Prostat büyümesi ve tedavisi en epeyce merak edilen bahisler içinde yer alıyor…
Ürolog Doç. Dr. Bülent Altunoluk, mevzuya ait açıklamalarda bulundu.
Prostatın idrar kaçmasını engellediğini söyleyen Altunoluk, şu sözleri kullandı:
“Bir salgı bezi olan prostat, mesanenin çabucak alt kısmında yer alan, içerisinden idrar kanalının geçtiği ve ayrıyeten spermleri testislerden getiren tüplerin açıldığı bir organdır. 18-20 gram tartısındaki prostat, salgı yapan hücrelerden (tubuloalveolar bezler) oluşmaktadır.
“MENİNİN YÜZDE 90’I PROSTAT BEZİNDE ÜRETİLİR”
Prostat bezinin asıl işlevi meniyi oluşturan sıvının bir kısmını salgılamaktır. Cinsel münasebet ya da mastürbasyon sırasında çıkan meninin yüzde 90’ı prostat bezinde üretilir. Ayrıyeten prostat, mesanenin ağzını sıkarak idrarın dışarı kaçmasını önlemektedir. Aksi duran bir piramide benzeyen prostat, idrar kesesinin çabucak üstünde bulunmaktadır.
“50 YAŞINDAN daha sonra ERKEKLERİN YARISINDA PROSTAT BÜYÜMESİ GÖRÜLÜR”
Prostat büyümesi, bilhassa idrar yolunu daraltıp sıkıştıracak biçimde prostatın iç kısmındaki bezlerin büyümesiyle kendini gösterir. Bu bezler büyüyünce, idrar akımına karşı bir direnç oluşturur. ötürüsıyla hasta idrarını boşaltabilmek için mesanesini daha kuvvetli kasmak zorunda kalır. Prostat ergenlik periyodunda 2 katına çıkar. 25-30 yaşından daha sonra ise büyümeye devam eder. Prostat büyümesinin testosteron (erkeklik hormonu) ve östrojen (kadınlık hormonu) ile ilgili olduğu düşünülmektedir. 50 yaşından daha sonra adamların yarısında prostat büyümesi görülürken, 60 yaşından daha sonra adamların yüzde 65’inde prostat büyümeye devam eder. 80’li yaşlarda ise bu oran yüzde 90’ın üzerindedir. Prostat bu vakitte elma büyüklüğüne kadar erişebilmektedir.”
40 YAŞINDAN İTİBAREN BELİRTİLER KONUSUNDA DİKKATLİ OLUNMALI”
Belirtiler ekseriyetle 50 yaşından daha sonra başlamakta ve yaş ilerledikçe artarak devam etmektedir. Lakin ailede bilhassa prostat kanseri hikayesi var ise 40 yaşından itibaren belirtiler konusunda dikkatli olunmalı ve tertipli denetimler ihmal edilmemelidir.
PROSTAT BÜYÜMESİNİN BELİRTİLERİ
İdrara başlarken bir süre bekleme yani idrar başladıktan daha sonra çıkışının geç başlaması, sık sık idrara çıkma hissinin oluşması, geceleri idrar için kalkmak ve gün boyunca sık sık idrara çıkmak, mesanenin geç boşalması, işemenin uzun sürmesi, idrar yaparken yanma hissi, mesanede güya idrar kalmış hissinin oluşması, idrar bittikten daha sonra damla damla akışın devam etmesi, sık oluşan idrar yolu enfeksiyonu ve mesanede taş oluşumu prostat büyümesinin belirtilerindendir.”
“İLAÇLA TEDAVİSİ MÜMKÜNDÜR”
Bülent Altunoluk, ilaç tedavisinin şikayetleri azalttığını söyleyerek, kelamlarına şöyle devam etti:
“Prostat büyümesinin ilaçla tedavisi mümkündür. İlaçla yapılan tedavinin emeli hastanın şikayetlerini azaltmaktır. Prostatın niye olduğu tıkanmaya müdahale etmek için “alfa bloker” ilaçları verilmektedir. Yan tesirleri düşük olan bu ilaçlar, hastada belirli bir süre rahatlama hissi verecektir. Lakin vakit içinde tıkanmanın derecesinin artması niçiniyle açık ve kapalı prostat ameliyatları gündeme gelecektir. Prostat ameliyatında; kapalı ameliyatlar penis uç kısmından idrar kanalına girilerek yapılmaktadır. Prostatın iç kısmı kesim parça kesilerek çıkarılmaktadır. Lazerde ise prostatın iç dokusu buharlaştırılmaktadır.”
