Sıhhat Bakanı Fahrettin Koca, Aydın programı çerçevesinde Aydın Adnan Menderes Üniversitesi’ne (ADÜ) geldi. Burada ADÜ Rektörü Prof. Dr. Osman Selçuk Aldemir ile görüşen Bakan Koca, üniversite hakkında bilgi aldıktan daha sonra Tıp Fakültesi öğrencileri ile düzenlenen görüşmede bir ortaya geldi.
ADÜ Rektörü Prof. Dr. Osman Selçuk Aldemir, Sıhhat Bakanı Dr. Fahrettin Koca’yı ağırlamaktan dolayı memnuniyet duyduklarını söz ederek, “ADÜ’de Sıhhat Bakanımız Dr. Fahrettin Koca’yı ağırlamaktan ve tüm güç şartlara rağmen özveri ile çalışan sıhhat ordumuzun yeni neferleri ile sizleri bir ortaya getirmekten büyük bir memnunluk duyuyoruz. Türkiye olarak milletimizin can güvenliği ve halkımızın virüsten korunması noktasında dünyaya örnek olacak çalışmalar ve muvaffakiyetler ile gururlandık. Bakanımız başta olmak üzere tüm sıhhat neferlerimiz ile gurur duyuyoruz” dedi.
“SORUNLARLA ŞAHSEN İLGİLENECEĞİM”
Sıhhat Bakanı Koca, Tıp Fakültesi öğrencileri buluşmasında konuşmasına merhum Başbakan Adnan Menderes’ten bahsederek başladı. “Bu ziyaretle, Tıp Fakültesi buluşmaları serisinin bir yenisini daha gerçekleştiriyorum” diyen Bakan Koca, “Bugün, 30 yılda kazandığı yetkinlik sebebiyle, ülkedeki yüzlerce tıbbiyelinin gönlünün olduğu yerdeyim. Profesör Ayhan Aköz hocamız, dekanlık vazifesini yaklaşık bir ay evvel üstlendi. Kendisi, toplulukta tanınmış Acil Tıp hocasıdır. Biliyorsunuz, meslek, vakit içinde kişiliğin bir bileşeni olur. Fakültemizde gördüğü sıkıntılara bir acilci tavrıyla eğildiğini düşünüyorum. Sıhhat Bakanlığı olarak biz de kendisine verebileceğimiz takviyesi vermeye hazırız. Buraya gelmedilk evvel yaptırdığım araştırmada, asistanlarımızın nöbetlerde kullanılacak dinlenme odalarına gereksinimi olduğunu öğrendim. Maaşlardaki yetersizliklerin yol açtığı sonuçlardan biri olarak, bilimsel aktivitelerden mahrum kalma sorunu da lisana getirildi. Yenidoğan servisi yetersiz kaldığı için, hasta sevkinin kaçınılmaz olması asistanlarımızın şikayetleri içinde. Sevki, kendine yakıştıramayan bu mesleksel gurur bence alkışlanmaya kıymettir. Sorunla şahsen ilgileneceğim” açıklamasında bulundu.
ÖĞRENCİLERDEN BEKLENTİSİNİ SÖYLEDİ
Bakan Koca, tıp fakültesi öğrencilerinden beklentisini söz ederek, “Sözümün bu noktasında öğrencilerimizden haklı bir beklentimi lisana getirmek isterim. Önümüzdeki TUS’larda derece yapmaya aday kaç bireyiz? Aydın Adnan Menderes Tıp Fakültesi mezunlarının TUS’taki muvaffakiyet oranının şu ankinden daha yüksek olmasını, bu fakülteye derece kazandırılmasını bekliyorum” diye konuştu.
