Aşırı şiddet ortamı Başbakan Henry'nin Haiti'ye dönmesini engelliyor

Sessiz Bekçi

New member
Haiti Başbakanı Ariel Henry, ülkesinin yaşadığı aşırı şiddet ve geleceği konusunda fikir birliğinin olmayışı nedeniyle dün gece Porto Riko'da mahsur kaldı ve kendisine istifa etmesi yönünde ısrarlı baskılar yapıldı. Karayip Topluluğu'nun (Caricom) “siyasi bir çözüme” ulaşmaya yönelik arabuluculuğu başarısız oldu ve seçimler açıklanana kadar geçici bir başkanlık konseyinin oluşturulması yönünde giderek daha fazla uluslararası talep var. Ancak bu yol, pozisyonuna sıkı sıkıya bağlı kalan Henry tarafından reddedilmiş gibi görünüyor.


Birleşmiş Milletler'e göre durum “sürdürülemez”. Washington da aynı görüşte ve Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Matthew Miller'ın ifadesiyle “özgür ve adil” seçimler talep ediyor. Bu arada Port-au-Prince'ten, silahlı çete koalisyonunun güçlü lideri Jimmy Chérizier (diğer adıyla 'Barbecue') dün yaptığı açıklamada, Henry kenara çekilmezse “Haiti doğrudan soykırıma doğru ilerleyecek” dedi.

Tartışmalı başbakan, nerede olduğu bilinmeyen birkaç günün ardından ve Hispaniola adasını Haiti ile paylaşan Dominik Cumhuriyeti'nin ulusal güvenliğini tehlikeye atmaktan kaçınmak için kendi topraklarında “süresiz bir mola”yı reddetmesinin ardından Çarşamba günü Porto Riko'ya geldi.


FBI tarafından korunuyor



Porto Riko, Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı özgür bir devlettir ve bu, belirli bir dereceye kadar özerklik anlamına gelir; ancak sınırlar, savunma ve dış ilişkiler, Washington'un saklı tuttuğu sorumluluklardır. Haiti başbakanının güvenliği aslında adadaki federal kurumların, özellikle de Federal Soruşturma Bürosu'nun (FBI) sorumluluğundadır.


Bu arada Haiti'de, başkent Port-au-Prince'in bulunduğu batı bölgesinde Pazar gününden bu yana olağanüstü hal ve sokağa çıkma yasağı uygulanıyor. Bu tedbirler, ülkenin ana cezaevinin suç çeteleri tarafından ele geçirilmesi ve yaklaşık 3.000 mahkumun serbest bırakılmasından sonra alındı.
 
Üst