15 Temmuz darbe teşebbüsü ile Seyahat Parkı olaylarına ait davada yargılanan iş insanı Osman Kavala, “hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs” cürmünden ağırlaştırılmış müebbet mahpusa çarptırıldı.
Mahkeme sanıklardan Mücella Yapan, Çiğdem Mater, Ali Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay ve Yiğit Ali Emekçi’nin “hükümeti ortaya kaldırmaya teşebbüse yardım etmek”ten 18’er yıl mahpus cezasına çarptırılmalarına ve haklarında tutuklama karar verdi.
Mahkemenin sonucunda birinci reaksiyon DEVA Partisi’nden geldi. DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Siyasetleri Lideri Mustafa Yeneroğlu, Kavala’ya ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezası verilen davada açıklanan kararın metot ve temel tarafından hukuksuz olduğunu savundu.
Davada Osman Kavala hakkında “hukuksuzluk sarmalına son bir utanç daha eklenmiş” diyen Yeneroğlu, Kavala’nın dava kapsamında daha evvel beraat ettiğini hatırlattı. sonucun, “temelsiz” ve “trajikomik” savlar kararında verildiğini vurgulayan Yeneroğlu, “Hukuki öngörülebilirliği ve tüzel güvenilirliği ortadan kaldırmakta, Anayasa’nın temel haklara ait garantilerini anlamsızlaştırmakta ve demokratik pahaları tahrip etmektedir” dedi.
“AKIL ALMAZ TEZLER İLERİ SÜRÜLDÜ”
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (İHAM) Kavala hakkında vermiş olduğu ihlal sonucuna atıfta bulunan Yeneroğlu, “AİHM’in tutuklama önleminin hukuka karşıt olduğu ve siyasi maksatla yapıldığı tespitlerine ve buna ait olarak Avrupa Kurulu Bakanlar Komitesi’nin ihlal prosedürü başlatmasına karşın hukuksuz uygulamalar, sistematik bir biçimde ısrarla sürdürülmüştür. Üstelik cebir ve şiddet aksiyonları ile hiç bir biçimde ilgisi kurulamayan Kavala’yı suçlayabilmek için akıl almaz yeni argümanlar ileri sürülmüştür” dedi.
Yeneroğlu, “Eylemlerin bağlamından ve hedefinden koparılarak hükümete karşı bir kalkışma olarak nitelendirilmesi kabul edilebilir değildir” dedi. Yeneroğlu, Türkiye’nin Avrupa Kurulu tarafınca yaptırım uygulaması sürecinde olduğunu hatırlatarak, “Kavala’ya türel kriterler yerine komplo teorileri üzerinden ağır bir cezanın verilmesinin hukuksal hiç bir desteği bulunmamaktadır” tabirlerini kullandı. Yeneroğlu, açıklamasında “Gelinen noktada, kin ve intikam alma güdüsüyle en temel ceza hukuku kurallarına bile terslik teşkil eden yargılamalar kararında haksız mahkumiyet kararlarının verilmesi, iktidarın yargı üstündeki tahakkümünün kararıdur. DEVA Partisi olarak, Osman Kavala’nın ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezasına mahkum edilmesini lakin güdümlü bir yargı ile izah edebilmekteyiz” tabirlerine yer verdi.
Mahkeme sanıklardan Mücella Yapan, Çiğdem Mater, Ali Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay ve Yiğit Ali Emekçi’nin “hükümeti ortaya kaldırmaya teşebbüse yardım etmek”ten 18’er yıl mahpus cezasına çarptırılmalarına ve haklarında tutuklama karar verdi.
Mahkemenin sonucunda birinci reaksiyon DEVA Partisi’nden geldi. DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Siyasetleri Lideri Mustafa Yeneroğlu, Kavala’ya ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezası verilen davada açıklanan kararın metot ve temel tarafından hukuksuz olduğunu savundu.
Davada Osman Kavala hakkında “hukuksuzluk sarmalına son bir utanç daha eklenmiş” diyen Yeneroğlu, Kavala’nın dava kapsamında daha evvel beraat ettiğini hatırlattı. sonucun, “temelsiz” ve “trajikomik” savlar kararında verildiğini vurgulayan Yeneroğlu, “Hukuki öngörülebilirliği ve tüzel güvenilirliği ortadan kaldırmakta, Anayasa’nın temel haklara ait garantilerini anlamsızlaştırmakta ve demokratik pahaları tahrip etmektedir” dedi.
“AKIL ALMAZ TEZLER İLERİ SÜRÜLDÜ”
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (İHAM) Kavala hakkında vermiş olduğu ihlal sonucuna atıfta bulunan Yeneroğlu, “AİHM’in tutuklama önleminin hukuka karşıt olduğu ve siyasi maksatla yapıldığı tespitlerine ve buna ait olarak Avrupa Kurulu Bakanlar Komitesi’nin ihlal prosedürü başlatmasına karşın hukuksuz uygulamalar, sistematik bir biçimde ısrarla sürdürülmüştür. Üstelik cebir ve şiddet aksiyonları ile hiç bir biçimde ilgisi kurulamayan Kavala’yı suçlayabilmek için akıl almaz yeni argümanlar ileri sürülmüştür” dedi.
Yeneroğlu, “Eylemlerin bağlamından ve hedefinden koparılarak hükümete karşı bir kalkışma olarak nitelendirilmesi kabul edilebilir değildir” dedi. Yeneroğlu, Türkiye’nin Avrupa Kurulu tarafınca yaptırım uygulaması sürecinde olduğunu hatırlatarak, “Kavala’ya türel kriterler yerine komplo teorileri üzerinden ağır bir cezanın verilmesinin hukuksal hiç bir desteği bulunmamaktadır” tabirlerini kullandı. Yeneroğlu, açıklamasında “Gelinen noktada, kin ve intikam alma güdüsüyle en temel ceza hukuku kurallarına bile terslik teşkil eden yargılamalar kararında haksız mahkumiyet kararlarının verilmesi, iktidarın yargı üstündeki tahakkümünün kararıdur. DEVA Partisi olarak, Osman Kavala’nın ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezasına mahkum edilmesini lakin güdümlü bir yargı ile izah edebilmekteyiz” tabirlerine yer verdi.