bencede
New member
Bilim insanları, bilinen en eski hayvanların yediği son yemeği incelemek için fosilleri tahlil etti. Almanya’daki GFZ Yerbilimleri Araştırma Merkezi’nden Dr. Ilya Bobrovskiy liderliğindeki takımın yürüttüğü araştırmada, 575 milyon yıl evvel Ediyakaran Devri’nde yaşayan hayvanların yeşil algler ve bakterilerle beslendiği tespit edildi.
Hayvanların yedikleri son yemeklerin moleküler kalıntılarını inceleyen uzmanlar, ‘Kimberella’ olarak bilinen sümüklü böcek gibisi organizmanın bir ağzı ve bağırsağı olduğunu ve yiyecekleri çağdaş hayvanların yaptığı üzere sindirdiğini doğruladı. ‘Kimberella’nın hangi besinlerin kendisi için âlâ olduğunu bildiği ve geri kalan her şeyi bağırsakları aracılığıyla filtrelediği kaydedildi.
Boyu 1,4 metreye kadar ulaşabilen yassı bir canlı olan Dickinsonia’nın ise ağzı ve bağırsağının olmadığı belirlendi. Araştırmalara nazaran Dickinsonia, besinlerini gövdesiyle emerek sindiriyordu.
Araştırmaya ait açıklamalarda bulunan Bobrovskiy, “Bulgularımız, Ediyakaran biyotasına ilişkin hayvanların, Dickinsonia üzere tuhaf canlılardan ve Kimberella üzere daha gelişmiş hayvanlardan oluşan karışık bir ortam olduğunu gösteriyor” dedi. Grupta yer alan Prof. Jochen Brock ise, “Fosillerdeki kimyasalları inceleyerek, hayvanların bağırsakları oldukcatan çürümüş olsa bile içerikleri görünür hale getirebiliyoruz” tabirlerini kullandı. (DIŞ HABERLER)
Hayvanların yedikleri son yemeklerin moleküler kalıntılarını inceleyen uzmanlar, ‘Kimberella’ olarak bilinen sümüklü böcek gibisi organizmanın bir ağzı ve bağırsağı olduğunu ve yiyecekleri çağdaş hayvanların yaptığı üzere sindirdiğini doğruladı. ‘Kimberella’nın hangi besinlerin kendisi için âlâ olduğunu bildiği ve geri kalan her şeyi bağırsakları aracılığıyla filtrelediği kaydedildi.
Boyu 1,4 metreye kadar ulaşabilen yassı bir canlı olan Dickinsonia’nın ise ağzı ve bağırsağının olmadığı belirlendi. Araştırmalara nazaran Dickinsonia, besinlerini gövdesiyle emerek sindiriyordu.
Araştırmaya ait açıklamalarda bulunan Bobrovskiy, “Bulgularımız, Ediyakaran biyotasına ilişkin hayvanların, Dickinsonia üzere tuhaf canlılardan ve Kimberella üzere daha gelişmiş hayvanlardan oluşan karışık bir ortam olduğunu gösteriyor” dedi. Grupta yer alan Prof. Jochen Brock ise, “Fosillerdeki kimyasalları inceleyerek, hayvanların bağırsakları oldukcatan çürümüş olsa bile içerikleri görünür hale getirebiliyoruz” tabirlerini kullandı. (DIŞ HABERLER)