İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Lideri Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek Kaya İmamoğlu öncülüğünde, İstanbul Vakfı bünyesinde başlatılan ‘Büyüt Hayallerini’ projesinin ‘İlham Veren Adımlar Buluşması’nın birincisi gerçekleştirildi.
İstanbul Kongre Merkezi Üsküdar Salonu’nda düzenlenen aktifliğe, ‘Büyüt Hayallerini’ bursiyerleri ile İBB’nin kız yurtlarında yerleşen öğrenciler katıldı. 8 Mart Dünya Bayanlar Günü kapsamındaki aktiflikte birinci konuşmayı Dilek İmamoğlu yaptı.
İBB Lideri Ekrem İmamoğlu’nun da katıldığı buluşmada konuşan Dilek İmamoğlu, “Ülkemizin pahalı bayanlarının muvaffakiyet öyküleri, artık dünyanın öteki yerlerinde de kız çocuklarına ilham oluyor. ‘İlham Veren Adımlar’ kitabının satışından elde edilen gelirle 300 kız öğrenciye eğitim bursu dayanağı sağladık. Maksadımız, proje geliriyle bu sayıyı daha da artırmak; çocuklarımız için bilim, kültür ve sanat çalışmalarını gerçekleştirecekleri bir merkez ve bir öğrenci yurdu yapmak” dedi.
İmamoğlu şunları söylemiş oldu:
BAYAN HAKLARI PROBLEMİ İNSAN HAKLARI PROBLEMİDİR
“8 Mart, insan hakları temelinde bayanların, toplumsal, siyasi, ekonomik manada şuurların geliştirilmesine yönelik vermiş olduğu bir çabayı temsil ediyor. senelerca verdiğimiz bu uğraşın sonunda maalesef bir daha birebir noktadayız. Hatta üzülerek söyleyebilirim ki aldığımız bütün datalar daha da gerilemiş olduğumuzu gösteriyor. Her alanda ilerleme kaydettiğini söyleyen eril dünya, maalesef insanlık konusunda sınıfta kalmıştır. Zira biliyoruz ki bayan hakları sorunu, insan hakları problemidir. Pahaları ve istikrarları değişen bu dünyada karmakarışık hisler ortasında yaşıyoruz. O denli şeyler görüyor, o denli şeylere muhatap oluyoruz ki her an, her dakika insan olmaktan utanmakla insanlığımızla gurur duymak içinde gidip geliyoruz. halbuki insan olmayı başarmak ve insan olarak kalabilmek bu kadar sıkıntı olmamalı.
ASIL ZORLUK KENDİMİZE GEREĞİNCE İNANMIYOR OLMAMIZDA
Bizi her 8 Mart günü bir defa daha isyan ettiren, tüm o eşitsizlikler, haksızlıklar ve adaletsizlikler. Hepsinden kurtulup eşit, özgür ve memnun bir hayatı paylaşmak bu kadar güç olmamalı. olağan olarak ki zorluk, yalnızca önümüze çıkan pürüzler de değil, karşımıza çıkan yasaklarda da değil. Asıl büyük zorluk, içimizde. Asıl zorluk, kendimize gereğince inanmıyor olmamızda. İçimizdeki gücün büyüklüğünün farkında değiliz, farkında olursak başarabiliriz. Cinsiyet ayrımcılığının olmadığı, toplumsal eşitliğin nefes almak üzere doğal kabul edildiği; ötekileştirmenin, kutuplaştırmanın yaşanmadığı, bayan ve erkeğin ömrün her alanında bir arada eşitçe var olabildiği bir hayatı daima birlikte kurabiliriz. Umutlarımız kırılır, hayallerimiz yıkılır diye korkup çıkmadığımız, çıkamadığımız seyahatlerin bedelini ödüyoruz biraz da. Bu kısır döngüyü kırmak, her insanın, bilhassa de bayanların kendi içlerindeki gücün farkında olmasıyla mümkün olabilir lakin. Cüret ve dayanışmayla mümkün olabilir.
