Sıhhat Bakanı Fahrettin Koca, Adıyaman Üniversitesi Konferans Salonu’nda tıp fakültesi öğrencileriyle bir ortaya geldi. “Hekim, sıhhat çalışanı, kasıtlı davranmadığı sürece, uyguladığı tedaviden doğacak sorunlar sebebiyle artık tazminat ödemeyecek” diyen Bakan Koca, “Malpraktis sorunu kökten çözülüyor” açıklamasını yaptı. Öte yandan Bakan Koca, 36 saatlik nöbet müddetinin 24 saatle sonlandırmak istediklerini belirtti.
“ŞU ANDA YAPILIYOR”
Hekimliğin hem de bir bağlantı sanatı olduğunu belirten Koca, “Bir hastaya öyküsünü anlattırmak sıradan bir iş değildir. Bölgesel kültüre hakimiyet, insanı toplumsal istikametiyle de tanımak, tebabette farklı bir üstünlüktür. Buradaki hekimlik pratiğinin bu biçimde bir art planı olduğuna inanıyorum.” dedi.
Fakültedeki eksiklerin farkında olduğunu ve düzeltilmesi için elinden geleni yapacağını söz eden Koca, kent şehir dolaşmaya başladıklarını ve tıp fakülteleri buluşmalarında problemleri ele aldığını kaydetti.
Mevcut kurallarda, şiddet hatalarının failleri içinde tutuklu yargılananların yüksek bir oranı teşkil etmediğini tabir eden Koca, şöyleki devam etti:
“Bu epeyce haklı bir şikayet bahsimiz. Zira adalet talebimiz var. Tüm meselelerimizin üstesinden gelecek gücün de ileri bir adalet olduğunu biliyoruz. Lakin mevcut duruma bakarak, kimi sendikal yapıların hatta hocaların yaptığı üzere, yargıyı yargılamayın. Hakim ve savcı, önündeki kanunla hareket eder. İşte, biroldukca şiddet olayında tutukluluğu mümkün ve gerekli kılacak yasal düzenleme şu anda yapılıyor. Bilin ki sıkıntı, inisiyatif sorunu, kanı problemi değildir. Kanun problemidir. Kanunla ve sıhhat sisteminin rehabilitasyonuyla şiddeti, mesleksel risk olmaktan çıkaracağız. Malpraktis kabusuna yakında son vereceğiz. Sizlere ağabey yahut abla diyecek olan genç doktorlar tıpkı koşullardan geçmeyecek. Sizler ise tahminen yalnızca bunların korkusunu hayatış olacaksınız. Şiddet olayları kimi bölgelerde daha ağır. Bunun, toplumsal ve kültürel faktörlerle alakalı olduğunu biliyoruz.”
“SORUNLAR 5 BAŞLIK ALTINDA TOPLANIYOR”
Sıhhat çalışanlarının yaşadığı meselelerin diyalogla çözüleceğini aktaran Koca, “Temel meselelerimiz 5 başlık altında toplanıyor. Mesleğin saygınlık kaybı, şiddet, malpraktis, fiyat başta olmak üzere özlük hakları ve çalışma ortamı kaynaklı aksilikler. Mesleğimizdeki saygınlık kaybı, saydığım meselelerin hepsiyle iç içe bir sorun. Ancak yalnızca onların yol açtığı bir sorun değil. Saygınlık kaybının, yeni meselelerden epeyce daha gerilere uzanan tarafları, toplumsal değişimle ilgisi var. Hekimlik mesleği eski nesillere sunduğu kimi imtiyazları yeni nesillere uzun müddettir sunamıyor.” diye konuştu.
Bakan Koca, hekimliğin saygınlığı sorununun hakikat anlaşılması gerektiğini belirterek, şöyleki devam etti:
“Ücret artışına endeksli bir saygınlık, para üzeredir kolay erir. Saygınlık düz düşünülecek husus değildir. Bence, özle bağlıdır. Fiyat unsur ise saygınlık manadır. Diğerine borçlu olunmayan saygınlık kaybedilmez. bu biçimde bakarsak, saygınlığımızı yükseltmenin biroldukça istikametten bize bağlı olduğunu da görürüz. Tabiplerin haklarının personel telaffuzuyla kazanılamayacağını görürüz. bu biçimde bakarsak, hakim ve savcıları rakibimiz değil, refikimiz biliriz. Kimi arkadaşların hakim ve savcılara karşı geliştirdikleri kıyaslama lisanının bizlere verdiği ziyanı bilmiyorsunuz. Prestij kıyaslanmaz.”
