Etraf ve Şehircilik Bakanlığı tarafınca Kuşadası’na bağlı Kirazlı Mahallesi Mecitler mevkiinde Rüzgar Gücü Santraline yardımcı kaynak olarak Güneş Gücü Santrali (GES) yapılması planlanmıştı.
Birinci adım atıldı.
Kuşadası’nda köylülere ilişkin 300 dönüm tapulu meyve ağaçlarının olduğu arazi üzerine GES kurulması projesi hızlandı.
Bu niçinle de Kuşadası’nın Kirazlı Mahallesi’nde kurulmak istenen Güneş Güç Santrali, bölge sakinlerinin ve çevrecilerin reaksiyonuna niye oldu.
Haksızlar mı?
olağan olarak değil…
Asıl gaye Aydın’ın Germencik, Kuşadası, Söke ilçeleri ile Kirazlı, Gümüşyeni ve Sazlı mahallelerini içine alan Kuşadası RES Projesi’nin alt yapısını oluşturmak.
Kuşadası’nın hassasiyetlerini, ekolojik yapısını hiçe sayan, ranta dayalı bu uygulamalara karşı birlik olma vakti diye düşünmekteyim.
Zira hem ziraî tıpkı vakitte ekolojik manada bölgenin son can kalesi tahminen de.
İster imar, ister güç santrali ismi altında ekolojik istikrarın ve tarım yerlerinin yok edilmesine göz yummamızı kimse bizden beklemesin.
Burada hem tarım yerlerine ziyan vereceksiniz birebir vakitte halkın tapulu topraklarını istimlak etmek suretiyle ellerinde alacaksınız.
Kimse kusura bakmasın bu ülkenin her karış toprağı epey değerli.
Daima ulusal iradeden bahsedenlerin milletin malına göz dikmesi de anlaşılır üzere değil.
Her niçinse büyük bir inatla ülkenin her yerinde birebir yanlışa düşüyorsunuz.
Hani nerede kaldı ulusal irade?
Halkın kendi tarlası üzerinde ya da yakınında dönen bu santraller hakkında bir görüş tabir etmeyecek mi sandınız?
Bu mudur sizin demokrasi anlayışınız?
Bölge halkına sorulmadan, fikirleri alınmadan yapılan veya yapılacak olan Güneş Gücü Santrallerini “Ben yaptım oldu” anlayışı ile yapamazsınız.
Yenilebilir-temiz güç ismi altında tabiatın, yaban hayatının, tarım ve turizm alanlarının özetlemek gerekirsesı milletin malını elinden alamazsınız.
Bir vatandaş olarak bu halkın malını istimlak etmenizi, tarım yerlerini yok etmenizi izlemek, tahribatı görmek ve hiç bir şey yapamamak inanın hayli zor!
“İsraf iktisadı değil, üretim ve randıman iktisadına geçiyoruz” diyerek Türkiye’nin elinde “üretim” yapacak fabrika bırakmayan, “yol yapacağız” diyerek ormanları katleden idare anlayışınız artık de ülkemin tarım yerlerini el attı galiba.
Bu ülkeyi biraz seviyorsanız vazgeçin bu projeden.
Ülkemiz doğudan batıya, kuzeyden güneye adeta bir cennet…
Bir gecede çıkarılan kararnameler ile bu ülkeyi cehenneme çevirmeyi lütfen bırakın!
“Durmak yok yola devam” diyorsunuz ya daima.
Durun artık!
Yoksa siz durmadıkça bu halkın gözyaşı hiç dinmeyecek!
Birinci adım atıldı.
Kuşadası’nda köylülere ilişkin 300 dönüm tapulu meyve ağaçlarının olduğu arazi üzerine GES kurulması projesi hızlandı.
Bu niçinle de Kuşadası’nın Kirazlı Mahallesi’nde kurulmak istenen Güneş Güç Santrali, bölge sakinlerinin ve çevrecilerin reaksiyonuna niye oldu.
Haksızlar mı?
olağan olarak değil…
Asıl gaye Aydın’ın Germencik, Kuşadası, Söke ilçeleri ile Kirazlı, Gümüşyeni ve Sazlı mahallelerini içine alan Kuşadası RES Projesi’nin alt yapısını oluşturmak.
Kuşadası’nın hassasiyetlerini, ekolojik yapısını hiçe sayan, ranta dayalı bu uygulamalara karşı birlik olma vakti diye düşünmekteyim.
Zira hem ziraî tıpkı vakitte ekolojik manada bölgenin son can kalesi tahminen de.
İster imar, ister güç santrali ismi altında ekolojik istikrarın ve tarım yerlerinin yok edilmesine göz yummamızı kimse bizden beklemesin.
Burada hem tarım yerlerine ziyan vereceksiniz birebir vakitte halkın tapulu topraklarını istimlak etmek suretiyle ellerinde alacaksınız.
Kimse kusura bakmasın bu ülkenin her karış toprağı epey değerli.
Daima ulusal iradeden bahsedenlerin milletin malına göz dikmesi de anlaşılır üzere değil.
Her niçinse büyük bir inatla ülkenin her yerinde birebir yanlışa düşüyorsunuz.
Hani nerede kaldı ulusal irade?
Halkın kendi tarlası üzerinde ya da yakınında dönen bu santraller hakkında bir görüş tabir etmeyecek mi sandınız?
Bu mudur sizin demokrasi anlayışınız?
Bölge halkına sorulmadan, fikirleri alınmadan yapılan veya yapılacak olan Güneş Gücü Santrallerini “Ben yaptım oldu” anlayışı ile yapamazsınız.
Yenilebilir-temiz güç ismi altında tabiatın, yaban hayatının, tarım ve turizm alanlarının özetlemek gerekirsesı milletin malını elinden alamazsınız.
Bir vatandaş olarak bu halkın malını istimlak etmenizi, tarım yerlerini yok etmenizi izlemek, tahribatı görmek ve hiç bir şey yapamamak inanın hayli zor!
“İsraf iktisadı değil, üretim ve randıman iktisadına geçiyoruz” diyerek Türkiye’nin elinde “üretim” yapacak fabrika bırakmayan, “yol yapacağız” diyerek ormanları katleden idare anlayışınız artık de ülkemin tarım yerlerini el attı galiba.
Bu ülkeyi biraz seviyorsanız vazgeçin bu projeden.
Ülkemiz doğudan batıya, kuzeyden güneye adeta bir cennet…
Bir gecede çıkarılan kararnameler ile bu ülkeyi cehenneme çevirmeyi lütfen bırakın!
“Durmak yok yola devam” diyorsunuz ya daima.
Durun artık!
Yoksa siz durmadıkça bu halkın gözyaşı hiç dinmeyecek!