Uzmanlar, Türkiye’nin mülteciler için eğitimde ahenk programı oluşturması gerektiğini belirtti. Bu kapsamda programlar hazırlandı. Lakin uygulamadaki meseleler dikkat çekiyor. İstanbul’daki Esenyurt Cumhuriyet İlkokulu’nda ahenk öğrencileri olağan sınıflarda değil bahçedeki konteynerde eğitim görüyor. Vahim tabloya reaksiyon gösteren Eğitim-Sen Genel Lideri Nejla Konsey “Mültecilerin yalıtılarak eğitim görmesi kabul edilemez” dedi.
‘AB’NİN ÇOCUKLAR İÇİN GÖNDERDİĞİ FONLAR DENETLENMİYOR’
MEB’in sorumluluğuna işaret eden Şura “Bu çocuklar niye sıcak bir sınıfta değil?” sorusunu yöneltti. AB Türkiye Delegasyonu’nun mülteci fonlarını denetlemesi gerektiğini kaydeden Şura “Kitle örgütlerine sorgulama müsaadesi verilmiyor. Anlaşılan fonlardan bu çocuklara az bir hisse kalmış” diye konuştu. Okul Müdürü Serkan Gökşen ise “hiç bir öğrenciye ayrımcılık yapılmıyor. Gereksinimleri karşılanıyor” tabirini kullandı.
KONTEYNERDE ‘UYUM’ OLMAZ
İstanbul’un Esenyurt ilçesinde bulunan Esenyurt Cumhuriyet İlkokulu, 7 yaşındaki mülteci öğrencilerin Türkçe öğrendiği ahenk sınıfını okulun bahçesindeki konteynere yerleştirdi. Okul idaresi şiddetli kar ve yağmurlu havaya karşın çocukların, soğuk konteynerde eğitim almalarına diğer bir tahlil yolu bulamazken, okula karne dağıtmaya gelen İlçe Ulusal Eğitim Başkanı’nda öğrencilerin konteynerde ders işlemelerini görmezden geldiği öğrenildi. Derslerin anlatıldığı konteynerde çocukların mont ile oturdukları görülürken, konteynerin okul kantini ile bir olması dikkat çekti. İstanbul Sultangazi’de çalışanların yaşadığı konteynerde çıkan yangında 1 personel hayatını yitirirken, Esenyurt’taki Marmara Park AVM inşaatında çalışırken kaldıkları çadırda çıkan yangında 11 personel ölmüştü.
Makus şartlar ve ihmal niçiniyle ölen çalışanları hatırlatan Eğitim ve Bilim İşçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Lideri Nejla Konsey ‘’Öğrencilerin konteynerde eğitim görmelerinin sorumlusu okul müdürü, ilçe ve vilayet ulusal eğitim müdürleri ile MEB’dir. Ayrıyeten gönderilen fonların kullanmasını denetlemeyen Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu’da sorumlular içindedır. Bu fotoğraf karesi bir okulun öyküsünü anlatsa da yüzlerce okul, bu durumla karşı karşıya. Bu çocuklar niye okulun ortasında değil de bahçede ve içi buz üzere bir konteynerin arasındaler? Fotoğrafın bu hali, eğitimdeki mülteci çocuklara dair ayrımcılığın bir yüzünü de ortaya koyuyor’’ diye konuştu.
‘’TÜRRKİYE’DE YAŞAYAN HER ÇOCUĞUN AYRICALIKSIZ EĞİTİM HAKKI VAR”
‘’Savaşı bu çocuklar çıkarmadı, fakat acı sonuçlarını bilhassa çocuklar ve bayanlar yaşıyor’’ diyen Konsey şu sözleri kullandı: ‘’ Savaşın kuvvetli sonuçları karşısında memleketler arası dayanışmanın kıymeti büyük fakat Türkiye AB için bir ‘bekleme odası’ haline dönüştürüldüğü için yüz binlerce öğrenci Türkiye eğitiminin berbat yönetilme halinin neticelerina katlanmak zorunda kalıyor. Mülteci çocukların farklı, yalıtılmış yerlerde, makûs fizikî şartları olan eğitim ortamlarında eğitimi kabul edilemez. Anlaşılan o ki Avrupa Birliği fonlarından, yüz binlerce, milyonu aşan Euro’dan bu okula ve mülteci çocuklara düşen hisse küçücük kalmış. Bu fonları Türkiye’de denetleyecek hükümet dışı demokratik kitle örgütlerine müsaade verilmediği için de fonların mali idaresine ait bir sorgulama yapılamıyor. Türkiye’de yaşayan her çocuğun ayrıcalık yapılmadan eğitim hakkı vardır ve Eğitim Sen olarak eğitim hakkı gayretini sürdürüyoruz.’’
