Grand Plaza İdare Heyeti Lideri Ayhan Balıkçı ve Genel Müdürü Hasan İkat’ın eşlik ettiği fabrika ziyaretinde konuşan Lider Soyer, döviz kurundaki artışın yanı sıra enflasyonun yükselişiyle yurttaşların yoksullukla baş başa kaldığını tabir ederek “Vatandaşlar, karınlarını doyurmakta zorlanıyorlar. O niçinle ekmek fiyatlarındaki düzenleme, onların ömrünü direkt ilgilendiriyor. Biz de bu niçinle tahlil arayışına girdik ve bu modeli hayata geçirdik” dedi.
“EKMEĞİ 2 LİRADAN SATABİLİR HALE GELDİK”
Lider Soyer, “Kapasiteyi artırma muhtaçlığı vardı lakin bunun için de yaklaşık 50 milyon liralık yatırım yapmamız gerekiyordu. Bu kriz ortamında bu biçimde bir yatırım yapmanın epeyce hakikat olmadığını düşündük. İzmir’de büyük ölçekte üretim yapan, endüstriyel üretim yapan fırınlarla görüştük. Gördük ki onların da fabrikalarında kullanmadığı bir kapasite var. O kapasitelerinin yüzde 10’unu maliyet fiyatından bize aktarabileceklerini düşündük ve bunu teklif ettik. Fırınlar yüzde 10 kapasitelerini maliyet fiyatından bize aktarınca da hem onlar rahatladılar birebir vakitte biz ekmeği 2 liradan satabilir hale geldik” dedi.
“300 ESNAF İFLASIN EŞİĞİNDEN DÖNDÜ”
300 esnafın hayata geçirilen bu çalışma yardımıyla iflasın eşiğinden döndüğünü kaydeden Soyer, şunları söylemiş oldu: “Kullanılmayan kapasite, vazgeçilen personel demek. Vazgeçilen işçi demek. Bizim kapasiteyi yükseltmemizle birlikte fabrikalarda da daha epeyce emekçi çalışabilir hale geldi. Kaybedeni olmayan, her insanın kazandığı bir projeyi hayata geçirdik. Bunun memnunluğunu yaşıyoruz.”
“BÜFE SAYISINI DA ARTTIRMAYI HEDEFLİYORUZ”
Ekmek üretim kapasitesi yükselince dağıtımla ilgili yeni devalar aramaya başladıklarını anlatan Lider Soyer, “Yoksulluğun epeyce derinleştiği mahallelerde muhtarlardan, vatandaşlardan ekmek büfesi talebi geliyor. Biz de onlara yetişmeye çalışıyoruz. Büfe sayısını 84’e çıkarmayı hedefliyoruz. Bu model, büyükşehirlerimizde, vilayetlerimizde, ilçelerimizde uygulanabilir bir model. Kent ortasındaki dayanışmayı yükselten, daha epeyce yurttaşa daha ekonomik fiyattan ekmek ulaşmasına imkan veren bir model. Diliyorum ki yaygınlaşsın” diye konuştu.
“CAN YAKICI BİR SIKINTIDAN BAHSEDİYORUZ”
Lider Soyer, “Yoksulluğun derinleşmesi, sözcüklerle ifade edildiğinde teorik bir şey üzere algılanıyor fakat gündelik hayatta epey acı, hayli can yakıcı. Beşerler evlatlarının karnını doyurmakta zorlanıyor. İnsanların gündelik hayatında acı çekmesine niye olan can yakıcı bir meseleden bahsediyoruz. Maalesef ekonomik kriz ve ona bağlı olarak yükselen fiyatlar toplumun istikrarını bozan sonuçlar ortaya çıkarıyor. Diliyorum ki tüm bunların değişeceği, yoksulluğun kalkacağı, kimsenin yatağa aç girmeyeceği bir Türkiye’yi daima bir arada kuracağız” dedi.
Lider Tunç Soyer, sonrasındasında muahede yapılan ekmek fırınlarını ziyaret etti. Soyer’e fırın ziyaretlerinde eşlik eden Türkiye Ekmek Sanayi Patronlar Sendikası Genel Lideri Birol Yılmaz da projenin bu kritik vakitte esnafa can suyu sağladığını belirtti. Yılmaz, “Eğer bu biçimde bir proje olmasaydı, İzmir’de en az 300 fırıncı esnafı iflas edip, kapatırdı. Bu niçinle liderimize epey teşekkür ediyorum. Bizlere yaşama hakkı verdi. Kamu-özel dal işbirliği bu biçimde olur. Türkiye’ye örnek olmasını diliyoruz. Bu tıp projeler hem esnafı ayakta tutuyor, can suyu veriyor birebir vakitte belediyemiz dar gelirli yurttaşlara ucuz ekmek temin etmiş oluyor. Her iki taraf da mutlu” dedi.