BAYANLARIMIZIN MUVAFFAKİYET ÖYKÜLERİ, DÜNYANIN ÖBÜR YERLERİNDE DE KIZ ÇOCUKLARINA İLHAM OLUYOR
Her ne kıymetine olursa olsun adım atmak, harekete geçmek ve bir yerden başlamak zorundayız. O denli ki biz de bu ülkenin kız çocuklarına ve genç kızlarına ‘Büyüt Hayallerini’ diye başladık. Türkiye’nin dört bir yanındaki kız çocuklarının hayatlarına dokunmak, eğitim ve emek uğraşlarına dayanak vermek, onların yüreklerine cüret katmak gayesiyle yola çıktık ve bu biçimdece Büyüt Hayallerini projemizin birinci eseri olan ‘İlham Veren Adımlar’ kitabını bir yıl evvel sizlerle buluşturduk. Kitabımızda Türkiye’de hayatış ve yaşamakta olan 40 bayanın muvaffakiyet kıssasını bir daha ülkemizin bedelli ismi kaleme aldı. Onlara buradan bir daha teşekkürlerimi sunuyorum. Memnunlukla belirtmek isterim ki ‘İlham Veren Adımlar’ kitabımız, bu yıl İngilizceye çevrilerek dünyanın her yerinde kız çocuklarıyla buluşmaya başladı. Ülkemizin pahalı bayanlarının muvaffakiyet öyküleri artık dünyanın öteki yerlerinde de kız çocuklarına ilham oluyor.
BAYANLAR, AİLENİN VE TOPLUMUN MİMARLARIDIR
Projemize yeni çalışmalarımızla da devam ediyoruz. İkinci kitabımız ‘beraber kuvvetliyüz’ü yayına hazırlarken ‘Büyüt Hayallerini’ bahisli bir sinema senaryosunun da planlarını yapmaktayız. ‘İlham Veren Adımlar’ kitabımızdan elde edilen gelirle ortaokul, lise ve üniversitede okuyan 300 kız öğrencimize burs takviyesi vermeye başladık. Maksadımız, proje gelirleriyle bu sayıyı daha da artırmak, çocuklarımız için bilim, kültür ve sanat çalışmalarını gerçekleştirecekleri bir merkez ve bir öğrenci yurdu yapmak. Zira biliyoruz ki bayanlar, ailenin ve toplumun mimarlarıdır. Topluma en derinden ve en esaslı halde şekillendirme, dönüştürme potansiyeline sahiptir bayanlar. Buna karşın bayanların toplumsal ve ekonomik ömürden dışlanması, temel haklarından yoksun bırakılması bütün insanlığa karşı işlenen bir hatadır.
İNSANIN MUTLULUĞUNUN VE SAYGINLIĞININ YOLU BAYANLARIN HAKLARINI KULLANMASINDAN GEÇİYOR
Kurucu başkanımız Atatürk, bayanlara seçme ve seçilme hakkının tanınmasının akabinde ‘Siyasi ve toplumsal hakların bayan tarafınca kullanılmasının insanlığın memnunluğu ve saygınlığı açısından gerekli olduğuna eminim’ demişti. Nasıl da problemin özünü ortaya koyan ne kadar sade ve kuvvetli bir tabir. Evet, insanın mutluluğunun ve saygınlığının yolu, bayanların haklarını kullanımından geçiyor. Haklarına sahip çıkan, ortasındaki potansiyelin farkında olan, dayanışmanın hoşluğunu bilen kızlarımız, ülkemizin ve dünyamızın umudu olacaktır. Yani sizler umudumuzsunuz. Zira sizler, eksik olanı, yarım bırakılanı tamamlayacaksınız. Bayanlar dışlanmadığında, ömrün her alanında eşitlik hâkim olduğunda insanlığın neler başarabileceğini göstereceksiniz bize. Buna bütün kalbimle inanıyorum ve bir kere daha büyütün hayallerinizi diyorum. Hayallerinizi büyütün. Zira onlar yarının gerçekleri olacak. Emekleriyle, sevgileriyle, hayalleriyle, bu hayata mana ve kıymet katanların, yani tüm bayanların günü kutlu olsun. Sevgili kızlar, hayli pahalı iştirakçiler; bugün sizlerle birlikte olmaktan memnunluk, onur ve hayli büyük bir keyif alıyorum. Hepinize iştirakleriniz için ve dayanağın için teşekkürlerimi sunuyorum.”