“BAKANLIĞIMIZIN ŞİDDETLE ÇABASI PEK BİLİNMİYOR”
Sıhhat Bakanlığının, her şiddet olayı özelinde tek tek verdiği uğraşın gereğince bilinmediğini açıklayan Bakan Koca, “Şiddet davaları avukatlarımızca takip edilmektedir. Mağdur arkadaşlarımıza gerekli dayanağı vermeye çalışıyoruz. Değindiğim vilayet temelli yapı, bir bakan yardımcımın uyumunda bana bağlıdır. Sıhhatte şiddet olaylarının mevcut hukuksal süreçleri yadırganmakta, bunlara mana verilememektedir. Süreçlerin adalet hissimizi tatmin etmediği epey doğrudur. Lakin bu değerlendirmelerde bilgi eksikliğine dayalı yanılgı hisseleri da var. Mevcut yasalar, olayların kıymetli bir kısmında, maalesef, yargı mensupları için tutukluluğu mümkün kılmıyor. Biz isteriz ki, yasanın kararı vicdanımızın verdiği kararla birebir olsun. Tıpkı değilse, yasa kabahatin ciddiyetinin gerisinde kalmış ve eskimişse bu biçimde onu değiştirme iradesine gereksinim vardır. Arkadaşlar, irade ortaya konmuştur. Kürsüdeki yargı mensubunun önünde duran yasa, sayılı günler ortasında değişmiş olacak. Hakim ve savcılara, verdikleri yıldırıcı kararlar sebebiyle teşekkürü fazlaca görmemeliyiz. Şiddete teşebbüsü azaltacak güçteki kararları mümkün olduğunca yaymalı, duyurmalıyız. Toplumsal medya ve başka kitle irtibat araçları bu maksatla tesirli bir biçimde kullanılmalıdır.
“DENİZLİ’DEKİ ŞİDDET OLAYINA VERİLEN CEZA TOPLULUKTA GEREĞİNCE MEVZU EDİLMEDİ”
“Denizli Pamukkale Tıp Fakültesi Hastanesinde 15 Ocakta yaşanan, iki asistan tabibi maksat alan şiddet hadisesinin failine geçen ay verilen 8 yıl 5 ay mahpus cezası, göz korkutucu bulunmasına karşın toplulukta gereğince bahis edilmemiştir” diyerek kelamlarına devam eden Bakan Koca, “Sağlıkta şiddet kabahatini ‘Bir an kendimi kaybettim’ lafıyla açıklayacağını zanniçinlere mevcut tüzel kaidelerde da söylenecek bir şeyler var. Maalesef medya için cürüm cazip, ceza ilgi alımlı değil. Maalesef şiddet hatalarının ele alınış biçimi suça teşvik edici. Yasal düzenleme yürürlüğe girdiğinde sizlerden işbirliği talep ediyorum. Umarım yeni hata işlenmez. İşlenirse, taammüden yaralama hatasında tutuklama olacak. O tutuklamaları duymayan kalmamalı. O haberleri hepimiz paylaşmalıyız” dedi.
“ŞİDDET CÜRÜMLERİNE KARŞI KIYMETLİ BİR ADIM ATILDI”
Şiddet hatalarına karşı büyük bir adım atıldığını açıklayan Bakan Koca, “TBMM Adalet Kurulundan bir düzenleme geçti. Taammüden yaralama kabahati Katalog Cürümleri çerçevesine alınıyor. Bu ne demektir? Taammüden yaralama hatası, ceza yargılaması bakımından artık fazlaca daha ağır bir cürüm olacak. Cürmün, Katalog Cürümlerine alınması, tutukluluk için kâfi sebep teşkil edecek. Zihninizde canlansın diye örnek veriyorum. Sıhhat çalışanını yaralama cürmü; artık, taammüden öldürme, azap, intihara yönlendirme üzere epeyce ağır cürümlerle birebir başlık altında toplanıyor. Buna ek olarak; halk içinde “kravat indirimi” denen âlâ hal indirimi kalkıyor. Hata, kamu hizmetinin engellendiği öteki şiddet hatalarından ayrılarak, ceza artırılıyor. Bu ülkenin doktorunun, asistan tabibinin, uzman doktorunun, geçim derdi duymasına ne bir doktor ne de bakan olarak gönlüm razıdır. Cumhurbaşkanımız, maaş başta olmak üzere özlük haklarının uygunlaştırılması konusunda iradesini beyan etmiştir. Tüm konularda kararlılığını ortaya koymuştur. Çalışma ortamı problemleri bağlamında yardımcı işçi eksikliği öne çıkan başlıklardan. Tahlil için vakte gereksinim var. Nöbet sorunu, üstesinden bütünüyle gelebileceğimiz bir sorun değil, tahlili vakte yayılacak. Ama 36 saatlik nöbet insani olmaktan uzaktır. Çok ağır bir yük. Gayretlerime şahitsiniz. Çalışma mühletini en epey 24 saatle sonlandırmak istiyoruz. Nöbetler için de hakkaniyetli fiyat düzenlemesine gidilmesini amaçlıyoruz. Daha evvelki buluşmalarımızda da söylemiş oldum. Ben bugün Sıhhat Bakanıyım. Fakat yaşadığım sürece meslektaşınızım. Size karşı ödevlerimi biliyorum. Buradan Ankara’ya, Bakanlık binasına yeni ödevlerle döneceğimden emin olun” diye konuştu.
