Kaza, Konyaaltı ilçesine bağlı Siteler Mahallesi Emniyet Caddesi üzerinde 9 Kasım 2021 tarihinde saat 17.00 sıralarında meydana geldi. Ayten Çağıran Ortaokulu öğrencisi Eren Arıcan (12), okul çıkışı kavşaktaki yaya geçidinden geçerken, Yusuf T. idaresindeki 07 AU 0405 plakalı halk otobüsünün altında kaldı. Kazayı gorenlerin durumu bildirmesi üzerine olay yerine sıhhat takımları, itfaiye ve polis sevk edildi. İtfaiye gruplarının çalışması kararı Eren Arıcan otobüsün altında çıkartılırken, sıhhat takımları çocuğun hayatını kaybettiği belirledi.
‘3 YIL ÜZERE KOMİK BİR SAYIYLA YARGILADILAR’
Oğullarının ömrünü kaybettiği kavşakta olanları anlatan baba Barış Arıcan, “Oğlumuzun vefat ettiği kavşak burası. Bu bölge okul güzergahı günde onlarca çocuk, yüzlerce insan buradan geçiyor. Kavşağın dört bir yanında yaya geçidi var. Oğlumuzun kaza yaptığı anda, oğlumuz denetimli bir biçimde araçların geçişine müsaade verdikten daha sonra yaya geçidine iniyor. Tam orta refüjü bitirmeye bir iki adım kala otobüs süratli bir biçimde ‘dur’ levhası bulunmasına karşın durmadan süratli bir iç dönüş yaparak oğlumuzun vefatına sebep oluyor. Mahkemenin hakimi olay yerinde tespit yapmaya geldiğinde sanığa 3 sefer ’sen bu çocuğu nasıl burada görmedin?’ sorusunu sormasına karşın mahkemenin 4. duruşması sonunda verdiği karar bizim için şok tesiri oluşturdu. 3 yıl üzere komik bir sayıyla yargıladılar. Bu avukatlarımızın dediğine göre bir nevi özgür kalıyor. Biz bu sonucun emsal olmasını istiyorduk” diye konuştu.
‘TAKİBİ BIRAKMAYACAĞIZ’
Olayın takibini bırakmayacaklarını belirten baba Arıcan, “Bu kazadan dolayı biroldukca anne, baba çocuklarını ya servise yazdırdı ya da kendileri bıraktılar. Bu davanın kararınu herkes merak ediyordu. Otobüs sürücülerinin bu vurdum duymaz halleri, yolların tek hakimiymiş üzere biraz daha dizginlenmeleri açıdan bu davanın ısrarla bütün duruşmalarda en ağır cezayı talep etmemize karşın ne yazık ki tabandan ceza verildi. Mahkemenin savcısı bile taksirle adam öldürmeden şuurlu taksirle adam öldürmekten yargılanmasını talep etti. Biz umutluyduk ne yazık ki çıkan kararla şoke olduk. Takibini bırakmayacağız. Sanığın yine yargılanıp en ağır cezayı alması için gerekli tüm müracaatları yapacağız. Öteki çocuklar ölmesin” halinde konuştu.
‘BİR CAN BU KADAR UCUZ OLMAMALI’
Eren Arıcan’ın annesi Keziban Arıcan, kararla ilgili “Şaşkın vaziyetteyiz. Zira bu davanın emsal olmasını istiyorduk. Birinci duruşmada bile şoförün 88 kusurlu olması, bu davanın asli mahkemeye düşmesi bile bizi şaşırtmıştı. Şoförün ağır cezada yargılanmasını istiyorduk. Ağır cezada yargılanmamasının niçininin tek mevt olduğu söylenildi. Ben soruyorum. Tek mevt yada fazlaca vefat olmasının ağır cezada yargılanmamasının kararı olmamalı. Tek vefatta epey vefatta can. Benim evladım gitti. 12 yaşında çocuğum gitti. Karşıdaki şoförün 3 yıl 4 ay üzere bir sonuçla çıkması bizi hayli üzdü. Burada resmen bir cinayet işlendi. Şoför oğlumun üzerine göz bakılırsa göre otobüsü sürdü. ‘Görmedim’ diyerek söz verdi. Bunu hiç bir biçimde kabul etmiyorum. Bir evlat dünyaya kolay biçimde gelmiyor. Kolay büyümüyor. Bir can bu kadar ucuz olmamalı. Benim gözümde bu kişi katildir, cinayet işlemiştir. Şoför çarptığını bile anlamayıp otobüsü sürmeye devam etmiş, içerideki yolcuların bağırmasına rağmen” tabirlerini kullandı.
‘BENİM GÖZÜMDE KATİL’
Geniş açı ile sürmesi gerekirken dar açı ile sürücünün geldiğini söyleyen anne Arıcan, “Mahkeme mühletince daima onların da konutuna ateş düştü. Onlar da istemeden bu biçimde bir şey yaptı diye daima empati yaptık. Lakin mahkemenin süreci boyunca sürücünün soğuk kanlılığı, olay fazlaca soğuk kanlı bir biçimde anlatması olağanmış üzere göstermesi kararı bütün fikrimiz değişti. Benim gözümde katildir. Biz toplumsal medyadan bir kampanya başlattık. 4 bin 800 civarı bir oy toplanıldı. Buraya bir trafik ışığı takılması için. Burası ışıkta olması dörtlü bir kavşak, her köşede dur levhası var. Refüjlerin burunlarının uzun olması araçların görüş açılarının yapması gereken biçimde dönmesini sağlayan bir kavşak. Bu otobüs sürücüsünün geniş açı ile alması gerekirken dar açıyla alıp çocuğumu kaldırımın kenarından almasını kabul edemiyorum. Burada şoförün hayli büyük yanılgısı vardır. Bir sefer yaya geçidi burası” açıklamasında bulundu.