“BİR İHTİLALİN AYDINLIĞINA KARŞI ADETA KARARTMA EFORU VAR”
Sıhhat meslek kümelerinin meselelerinin 85 milyon insanıyla Türkiye’nin sorunu olduğunu kaydeden Koca, şunları aktardı:
“Bu ağır meselelerle gayretin salgınla gayretten daha az değerli, emek verilmeye daha az kıymet olduğunu kimse söyleyemez. İki sorumluluğu da üstlenmiş kişi olarak bunu en hayli ben biliyorum. Lakin sizlerden doğrusu biraz şikayetçiyim. Şiddet cürümlerine karşı atılan adımların farkında olmayanlarınız var. Meclis’te, Adalet Kurulundan geçen düzenlemenin manasını tam olarak biliyor muyuz? Taammüden yaralama hatası ‘katalog suçları’ kapsamına alınıyor. Bu ne demektir? Taammüden yaralama hatası, ceza yargılaması bakımından artık fazlaca daha ağır bir kabahat olacak. Hatanın, ‘katalog suçları’ kapsamına alınması, tutukluluk için kâfi sebep haline gelecek. Sıhhat çalışanını yaralama hatası, taammüden öldürme, azap, intihara yönlendirme üzere hayli ağır kabahatlerle tıpkı başlık altında toplanıyor. Bir ihtilalin aydınlığına karşı adeta karartma uğraşı var.
“HEKİMLER ARTIK TAZMİNAT ÖDEMEYECEK”
Malpraktisle ilgili gelişmeler, bir ikinci nevruzla kutlanmalıydı. Birçok arkadaşımızın bilgisi bile yok. Bunu gittiğim yerlerde sorulan sorulardan anlıyorum. Malpraktis davalarıyla ilgili yasal düzenleme Adalet Komitesinden geçmiş durumda. Hazırlanan Malpraktis Maddesi’nin özü nedir? Tabip, sıhhat çalışanı, kasıtlı davranmadığı sürece, uyguladığı tedaviden doğacak sorunlar sebebiyle artık tazminat ödemeyecek. Malpraktis sorunu kökten çözülüyor. Söylenecek ne var ise hepsinin özeti budur.”
“36 SAATLİK NÖBETİ 24 SAATLE SONLANDIRMAK İSTİYORUZ”
Başta fiyat olmak üzere, özlük haklarıyla ilgili de bilgi veren Koca, “Sizleri hayli uygun anladığımdan emin olun. Bu ülkenin, intern’ine, pratisyen tabibine, asistan doktoruna, uzman doktoruna, harçlık, ‘liracık’ değil, geçim tasası duymayacağı maaşı vermesi için elimden geleni yaptığımı bilmenizi isterim. Nöbet sorunu tam teşebbüs gerektiren, ama tahlili iradeleri mevcut kaidelerde aşan bir sorun. 36 saatlik nöbet, insani olmaktan dağlar kadar uzak. Çok ağır bir yük. Çalışma mühletini azamî 24 saatle sonlandırmak istiyoruz. Ve hakkaniyetli fiyat düzenlemesine gidilmesini amaçlıyoruz.” sözleri kullandı.
“ŞU ANDA YAPILIYOR”
Hekimliğin hem de bir bağlantı sanatı olduğunu belirten Koca, “Bir hastaya öyküsünü anlattırmak sıradan bir iş değildir. Bölgesel kültüre hakimiyet, insanı toplumsal istikametiyle de tanımak, tebabette farklı bir üstünlüktür. Buradaki hekimlik pratiğinin bu biçimde bir art planı olduğuna inanıyorum.” dedi.
Fakültedeki eksiklerin farkında olduğunu ve düzeltilmesi için elinden geleni yapacağını söz eden Koca, kent şehir dolaşmaya başladıklarını ve tıp fakülteleri buluşmalarında problemleri ele aldığını kaydetti.
Mevcut kurallarda, şiddet hatalarının failleri içinde tutuklu yargılananların yüksek bir oranı teşkil etmediğini tabir eden Koca, şöyleki devam etti:
“Bu epeyce haklı bir şikayet bahsimiz. Zira adalet talebimiz var. Tüm meselelerimizin üstesinden gelecek gücün de ileri bir adalet olduğunu biliyoruz. Lakin mevcut duruma bakarak, kimi sendikal yapıların hatta hocaların yaptığı üzere, yargıyı yargılamayın. Hakim ve savcı, önündeki kanunla hareket eder. İşte, biroldukca şiddet olayında tutukluluğu mümkün ve gerekli kılacak yasal düzenleme şu anda yapılıyor. Bilin ki sıkıntı, inisiyatif sorunu, kanı problemi değildir. Kanun problemidir. Kanunla ve sıhhat sisteminin rehabilitasyonuyla şiddeti, mesleksel risk olmaktan çıkaracağız. Malpraktis kabusuna yakında son vereceğiz. Sizlere ağabey yahut abla diyecek olan genç doktorlar tıpkı koşullardan geçmeyecek. Sizler ise tahminen yalnızca bunların korkusunu hayatış olacaksınız. Şiddet olayları kimi bölgelerde daha ağır. Bunun, toplumsal ve kültürel faktörlerle alakalı olduğunu biliyoruz.”