ADÜ Rektörü Prof. Dr. Osman Selçuk Aldemir, Sıhhat Bakanı Dr. Fahrettin Koca’yı ağırlamaktan dolayı memnuniyet duyduklarını söz ederek, “ADÜ’de Sıhhat Bakanımız Dr. Fahrettin Koca’yı ağırlamaktan ve tüm güç şartlara rağmen özveri ile çalışan sıhhat ordumuzun yeni neferleri ile sizleri bir ortaya getirmekten büyük bir memnunluk duyuyoruz. Türkiye olarak milletimizin can güvenliği ve halkımızın virüsten korunması noktasında dünyaya örnek olacak çalışmalar ve muvaffakiyetler ile gururlandık. Bakanımız başta olmak üzere tüm sıhhat neferlerimiz ile gurur duyuyoruz” dedi.
“SORUNLARLA ŞAHSEN İLGİLENECEĞİM”
Sıhhat Bakanı Koca, Tıp Fakültesi öğrencileri buluşmasında konuşmasına merhum Başbakan Adnan Menderes’ten bahsederek başladı. “Bu ziyaretle, Tıp Fakültesi buluşmaları serisinin bir yenisini daha gerçekleştiriyorum” diyen Bakan Koca, “Bugün, 30 yılda kazandığı yetkinlik sebebiyle, ülkedeki yüzlerce tıbbiyelinin gönlünün olduğu yerdeyim. Profesör Ayhan Aköz hocamız, dekanlık vazifesini yaklaşık bir ay evvel üstlendi. Kendisi, toplulukta tanınmış Acil Tıp hocasıdır. Biliyorsunuz, meslek, vakit içinde kişiliğin bir bileşeni olur. Fakültemizde gördüğü sıkıntılara bir acilci tavrıyla eğildiğini düşünüyorum. Sıhhat Bakanlığı olarak biz de kendisine verebileceğimiz takviyesi vermeye hazırız. Buraya gelmedilk evvel yaptırdığım araştırmada, asistanlarımızın nöbetlerde kullanılacak dinlenme odalarına gereksinimi olduğunu öğrendim. Maaşlardaki yetersizliklerin yol açtığı sonuçlardan biri olarak, bilimsel aktivitelerden mahrum kalma sorunu da lisana getirildi. Yenidoğan servisi yetersiz kaldığı için, hasta sevkinin kaçınılmaz olması asistanlarımızın şikayetleri içinde. Sevki, kendine yakıştıramayan bu mesleksel gurur bence alkışlanmaya kıymettir. Sorunla şahsen ilgileneceğim” açıklamasında bulundu.
ÖĞRENCİLERDEN BEKLENTİSİNİ SÖYLEDİ
Bakan Koca, tıp fakültesi öğrencilerinden beklentisini söz ederek, “Sözümün bu noktasında öğrencilerimizden haklı bir beklentimi lisana getirmek isterim. Önümüzdeki TUS’larda derece yapmaya aday kaç bireyiz? Aydın Adnan Menderes Tıp Fakültesi mezunlarının TUS’taki muvaffakiyet oranının şu ankinden daha yüksek olmasını, bu fakülteye derece kazandırılmasını bekliyorum” diye konuştu.
“BAKANLIĞIMIZIN ŞİDDETLE ÇABASI PEK BİLİNMİYOR”
Sıhhat Bakanlığının, her şiddet olayı özelinde tek tek verdiği uğraşın gereğince bilinmediğini açıklayan Bakan Koca, “Şiddet davaları avukatlarımızca takip edilmektedir. Mağdur arkadaşlarımıza gerekli dayanağı vermeye çalışıyoruz. Değindiğim vilayet temelli yapı, bir bakan yardımcımın uyumunda bana bağlıdır. Sıhhatte şiddet olaylarının mevcut hukuksal süreçleri yadırganmakta, bunlara mana verilememektedir. Süreçlerin adalet hissimizi tatmin etmediği epey doğrudur. Lakin bu değerlendirmelerde bilgi eksikliğine dayalı yanılgı hisseleri da var. Mevcut yasalar, olayların kıymetli bir kısmında, maalesef, yargı mensupları için tutukluluğu mümkün kılmıyor. Biz isteriz ki, yasanın kararı vicdanımızın verdiği kararla birebir olsun. Tıpkı değilse, yasa kabahatin ciddiyetinin gerisinde kalmış ve eskimişse bu biçimde onu değiştirme iradesine gereksinim vardır. Arkadaşlar, irade ortaya konmuştur. Kürsüdeki yargı mensubunun önünde duran yasa, sayılı günler ortasında değişmiş olacak. Hakim ve savcılara, verdikleri yıldırıcı kararlar sebebiyle teşekkürü fazlaca görmemeliyiz. Şiddete teşebbüsü azaltacak güçteki kararları mümkün olduğunca yaymalı, duyurmalıyız. Toplumsal medya ve başka kitle irtibat araçları bu maksatla tesirli bir biçimde kullanılmalıdır.