‘3 YIL ÜZERE KOMİK BİR SAYIYLA YARGILADILAR’
Oğullarının ömrünü kaybettiği kavşakta olanları anlatan baba Barış Arıcan, “Oğlumuzun vefat ettiği kavşak burası. Bu bölge okul güzergahı günde onlarca çocuk, yüzlerce insan buradan geçiyor. Kavşağın dört bir yanında yaya geçidi var. Oğlumuzun kaza yaptığı anda, oğlumuz denetimli bir biçimde araçların geçişine müsaade verdikten daha sonra yaya geçidine iniyor. Tam orta refüjü bitirmeye bir iki adım kala otobüs süratli bir biçimde ‘dur’ levhası bulunmasına karşın durmadan süratli bir iç dönüş yaparak oğlumuzun vefatına sebep oluyor. Mahkemenin hakimi olay yerinde tespit yapmaya geldiğinde sanığa 3 sefer ’sen bu çocuğu nasıl burada görmedin?’ sorusunu sormasına karşın mahkemenin 4. duruşması sonunda verdiği karar bizim için şok tesiri oluşturdu. 3 yıl üzere komik bir sayıyla yargıladılar. Bu avukatlarımızın dediğine göre bir nevi özgür kalıyor. Biz bu sonucun emsal olmasını istiyorduk” diye konuştu.
‘TAKİBİ BIRAKMAYACAĞIZ’
Olayın takibini bırakmayacaklarını belirten baba Arıcan, “Bu kazadan dolayı biroldukca anne, baba çocuklarını ya servise yazdırdı ya da kendileri bıraktılar. Bu davanın kararınu herkes merak ediyordu. Otobüs sürücülerinin bu vurdum duymaz halleri, yolların tek hakimiymiş üzere biraz daha dizginlenmeleri açıdan bu davanın ısrarla bütün duruşmalarda en ağır cezayı talep etmemize karşın ne yazık ki tabandan ceza verildi. Mahkemenin savcısı bile taksirle adam öldürmeden şuurlu taksirle adam öldürmekten yargılanmasını talep etti. Biz umutluyduk ne yazık ki çıkan kararla şoke olduk. Takibini bırakmayacağız. Sanığın yine yargılanıp en ağır cezayı alması için gerekli tüm müracaatları yapacağız. Öteki çocuklar ölmesin” halinde konuştu.
‘BİR CAN BU KADAR UCUZ OLMAMALI’
Eren Arıcan’ın annesi Keziban Arıcan, kararla ilgili “Şaşkın vaziyetteyiz. Zira bu davanın emsal olmasını istiyorduk. Birinci duruşmada bile şoförün 88 kusurlu olması, bu davanın asli mahkemeye düşmesi bile bizi şaşırtmıştı. Şoförün ağır cezada yargılanmasını istiyorduk. Ağır cezada yargılanmamasının niçininin tek mevt olduğu söylenildi. Ben soruyorum. Tek mevt yada fazlaca vefat olmasının ağır cezada yargılanmamasının kararı olmamalı. Tek vefatta epey vefatta can. Benim evladım gitti. 12 yaşında çocuğum gitti. Karşıdaki şoförün 3 yıl 4 ay üzere bir sonuçla çıkması bizi hayli üzdü. Burada resmen bir cinayet işlendi. Şoför oğlumun üzerine göz bakılırsa göre otobüsü sürdü. ‘Görmedim’ diyerek söz verdi. Bunu hiç bir biçimde kabul etmiyorum. Bir evlat dünyaya kolay biçimde gelmiyor. Kolay büyümüyor. Bir can bu kadar ucuz olmamalı. Benim gözümde bu kişi katildir, cinayet işlemiştir. Şoför çarptığını bile anlamayıp otobüsü sürmeye devam etmiş, içerideki yolcuların bağırmasına rağmen” tabirlerini kullandı.
‘BENİM GÖZÜMDE KATİL’
Geniş açı ile sürmesi gerekirken dar açı ile sürücünün geldiğini söyleyen anne Arıcan, “Mahkeme mühletince daima onların da konutuna ateş düştü. Onlar da istemeden bu biçimde bir şey yaptı diye daima empati yaptık. Lakin mahkemenin süreci boyunca sürücünün soğuk kanlılığı, olay fazlaca soğuk kanlı bir biçimde anlatması olağanmış üzere göstermesi kararı bütün fikrimiz değişti. Benim gözümde katildir. Biz toplumsal medyadan bir kampanya başlattık. 4 bin 800 civarı bir oy toplanıldı. Buraya bir trafik ışığı takılması için. Burası ışıkta olması dörtlü bir kavşak, her köşede dur levhası var. Refüjlerin burunlarının uzun olması araçların görüş açılarının yapması gereken biçimde dönmesini sağlayan bir kavşak. Bu otobüs sürücüsünün geniş açı ile alması gerekirken dar açıyla alıp çocuğumu kaldırımın kenarından almasını kabul edemiyorum. Burada şoförün hayli büyük yanılgısı vardır. Bir sefer yaya geçidi burası” açıklamasında bulundu.