Ürolog Doç. Dr. Bülent Altunoluk, mevzuya ait açıklamalarda bulundu.
Prostatın idrar kaçmasını engellediğini söyleyen Altunoluk, şu sözleri kullandı:
“Bir salgı bezi olan prostat, mesanenin çabucak alt kısmında yer alan, içerisinden idrar kanalının geçtiği ve ayrıyeten spermleri testislerden getiren tüplerin açıldığı bir organdır. 18-20 gram tartısındaki prostat, salgı yapan hücrelerden (tubuloalveolar bezler) oluşmaktadır.
“MENİNİN YÜZDE 90’I PROSTAT BEZİNDE ÜRETİLİR”
Prostat bezinin asıl işlevi meniyi oluşturan sıvının bir kısmını salgılamaktır. Cinsel münasebet ya da mastürbasyon sırasında çıkan meninin yüzde 90’ı prostat bezinde üretilir. Ayrıyeten prostat, mesanenin ağzını sıkarak idrarın dışarı kaçmasını önlemektedir. Aksi duran bir piramide benzeyen prostat, idrar kesesinin çabucak üstünde bulunmaktadır.
“50 YAŞINDAN daha sonra ERKEKLERİN YARISINDA PROSTAT BÜYÜMESİ GÖRÜLÜR”
Prostat büyümesi, bilhassa idrar yolunu daraltıp sıkıştıracak biçimde prostatın iç kısmındaki bezlerin büyümesiyle kendini gösterir. Bu bezler büyüyünce, idrar akımına karşı bir direnç oluşturur. ötürüsıyla hasta idrarını boşaltabilmek için mesanesini daha kuvvetli kasmak zorunda kalır. Prostat ergenlik periyodunda 2 katına çıkar. 25-30 yaşından daha sonra ise büyümeye devam eder. Prostat büyümesinin testosteron (erkeklik hormonu) ve östrojen (kadınlık hormonu) ile ilgili olduğu düşünülmektedir. 50 yaşından daha sonra adamların yarısında prostat büyümesi görülürken, 60 yaşından daha sonra adamların yüzde 65’inde prostat büyümeye devam eder. 80’li yaşlarda ise bu oran yüzde 90’ın üzerindedir. Prostat bu vakitte elma büyüklüğüne kadar erişebilmektedir.”
40 YAŞINDAN İTİBAREN BELİRTİLER KONUSUNDA DİKKATLİ OLUNMALI”
Belirtiler ekseriyetle 50 yaşından daha sonra başlamakta ve yaş ilerledikçe artarak devam etmektedir. Lakin ailede bilhassa prostat kanseri hikayesi var ise 40 yaşından itibaren belirtiler konusunda dikkatli olunmalı ve tertipli denetimler ihmal edilmemelidir.
PROSTAT BÜYÜMESİNİN BELİRTİLERİ
İdrara başlarken bir süre bekleme yani idrar başladıktan daha sonra çıkışının geç başlaması, sık sık idrara çıkma hissinin oluşması, geceleri idrar için kalkmak ve gün boyunca sık sık idrara çıkmak, mesanenin geç boşalması, işemenin uzun sürmesi, idrar yaparken yanma hissi, mesanede güya idrar kalmış hissinin oluşması, idrar bittikten daha sonra damla damla akışın devam etmesi, sık oluşan idrar yolu enfeksiyonu ve mesanede taş oluşumu prostat büyümesinin belirtilerindendir.”
“İLAÇLA TEDAVİSİ MÜMKÜNDÜR”
Bülent Altunoluk, ilaç tedavisinin şikayetleri azalttığını söyleyerek, kelamlarına şöyle devam etti:
“Prostat büyümesinin ilaçla tedavisi mümkündür. İlaçla yapılan tedavinin emeli hastanın şikayetlerini azaltmaktır. Prostatın niye olduğu tıkanmaya müdahale etmek için “alfa bloker” ilaçları verilmektedir. Yan tesirleri düşük olan bu ilaçlar, hastada belirli bir süre rahatlama hissi verecektir. Lakin vakit içinde tıkanmanın derecesinin artması niçiniyle açık ve kapalı prostat ameliyatları gündeme gelecektir. Prostat ameliyatında; kapalı ameliyatlar penis uç kısmından idrar kanalına girilerek yapılmaktadır. Prostatın iç kısmı kesim parça kesilerek çıkarılmaktadır. Lazerde ise prostatın iç dokusu buharlaştırılmaktadır.”