“DENİZLİ’DEKİ ŞİDDET OLAYINA VERİLEN CEZA TOPLULUKTA GEREĞİNCE MEVZU EDİLMEDİ”
“Denizli Pamukkale Tıp Fakültesi Hastanesinde 15 Ocakta yaşanan, iki asistan tabibi maksat alan şiddet hadisesinin failine geçen ay verilen 8 yıl 5 ay mahpus cezası, göz korkutucu bulunmasına karşın toplulukta gereğince bahis edilmemiştir” diyerek kelamlarına devam eden Bakan Koca, “Sağlıkta şiddet kabahatini ‘Bir an kendimi kaybettim’ lafıyla açıklayacağını zanniçinlere mevcut tüzel kaidelerde da söylenecek bir şeyler var. Maalesef medya için cürüm cazip, ceza ilgi alımlı değil. Maalesef şiddet hatalarının ele alınış biçimi suça teşvik edici. Yasal düzenleme yürürlüğe girdiğinde sizlerden işbirliği talep ediyorum. Umarım yeni hata işlenmez. İşlenirse, taammüden yaralama hatasında tutuklama olacak. O tutuklamaları duymayan kalmamalı. O haberleri hepimiz paylaşmalıyız” dedi.
“ŞİDDET CÜRÜMLERİNE KARŞI KIYMETLİ BİR ADIM ATILDI”
Şiddet hatalarına karşı büyük bir adım atıldığını açıklayan Bakan Koca, “TBMM Adalet Kurulundan bir düzenleme geçti. Taammüden yaralama kabahati Katalog Cürümleri çerçevesine alınıyor. Bu ne demektir? Taammüden yaralama hatası, ceza yargılaması bakımından artık fazlaca daha ağır bir cürüm olacak. Cürmün, Katalog Cürümlerine alınması, tutukluluk için kâfi sebep teşkil edecek. Zihninizde canlansın diye örnek veriyorum. Sıhhat çalışanını yaralama cürmü; artık, taammüden öldürme, azap, intihara yönlendirme üzere epeyce ağır cürümlerle birebir başlık altında toplanıyor. Buna ek olarak; halk içinde “kravat indirimi” denen âlâ hal indirimi kalkıyor. Hata, kamu hizmetinin engellendiği öteki şiddet hatalarından ayrılarak, ceza artırılıyor. Bu ülkenin doktorunun, asistan tabibinin, uzman doktorunun, geçim derdi duymasına ne bir doktor ne de bakan olarak gönlüm razıdır. Cumhurbaşkanımız, maaş başta olmak üzere özlük haklarının uygunlaştırılması konusunda iradesini beyan etmiştir. Tüm konularda kararlılığını ortaya koymuştur. Çalışma ortamı problemleri bağlamında yardımcı işçi eksikliği öne çıkan başlıklardan. Tahlil için vakte gereksinim var. Nöbet sorunu, üstesinden bütünüyle gelebileceğimiz bir sorun değil, tahlili vakte yayılacak. Ama 36 saatlik nöbet insani olmaktan uzaktır. Çok ağır bir yük. Gayretlerime şahitsiniz. Çalışma mühletini en epey 24 saatle sonlandırmak istiyoruz. Nöbetler için de hakkaniyetli fiyat düzenlemesine gidilmesini amaçlıyoruz. Daha evvelki buluşmalarımızda da söylemiş oldum. Ben bugün Sıhhat Bakanıyım. Fakat yaşadığım sürece meslektaşınızım. Size karşı ödevlerimi biliyorum. Buradan Ankara’ya, Bakanlık binasına yeni ödevlerle döneceğimden emin olun” diye konuştu.