“SORUNLAR 5 BAŞLIK ALTINDA TOPLANIYOR”
Sıhhat çalışanlarının yaşadığı meselelerin diyalogla çözüleceğini aktaran Koca, “Temel meselelerimiz 5 başlık altında toplanıyor. Mesleğin saygınlık kaybı, şiddet, malpraktis, fiyat başta olmak üzere özlük hakları ve çalışma ortamı kaynaklı aksilikler. Mesleğimizdeki saygınlık kaybı, saydığım meselelerin hepsiyle iç içe bir sorun. Ancak yalnızca onların yol açtığı bir sorun değil. Saygınlık kaybının, yeni meselelerden epeyce daha gerilere uzanan tarafları, toplumsal değişimle ilgisi var. Hekimlik mesleği eski nesillere sunduğu kimi imtiyazları yeni nesillere uzun müddettir sunamıyor.” diye konuştu.
Bakan Koca, hekimliğin saygınlığı sorununun hakikat anlaşılması gerektiğini belirterek, şöyleki devam etti:
“Ücret artışına endeksli bir saygınlık, para üzeredir kolay erir. Saygınlık düz düşünülecek husus değildir. Bence, özle bağlıdır. Fiyat unsur ise saygınlık manadır. Diğerine borçlu olunmayan saygınlık kaybedilmez. bu biçimde bakarsak, saygınlığımızı yükseltmenin biroldukça istikametten bize bağlı olduğunu da görürüz. Tabiplerin haklarının personel telaffuzuyla kazanılamayacağını görürüz. bu biçimde bakarsak, hakim ve savcıları rakibimiz değil, refikimiz biliriz. Kimi arkadaşların hakim ve savcılara karşı geliştirdikleri kıyaslama lisanının bizlere verdiği ziyanı bilmiyorsunuz. Prestij kıyaslanmaz.”
“BİR İHTİLALİN AYDINLIĞINA KARŞI ADETA KARARTMA EFORU VAR”
Sıhhat meslek kümelerinin meselelerinin 85 milyon insanıyla Türkiye’nin sorunu olduğunu kaydeden Koca, şunları aktardı:
“Bu ağır meselelerle gayretin salgınla gayretten daha az değerli, emek verilmeye daha az kıymet olduğunu kimse söyleyemez. İki sorumluluğu da üstlenmiş kişi olarak bunu en hayli ben biliyorum. Lakin sizlerden doğrusu biraz şikayetçiyim. Şiddet cürümlerine karşı atılan adımların farkında olmayanlarınız var. Meclis’te, Adalet Kurulundan geçen düzenlemenin manasını tam olarak biliyor muyuz? Taammüden yaralama hatası ‘katalog suçları’ kapsamına alınıyor. Bu ne demektir? Taammüden yaralama hatası, ceza yargılaması bakımından artık fazlaca daha ağır bir kabahat olacak. Hatanın, ‘katalog suçları’ kapsamına alınması, tutukluluk için kâfi sebep haline gelecek. Sıhhat çalışanını yaralama hatası, taammüden öldürme, azap, intihara yönlendirme üzere hayli ağır kabahatlerle tıpkı başlık altında toplanıyor. Bir ihtilalin aydınlığına karşı adeta karartma uğraşı var.
“HEKİMLER ARTIK TAZMİNAT ÖDEMEYECEK”
Malpraktisle ilgili gelişmeler, bir ikinci nevruzla kutlanmalıydı. Birçok arkadaşımızın bilgisi bile yok. Bunu gittiğim yerlerde sorulan sorulardan anlıyorum. Malpraktis davalarıyla ilgili yasal düzenleme Adalet Komitesinden geçmiş durumda. Hazırlanan Malpraktis Maddesi’nin özü nedir? Tabip, sıhhat çalışanı, kasıtlı davranmadığı sürece, uyguladığı tedaviden doğacak sorunlar sebebiyle artık tazminat ödemeyecek. Malpraktis sorunu kökten çözülüyor. Söylenecek ne var ise hepsinin özeti budur.”
“36 SAATLİK NÖBETİ 24 SAATLE SONLANDIRMAK İSTİYORUZ”
Başta fiyat olmak üzere, özlük haklarıyla ilgili de bilgi veren Koca, “Sizleri hayli uygun anladığımdan emin olun. Bu ülkenin, intern’ine, pratisyen tabibine, asistan doktoruna, uzman doktoruna, harçlık, ‘liracık’ değil, geçim tasası duymayacağı maaşı vermesi için elimden geleni yaptığımı bilmenizi isterim. Nöbet sorunu tam teşebbüs gerektiren, ama tahlili iradeleri mevcut kaidelerde aşan bir sorun. 36 saatlik nöbet, insani olmaktan dağlar kadar uzak. Çok ağır bir yük. Çalışma mühletini azamî 24 saatle sonlandırmak istiyoruz. Ve hakkaniyetli fiyat düzenlemesine gidilmesini amaçlıyoruz.” sözleri kullandı.