bencede
New member
Michelle Starr
Bir milyar yıl evvel, iki galaksi kümesinin yaşadığı tam manasıyla müthiş bir çarpışma, nitekim de akıl almaz boyutlarda bir çift şok dalgası yarattı. Günümüzde, uzaydaki yapılar radyo dalga uzunluklarında kuvvetli bir biçimde parlıyorlar; galaksiler ortası uzayda 6,5 milyon ışıkyılı boyunca uzanan birtakım yapılar o denli devasa ki, tahminen 100 bin ışıkyılı çapa sahip Samanyolu Galaksisi’ni çarçabuk yutabiliyorlar.
Güney Afrika’da heyeti olan ‘MeerKAT’ isimli radyo teleskobunu kullanan bir gökbilim takımı, kısa müddet evvel bu radyo yapıları hakkındaki en detay araştırmayı gerçekleştirdi ve bizlere, Evren’de gözlemlenen en büyük olaylardan bir kısmına ait yeni bir bakış açısı kazandırdı.
KARMAŞIK VE SÜRPRİZLERLE DOLU
Almanya’daki Hamburg Üniversitesi’nde ve İtalya’daki Ulusal Astrofizik Enstitüsü’nde nazaranv yapan gökbilimci Francesco de Gasperin, “Bu tıp oluşumlar biroldukça sürpriz barındırıyor ve birinci başta düşündüğümüzden hayli daha karmaşık bir yapıdalar” diyor: “Şok dalgaları, elektronları ışık suratına yakın suratlara ulaştıran dev parçacık hızlandırıcıları üzere bir fonksiyona sahiptir. Bu süratli elektronlar manyetik bir alanı geçtikleri vakit gözlemlediğimiz radyo dalgalarını yayarlar. Şoklar, devasa manyetik alan sınırlarının yerini ve elektronların sürat kazandığı alanları izleyen karmaşık bir parlak filament [çizgi/hat] deseniyle yol alırlar.”
Galaksi kümeleri, Evren’de var olan kütleçekimiyle birbirine bağlanan en büyük yapılardır. Yüzlerce ya da binlerce farklı galaksi barındırarak tam manasıyla devasa boyutlara ulaşabilirler. Galaksiler ve galaksi kümeleri, kozmik ağ filamentleri boyunca daha büyük kümeler oluşturacak halde toplandıkları küme düğümlerine dahil olurlar. Bu destansı olaylar yüksek süratlerde gerçekleşir ve ayrıyeten uzayda yüksek süratlerde yayılan küme ölçekli şok dalgaları üretirler.
‘Abell 3667’ ismi verilen bu özel küme çabucak hemen toplanma evresinde. Gözlemlenen en az 550 galaksi onunla irtibatlandırıldı ve ürettiği şok dalgaları saniyede yaklaşık 1.500 kilometre süratle uzaya yayılıyor.
RAYDO DALGLARINI DİNLEYEREK GÖZLEMLİYORLAR
Küme birleşimlerinden kaynaklanan şok dalgaları ‘radyo kalıntıları’ diye isimlendirilir ve ‘küme içi ortam’ diye bilinen küme içerisindeki galaksiler ortası boşluğun ve küme içi dinamiklerin özelliklerini araştırmak emeliyle kullanılabilirler. Dünya’dan yaklaşık 700 milyon ışıkyılı uzaklıkta bulunan Abell 3667, bize gorece yakın ve yanı sıra ziyadesiyle büyük; bu özellikleri, bu cins araştırmalar için kusursuz bir gaye olduğu manasına geliyor.
Bu küme güney gökyüzünde görülebildiği için, gökbilimciler onu dünyadaki en hassas radyo teleskoplarından biriyle gözlemleyebildiler. MeerKAT, gökyüzünde eşsiz bir radyo görüşü sağlamak için şu anda Avustralya ve Güney Afrika’da inşa edilmekte olan Kilometrekare Dizisi’nin (SKA) öncüsü ve rehberi pozisyonunda. MeerKAT’in ve Australian Square Kilometer Array Pathfinder’ın yaptığı müşahedeler, bize sırf gelecekte, yani 2027’de birinci imaja ulaşması öngörülen SKA’yla ilgili değil, artık bulabileceklerimizle ilgili de fikirler veriyor.
Araştırmacılar, makalelerinde, “Yaptığımız müşahedeler, bir ortaya gelen bir kümenin en aktif bölgelerindeki termal ve termal olmayan kesimler içinde gerçekleşen etkileşimin karmaşıklığını gözler önüne serdi” diyor: “Hem radyo kalıntılarının karmaşık içyapısıyla birebir vakitte birleşim noktasının etrafında bulunan manyetik örtüyle ilgili direkt müşahedeler, küme ortasındaki ortamın ehemmiyet taşıyan manyetik özelliklerine dair kuvvetli örneklerdir. Polarize ışınıma karşı hassas bir aygıt olması niçiniyle, MeerKAT bu karmaşık olguların araştırılmasında dönüşümsel bir tesir yaratacak.”
Araştırma, Astronomy & Astrophysics mecmuasında yayınlandı.
