok!
Size inanıyor ve haklı gayretinizde yanınızda olacağımıza kelam veriyoruz.
2 bini aşkın ağır sanayi çalışanı, düşük maaşlar ve çalışma şartlarına isyan etti.
Haksızlar mı?
olağan olarak hayır!
Milyonlarca doların döndüğü bölümde ülkede gittikçe artan ekonomik buhran ve bunun kararı ortaya çıkan hayat pahalılığı karşısında geçinemeyen emekçiler isyan etmekte, yansılarını lisana getirmekte geç bile kaldılar.
Düşük maaş ve tehlikeli çalışma şartlarına daha ne kadar sessiz kalacaklardı?
İşin trajikomik yanı patronların grev niçiniyle gördükleri ziyan niçiniyle karşı dava açacak olmaları.
Patronlara şunu hatırlatmak isterim.
Tarih:15 Temmuz 1963…
Türkiye’de grev ve toplu iş mukavelesi hakkı yasal olarak tanındı.
Sizler çalışanlarınızı köle üzere çalıştırır ve minimum haklarından dahi yoksun bırakırsanız bu kaçınılmaz sonu hazırlamış olursunuz.
Hiç kusura bakamayın!
Her niçinse Osmanlı’dan bu yana Türkiye topraklarında grev hakkının kullanılması, birinci defa yasal hale geldiği 15 Temmuz 1963 yılına kadar daima tartışmalı olmuştur.
Ne acı ki 2022 yılı Türkiyesi’nde de durum farklı değil.
Bu vakte kadar her türlü yasaklamaya karşın personeller, kendilerine güvenerek ve inanarak, birfazlaca hakkı gerek iktidarlardan gerek ise patrondan dilenerek değil kendi öz güçlerine dayanarak almayı bir biçimde başarmışlardır.
Emekçi sınıfının kararlılığı ve örgütlü uğraşı her türlü yasal engellemelere karşın “Hak verilmez, alınır” mottosunu beyinlere kazıyarak her vakit muzaffer olmuştur.
İnanıyorum ki Aliağa’da direnişini sürdüren, insanca hayat hakkına sahip olmak isteyen emekçi kardeşlerimiz de bu çabadan galip ayrılacaklardır.
Dört kişilik bir ailenin açlık hududunun 4 bin 13 TL ve yoksulluk sonunun 13 bin 73 TL olduğu, bekar bir çalışanın aylık hayat maliyetinin 4 bin 927 TL’ye dayandığı bu topraklarda her birimiz her geçen gün biraz daha fakirleşirken personel kardeşlerimizin taleplerine duyarsız kalmamalıyız diye düşünmekteyim.
Grevde attığınız sloganda olduğu üzere “Birleşe birleşe kazanacaksınız”
Bundan hiç kuşkumuz yok!
Size inanıyor ve haklı gayretinizde yanınızda olacağımıza kelam veriyoruz.