Telefon ile ulaştığımız Okul Müdürü Serkan Gökşen ise hususa ait ‘’Memur olduğum için basına konuşamam lakin o çocuklarda benim öğrencilerim. Bu okulda yaklaşık 500 mülteci öğrenci var. Ayrımcılık yapılmıyor. Konteynerde eğitim goren çocukların bütün gereksinimleri karşılanıyor. Bunun haricinde diğer bir şey söyleyemem” dedi.
‘AB’NİN ÇOCUKLAR İÇİN GÖNDERDİĞİ FONLAR DENETLENMİYOR’
MEB’in sorumluluğuna işaret eden Şura “Bu çocuklar niye sıcak bir sınıfta değil?” sorusunu yöneltti. AB Türkiye Delegasyonu’nun mülteci fonlarını denetlemesi gerektiğini kaydeden Şura “Kitle örgütlerine sorgulama müsaadesi verilmiyor. Anlaşılan fonlardan bu çocuklara az bir hisse kalmış” diye konuştu. Okul Müdürü Serkan Gökşen ise “hiç bir öğrenciye ayrımcılık yapılmıyor. Gereksinimleri karşılanıyor” tabirini kullandı.
KONTEYNERDE ‘UYUM’ OLMAZ
İstanbul’un Esenyurt ilçesinde bulunan Esenyurt Cumhuriyet İlkokulu, 7 yaşındaki mülteci öğrencilerin Türkçe öğrendiği ahenk sınıfını okulun bahçesindeki konteynere yerleştirdi. Okul idaresi şiddetli kar ve yağmurlu havaya karşın çocukların, soğuk konteynerde eğitim almalarına diğer bir tahlil yolu bulamazken, okula karne dağıtmaya gelen İlçe Ulusal Eğitim Başkanı’nda öğrencilerin konteynerde ders işlemelerini görmezden geldiği öğrenildi. Derslerin anlatıldığı konteynerde çocukların mont ile oturdukları görülürken, konteynerin okul kantini ile bir olması dikkat çekti. İstanbul Sultangazi’de çalışanların yaşadığı konteynerde çıkan yangında 1 personel hayatını yitirirken, Esenyurt’taki Marmara Park AVM inşaatında çalışırken kaldıkları çadırda çıkan yangında 11 personel ölmüştü.
Makus şartlar ve ihmal niçiniyle ölen çalışanları hatırlatan Eğitim ve Bilim İşçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Lideri Nejla Konsey ‘’Öğrencilerin konteynerde eğitim görmelerinin sorumlusu okul müdürü, ilçe ve vilayet ulusal eğitim müdürleri ile MEB’dir. Ayrıyeten gönderilen fonların kullanmasını denetlemeyen Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu’da sorumlular içindedır. Bu fotoğraf karesi bir okulun öyküsünü anlatsa da yüzlerce okul, bu durumla karşı karşıya. Bu çocuklar niye okulun ortasında değil de bahçede ve içi buz üzere bir konteynerin arasındaler? Fotoğrafın bu hali, eğitimdeki mülteci çocuklara dair ayrımcılığın bir yüzünü de ortaya koyuyor’’ diye konuştu.
‘’TÜRRKİYE’DE YAŞAYAN HER ÇOCUĞUN AYRICALIKSIZ EĞİTİM HAKKI VAR”
‘’Savaşı bu çocuklar çıkarmadı, fakat acı sonuçlarını bilhassa çocuklar ve bayanlar yaşıyor’’ diyen Konsey şu sözleri kullandı: ‘’ Savaşın kuvvetli sonuçları karşısında memleketler arası dayanışmanın kıymeti büyük fakat Türkiye AB için bir ‘bekleme odası’ haline dönüştürüldüğü için yüz binlerce öğrenci Türkiye eğitiminin berbat yönetilme halinin neticelerina katlanmak zorunda kalıyor. Mülteci çocukların farklı, yalıtılmış yerlerde, makûs fizikî şartları olan eğitim ortamlarında eğitimi kabul edilemez. Anlaşılan o ki Avrupa Birliği fonlarından, yüz binlerce, milyonu aşan Euro’dan bu okula ve mülteci çocuklara düşen hisse küçücük kalmış. Bu fonları Türkiye’de denetleyecek hükümet dışı demokratik kitle örgütlerine müsaade verilmediği için de fonların mali idaresine ait bir sorgulama yapılamıyor. Türkiye’de yaşayan her çocuğun ayrıcalık yapılmadan eğitim hakkı vardır ve Eğitim Sen olarak eğitim hakkı gayretini sürdürüyoruz.’’
Telefon ile ulaştığımız Okul Müdürü Serkan Gökşen ise hususa ait ‘’Memur olduğum için basına konuşamam lakin o çocuklarda benim öğrencilerim. Bu okulda yaklaşık 500 mülteci öğrenci var. Ayrımcılık yapılmıyor. Konteynerde eğitim goren çocukların bütün gereksinimleri karşılanıyor. Bunun haricinde diğer bir şey söyleyemem” dedi.