Yazının yepyenisi Science Alert sitesinden alınmıştır. (Çeviren: Tarkan Tufan)
Bir milyar yıl evvel, iki galaksi kümesinin yaşadığı tam manasıyla müthiş bir çarpışma, nitekim de akıl almaz boyutlarda bir çift şok dalgası yarattı. Günümüzde, uzaydaki yapılar radyo dalga uzunluklarında kuvvetli bir biçimde parlıyorlar; galaksiler ortası uzayda 6,5 milyon ışıkyılı boyunca uzanan birtakım yapılar o denli devasa ki, tahminen 100 bin ışıkyılı çapa sahip Samanyolu Galaksisi’ni çarçabuk yutabiliyorlar.
Güney Afrika’da heyeti olan ‘MeerKAT’ isimli radyo teleskobunu kullanan bir gökbilim takımı, kısa müddet evvel bu radyo yapıları hakkındaki en detay araştırmayı gerçekleştirdi ve bizlere, Evren’de gözlemlenen en büyük olaylardan bir kısmına ait yeni bir bakış açısı kazandırdı.
KARMAŞIK VE SÜRPRİZLERLE DOLU
Almanya’daki Hamburg Üniversitesi’nde ve İtalya’daki Ulusal Astrofizik Enstitüsü’nde nazaranv yapan gökbilimci Francesco de Gasperin, “Bu tıp oluşumlar biroldukça sürpriz barındırıyor ve birinci başta düşündüğümüzden hayli daha karmaşık bir yapıdalar” diyor: “Şok dalgaları, elektronları ışık suratına yakın suratlara ulaştıran dev parçacık hızlandırıcıları üzere bir fonksiyona sahiptir. Bu süratli elektronlar manyetik bir alanı geçtikleri vakit gözlemlediğimiz radyo dalgalarını yayarlar. Şoklar, devasa manyetik alan sınırlarının yerini ve elektronların sürat kazandığı alanları izleyen karmaşık bir parlak filament [çizgi/hat] deseniyle yol alırlar.”
Galaksi kümeleri, Evren’de var olan kütleçekimiyle birbirine bağlanan en büyük yapılardır. Yüzlerce ya da binlerce farklı galaksi barındırarak tam manasıyla devasa boyutlara ulaşabilirler. Galaksiler ve galaksi kümeleri, kozmik ağ filamentleri boyunca daha büyük kümeler oluşturacak halde toplandıkları küme düğümlerine dahil olurlar. Bu destansı olaylar yüksek süratlerde gerçekleşir ve ayrıyeten uzayda yüksek süratlerde yayılan küme ölçekli şok dalgaları üretirler.
‘Abell 3667’ ismi verilen bu özel küme çabucak hemen toplanma evresinde. Gözlemlenen en az 550 galaksi onunla irtibatlandırıldı ve ürettiği şok dalgaları saniyede yaklaşık 1.500 kilometre süratle uzaya yayılıyor.
RAYDO DALGLARINI DİNLEYEREK GÖZLEMLİYORLAR
Küme birleşimlerinden kaynaklanan şok dalgaları ‘radyo kalıntıları’ diye isimlendirilir ve ‘küme içi ortam’ diye bilinen küme içerisindeki galaksiler ortası boşluğun ve küme içi dinamiklerin özelliklerini araştırmak emeliyle kullanılabilirler. Dünya’dan yaklaşık 700 milyon ışıkyılı uzaklıkta bulunan Abell 3667, bize gorece yakın ve yanı sıra ziyadesiyle büyük; bu özellikleri, bu cins araştırmalar için kusursuz bir gaye olduğu manasına geliyor.
Bu küme güney gökyüzünde görülebildiği için, gökbilimciler onu dünyadaki en hassas radyo teleskoplarından biriyle gözlemleyebildiler. MeerKAT, gökyüzünde eşsiz bir radyo görüşü sağlamak için şu anda Avustralya ve Güney Afrika’da inşa edilmekte olan Kilometrekare Dizisi’nin (SKA) öncüsü ve rehberi pozisyonunda. MeerKAT’in ve Australian Square Kilometer Array Pathfinder’ın yaptığı müşahedeler, bize sırf gelecekte, yani 2027’de birinci imaja ulaşması öngörülen SKA’yla ilgili değil, artık bulabileceklerimizle ilgili de fikirler veriyor.
Araştırmacılar, makalelerinde, “Yaptığımız müşahedeler, bir ortaya gelen bir kümenin en aktif bölgelerindeki termal ve termal olmayan kesimler içinde gerçekleşen etkileşimin karmaşıklığını gözler önüne serdi” diyor: “Hem radyo kalıntılarının karmaşık içyapısıyla birebir vakitte birleşim noktasının etrafında bulunan manyetik örtüyle ilgili direkt müşahedeler, küme ortasındaki ortamın ehemmiyet taşıyan manyetik özelliklerine dair kuvvetli örneklerdir. Polarize ışınıma karşı hassas bir aygıt olması niçiniyle, MeerKAT bu karmaşık olguların araştırılmasında dönüşümsel bir tesir yaratacak.”
Araştırma, Astronomy & Astrophysics mecmuasında yayınlandı.
Yazının yepyenisi Science Alert sitesinden alınmıştır. (Çeviren: Tarkan Tufan)