İstanbul Kongre Merkezi Üsküdar Salonu’nda düzenlenen aktifliğe, ‘Büyüt Hayallerini’ bursiyerleri ile İBB’nin kız yurtlarında yerleşen öğrenciler katıldı. 8 Mart Dünya Bayanlar Günü kapsamındaki aktiflikte birinci konuşmayı Dilek İmamoğlu yaptı.
İBB Lideri Ekrem İmamoğlu’nun da katıldığı buluşmada konuşan Dilek İmamoğlu, “Ülkemizin pahalı bayanlarının muvaffakiyet öyküleri, artık dünyanın öteki yerlerinde de kız çocuklarına ilham oluyor. ‘İlham Veren Adımlar’ kitabının satışından elde edilen gelirle 300 kız öğrenciye eğitim bursu dayanağı sağladık. Maksadımız, proje geliriyle bu sayıyı daha da artırmak; çocuklarımız için bilim, kültür ve sanat çalışmalarını gerçekleştirecekleri bir merkez ve bir öğrenci yurdu yapmak” dedi.
İmamoğlu şunları söylemiş oldu:
BAYAN HAKLARI PROBLEMİ İNSAN HAKLARI PROBLEMİDİR
“8 Mart, insan hakları temelinde bayanların, toplumsal, siyasi, ekonomik manada şuurların geliştirilmesine yönelik vermiş olduğu bir çabayı temsil ediyor. senelerca verdiğimiz bu uğraşın sonunda maalesef bir daha birebir noktadayız. Hatta üzülerek söyleyebilirim ki aldığımız bütün datalar daha da gerilemiş olduğumuzu gösteriyor. Her alanda ilerleme kaydettiğini söyleyen eril dünya, maalesef insanlık konusunda sınıfta kalmıştır. Zira biliyoruz ki bayan hakları sorunu, insan hakları problemidir. Pahaları ve istikrarları değişen bu dünyada karmakarışık hisler ortasında yaşıyoruz. O denli şeyler görüyor, o denli şeylere muhatap oluyoruz ki her an, her dakika insan olmaktan utanmakla insanlığımızla gurur duymak içinde gidip geliyoruz. halbuki insan olmayı başarmak ve insan olarak kalabilmek bu kadar sıkıntı olmamalı.
ASIL ZORLUK KENDİMİZE GEREĞİNCE İNANMIYOR OLMAMIZDA
Bizi her 8 Mart günü bir defa daha isyan ettiren, tüm o eşitsizlikler, haksızlıklar ve adaletsizlikler. Hepsinden kurtulup eşit, özgür ve memnun bir hayatı paylaşmak bu kadar güç olmamalı. olağan olarak ki zorluk, yalnızca önümüze çıkan pürüzler de değil, karşımıza çıkan yasaklarda da değil. Asıl büyük zorluk, içimizde. Asıl zorluk, kendimize gereğince inanmıyor olmamızda. İçimizdeki gücün büyüklüğünün farkında değiliz, farkında olursak başarabiliriz. Cinsiyet ayrımcılığının olmadığı, toplumsal eşitliğin nefes almak üzere doğal kabul edildiği; ötekileştirmenin, kutuplaştırmanın yaşanmadığı, bayan ve erkeğin ömrün her alanında bir arada eşitçe var olabildiği bir hayatı daima birlikte kurabiliriz. Umutlarımız kırılır, hayallerimiz yıkılır diye korkup çıkmadığımız, çıkamadığımız seyahatlerin bedelini ödüyoruz biraz da. Bu kısır döngüyü kırmak, her insanın, bilhassa de bayanların kendi içlerindeki gücün farkında olmasıyla mümkün olabilir lakin. Cüret ve dayanışmayla mümkün olabilir.