“EKMEĞİ 2 LİRADAN SATABİLİR HALE GELDİK”
Lider Soyer, “Kapasiteyi artırma muhtaçlığı vardı lakin bunun için de yaklaşık 50 milyon liralık yatırım yapmamız gerekiyordu. Bu kriz ortamında bu biçimde bir yatırım yapmanın epeyce hakikat olmadığını düşündük. İzmir’de büyük ölçekte üretim yapan, endüstriyel üretim yapan fırınlarla görüştük. Gördük ki onların da fabrikalarında kullanmadığı bir kapasite var. O kapasitelerinin yüzde 10’unu maliyet fiyatından bize aktarabileceklerini düşündük ve bunu teklif ettik. Fırınlar yüzde 10 kapasitelerini maliyet fiyatından bize aktarınca da hem onlar rahatladılar birebir vakitte biz ekmeği 2 liradan satabilir hale geldik” dedi.
“300 ESNAF İFLASIN EŞİĞİNDEN DÖNDÜ”
300 esnafın hayata geçirilen bu çalışma yardımıyla iflasın eşiğinden döndüğünü kaydeden Soyer, şunları söylemiş oldu: “Kullanılmayan kapasite, vazgeçilen personel demek. Vazgeçilen işçi demek. Bizim kapasiteyi yükseltmemizle birlikte fabrikalarda da daha epeyce emekçi çalışabilir hale geldi. Kaybedeni olmayan, her insanın kazandığı bir projeyi hayata geçirdik. Bunun memnunluğunu yaşıyoruz.”
“BÜFE SAYISINI DA ARTTIRMAYI HEDEFLİYORUZ”
Ekmek üretim kapasitesi yükselince dağıtımla ilgili yeni devalar aramaya başladıklarını anlatan Lider Soyer, “Yoksulluğun epeyce derinleştiği mahallelerde muhtarlardan, vatandaşlardan ekmek büfesi talebi geliyor. Biz de onlara yetişmeye çalışıyoruz. Büfe sayısını 84’e çıkarmayı hedefliyoruz. Bu model, büyükşehirlerimizde, vilayetlerimizde, ilçelerimizde uygulanabilir bir model. Kent ortasındaki dayanışmayı yükselten, daha epeyce yurttaşa daha ekonomik fiyattan ekmek ulaşmasına imkan veren bir model. Diliyorum ki yaygınlaşsın” diye konuştu.
“CAN YAKICI BİR SIKINTIDAN BAHSEDİYORUZ”
Lider Soyer, “Yoksulluğun derinleşmesi, sözcüklerle ifade edildiğinde teorik bir şey üzere algılanıyor fakat gündelik hayatta epey acı, hayli can yakıcı. Beşerler evlatlarının karnını doyurmakta zorlanıyor. İnsanların gündelik hayatında acı çekmesine niye olan can yakıcı bir meseleden bahsediyoruz. Maalesef ekonomik kriz ve ona bağlı olarak yükselen fiyatlar toplumun istikrarını bozan sonuçlar ortaya çıkarıyor. Diliyorum ki tüm bunların değişeceği, yoksulluğun kalkacağı, kimsenin yatağa aç girmeyeceği bir Türkiye’yi daima bir arada kuracağız” dedi.
Lider Tunç Soyer, sonrasındasında muahede yapılan ekmek fırınlarını ziyaret etti. Soyer’e fırın ziyaretlerinde eşlik eden Türkiye Ekmek Sanayi Patronlar Sendikası Genel Lideri Birol Yılmaz da projenin bu kritik vakitte esnafa can suyu sağladığını belirtti. Yılmaz, “Eğer bu biçimde bir proje olmasaydı, İzmir’de en az 300 fırıncı esnafı iflas edip, kapatırdı. Bu niçinle liderimize epey teşekkür ediyorum. Bizlere yaşama hakkı verdi. Kamu-özel dal işbirliği bu biçimde olur. Türkiye’ye örnek olmasını diliyoruz. Bu tıp projeler hem esnafı ayakta tutuyor, can suyu veriyor birebir vakitte belediyemiz dar gelirli yurttaşlara ucuz ekmek temin etmiş oluyor. Her iki taraf da mutlu” dedi.