BAYANLARIMIZIN MUVAFFAKİYET ÖYKÜLERİ, DÜNYANIN ÖBÜR YERLERİNDE DE KIZ ÇOCUKLARINA İLHAM OLUYOR
Her ne kıymetine olursa olsun adım atmak, harekete geçmek ve bir yerden başlamak zorundayız. O denli ki biz de bu ülkenin kız çocuklarına ve genç kızlarına ‘Büyüt Hayallerini’ diye başladık. Türkiye’nin dört bir yanındaki kız çocuklarının hayatlarına dokunmak, eğitim ve emek uğraşlarına dayanak vermek, onların yüreklerine cüret katmak gayesiyle yola çıktık ve bu biçimdece Büyüt Hayallerini projemizin birinci eseri olan ‘İlham Veren Adımlar’ kitabını bir yıl evvel sizlerle buluşturduk. Kitabımızda Türkiye’de hayatış ve yaşamakta olan 40 bayanın muvaffakiyet kıssasını bir daha ülkemizin bedelli ismi kaleme aldı. Onlara buradan bir daha teşekkürlerimi sunuyorum. Memnunlukla belirtmek isterim ki ‘İlham Veren Adımlar’ kitabımız, bu yıl İngilizceye çevrilerek dünyanın her yerinde kız çocuklarıyla buluşmaya başladı. Ülkemizin pahalı bayanlarının muvaffakiyet öyküleri artık dünyanın öteki yerlerinde de kız çocuklarına ilham oluyor.
BAYANLAR, AİLENİN VE TOPLUMUN MİMARLARIDIR
Projemize yeni çalışmalarımızla da devam ediyoruz. İkinci kitabımız ‘beraber kuvvetliyüz’ü yayına hazırlarken ‘Büyüt Hayallerini’ bahisli bir sinema senaryosunun da planlarını yapmaktayız. ‘İlham Veren Adımlar’ kitabımızdan elde edilen gelirle ortaokul, lise ve üniversitede okuyan 300 kız öğrencimize burs takviyesi vermeye başladık. Maksadımız, proje gelirleriyle bu sayıyı daha da artırmak, çocuklarımız için bilim, kültür ve sanat çalışmalarını gerçekleştirecekleri bir merkez ve bir öğrenci yurdu yapmak. Zira biliyoruz ki bayanlar, ailenin ve toplumun mimarlarıdır. Topluma en derinden ve en esaslı halde şekillendirme, dönüştürme potansiyeline sahiptir bayanlar. Buna karşın bayanların toplumsal ve ekonomik ömürden dışlanması, temel haklarından yoksun bırakılması bütün insanlığa karşı işlenen bir hatadır.
İNSANIN MUTLULUĞUNUN VE SAYGINLIĞININ YOLU BAYANLARIN HAKLARINI KULLANMASINDAN GEÇİYOR
Kurucu başkanımız Atatürk, bayanlara seçme ve seçilme hakkının tanınmasının akabinde ‘Siyasi ve toplumsal hakların bayan tarafınca kullanılmasının insanlığın memnunluğu ve saygınlığı açısından gerekli olduğuna eminim’ demişti. Nasıl da problemin özünü ortaya koyan ne kadar sade ve kuvvetli bir tabir. Evet, insanın mutluluğunun ve saygınlığının yolu, bayanların haklarını kullanımından geçiyor. Haklarına sahip çıkan, ortasındaki potansiyelin farkında olan, dayanışmanın hoşluğunu bilen kızlarımız, ülkemizin ve dünyamızın umudu olacaktır. Yani sizler umudumuzsunuz. Zira sizler, eksik olanı, yarım bırakılanı tamamlayacaksınız. Bayanlar dışlanmadığında, ömrün her alanında eşitlik hâkim olduğunda insanlığın neler başarabileceğini göstereceksiniz bize. Buna bütün kalbimle inanıyorum ve bir kere daha büyütün hayallerinizi diyorum. Hayallerinizi büyütün. Zira onlar yarının gerçekleri olacak. Emekleriyle, sevgileriyle, hayalleriyle, bu hayata mana ve kıymet katanların, yani tüm bayanların günü kutlu olsun. Sevgili kızlar, hayli pahalı iştirakçiler; bugün sizlerle birlikte olmaktan memnunluk, onur ve hayli büyük bir keyif alıyorum. Hepinize iştirakleriniz için ve dayanağın için teşekkürlerimi sunuyorum.”